Terörle mücadele stratejileri kapsamında hem merkezi hükümete hem de yerel yönetimlere görev düştüğünü ifade eden Atılım Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Zafer Şahin, ‘’Etkin bilgisayar sistemleri, kamera sistemleri, yüz ve plaka tanıma sistemleri kurabiliriz. Ancak nihayetinde bilgisayarların tespit edeceği tehditler yine insanlar tarafından değerlendirilecek. Oysa ki yapılması gereken daha farklı şeyler var. Bu tür gözetimlerin yapılması, belki de uygulanması gereken yöntemlerin son adımı olarak nitelendirilebilir’’ dedi.
‘’ŞEHİR MERKEZLERİNİN GENELİ TRAFİĞE AÇIK’’
İlk olarak yapılması gerekenin kentlerin, kamusal ve merkezi alanlarının, planlama ve kentsel tasarım yoluyla güvenli hale getirilmesi olduğuna dikkat çeken Şahin, ‘’Örneğin şehir merkezlerimize baktığımızda neredeyse hepsi transit trafiğe açık halde. Bindiğiniz herhangi bir araçla kent merkezinin neredeyse her noktasına herhangi bir denetime tabi tutulmadan çok kısa sürede varabiliyorsunuz. Bu durum, araç kullananlar için çok tercih edilen bir yol olsa da güvelik ve kentlerin terör saldırılarına karşı korunması açısından hiç istenmeyen bir durum’’ şeklinde sözlerini sürdürdü.
‘’KENT MERKEZLERİ YAYALAŞTIRILMALI’’
Bu tür terör saldırılarına karşı Avrupa’daki birçok kent merkezinin ‘’yayalaştırıldığını’’ vurgulayan Doç. Dr. Şahin, araçların özellikle de büyük araçların bu alanlara girişinin kısıtlandığını belirtti. Ayrıca şehir merkezlerinde taşıt trafiği ile karşılaşan yayaların herhangi bir saldırı durumunda korunmaları için de önlemler alındığını söyleyen Şahin, duvarlar, banklar, sokak lambaları gibi çeşitli kentsel tasarım elemanları ile bunun sağlandığını ifade etti.
Ankara Güvenpark’ta, patlamanın gerçekleştiği otobüs durağının tamamen trafiğin içinde olduğunu belirten Şahin, ‘’Bu noktaya kamera da koysanız, yüz de tanımlasanız, plaka da teşhis etseniz böyle bir durum yaşandıktan sonra ne yazık ki yapacak bir şey olmuyor. Bu yüzden öncelikle planlama ve kentsel tasarım disiplinlerinden yardım alarak kent merkezlerimizin güvenli hale getirilmesi sağlamak için önlemler almamız, fiziksel yapıyı değiştirmemiz gerekiyor’’ diye konuştu.
‘’AKTARIM NOKTALARININ YOĞUNLUĞU GÜVENLİK AÇISINDAN BİR TEHDİT’’
Kent merkezlerindeki transfer noktalarına da değinen Şahin, ‘’Bu alanlar trenden inip metroya, metrodan inip dolmuşa, dolmuştan inip otobüse bindiğimiz aktarım noktalarını içeriyor. Bu aktarım noktaları da genellikle çok ciddi bir yoğunluk içeriyor. İnsanların bu noktalardan yoğun bir şekilde çıkıyor olması güvenlik açısından çok sıkıntılı bir durum. Bunun için bu aktarım istasyonlarının dağıtılması gerekiyor’’ ifadelerinde bulundu.
‘’ÖNLEMLER BÜTÜNSEL OLARAK ELE ALINMALI’’
Önlemlerin bütünsel bir paket halinde yerine getirilmesini gerektiğinin altını çizen Şahin şunları kaydetti: ‘’Kentsel ve kamusal alanlarda neler yapılabileceğinin çok net bir şekilde ortaya konması gerekiyor. Bunlar elbette hemen yapılamayacak ve zamana yayılacak önlemler. Ancak hiçbir şey için geç kalınmış değil, bundan sonrası için de terör eylemlerinin dünyanın her yerinde karşımıza çıkacağı söylenebilir.Özellikle şehir merkezlerinde bütünsel bir yaklaşımla alınacak önlemlerin, kentleri ve kamusal alanları terör eylemi yapılamaz hale getireceğine inanıyorum.’’
dikGAZETE.com