Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü tarafından sürdürülen alageyik (dama dama) için koruma ve yetiştirme çalışmalarıyla 1966 yılında sayıları 7’ye kadar düşen alageyiklerin sayısı 350’ye ulaştı.
Türkiye’ye özgü ve son yıllarda nesli tükenme tehlikesi altında bulunan alageyiklerin tabii yaşama ortamları olan Antalya Düzlerçamı bölgesinde 1966 yılında yapılan sayımlarda yalnızca 7 adet bireyin yaşadığı tespit edilmişti. Bu durum üzerine nesli tükenme tehlikesi altındaki bu endemik türün, neslinin devam ettirilmesi ve sayısının arttırılması maksadı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı çalışma başlattı. 1970 yılında 25 hektarlık alanda Düzlerçamı Alageyik Yetiştirme Merkezini kuran Bakanlık, böylece yetiştirme faaliyetlerine başlamış oldu.
Toplam 7 adet alageyikle başlanan yetiştirme çalışmaları 2003 yılına kadar devam etti. Merkezde alageyiklerin sayısının artması ve yetiştirme merkezindeki besin bitkilerinin azalması ile birlikte stres, kolay hastalanma ve üreme kabiliyetlerinde gerilemeler üzerine Düzlerçamı-Eşenadası bölgesinde yeni bir bölgede yetiştirme çalışmalarına devam edildi. 66 alageyiğin gönderildiği toplam 521 hektarlık daha geniş, besin bitkileri açısından çok daha zengin bu alanda bugün itibarıyla 110 adet alageyik bulunuyor.
Nesli tehlike altındaki türlerimizden biri olan alageyiğin ülkemizde sadece Antalya sınırları dahilinde tek bir popülasyon olarak bulunması ve bu durumun türün devamı açısından tehlike oluşturması sebebiyle, uygun yeni yaşam alanlarının belirlenerek bu alanlara yetiştirilen alageyiklerin bırakılması için ODTÜ ile bir protokol imzalandı. Bu protokol çerçevesinde ilk yerleştirme ve izleme çalışması ise Aydın Dilek Yarımadası’nda Nisan 2011 başlatıldı.
Bu proje ile Dilek Yarımadası Milli Parkı’na 21, Muğla Köyceğiz Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’na 14 olmak üzere Düzlerçamı bölgesi dışına 35 alageyik nakli yapıldı. Bu nakiller sayesinde ise alageyiğin ülkemizdeki yaşam alanı sayısı 3’e çıkarıldı.
''Ülkemizdeki tabii alageyik sayısının yaklaşık 300-350 arasında olduğunu öngörüyoruz''
Bu endemik türün yok olmaması ve sayısının artması için bakanlık olarak her türlü tedbiri aldıklarını vurgulayan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, ''Neslin devamı ve gelecek nesillere aktarılması için Düzlerçamı-Eşenadası Yetiştirme Merkezimizde yetiştirdiğimiz alageyikleri yaşamlarını sürdürebilecekleri başka alanlara bırakıyoruz. Ocak 2018 itibarı ile bu istasyonumuzda 110 adet alageyik bulunuyor. Ayrıca bu merkez dışında ve bıraktığımız diğer alanlarda yaklaşık 150-200 adet daha alageyiğin olduğu tahmin ediyoruz. Dolayısıyla ülkemizdeki tabii alageyik sayısının yaklaşık 300-350 arasında olduğunu öngörüyoruz'' şeklinde konuştu.
''Antalya’nın da alageyik ile özdeşleşmesi lazım''
Yetiştirme merkezinde alageyiklerin üremesi için gerekli her tedbiri aldıklarını belirten Eroğlu, ''Merkezde alageyiklerin sevdiği ağaç ve bitki türlerinin dikimi başta olmak üzere, gözlem kuleleri ve güvenlik tedbirlerine kadar her şey düşünüldü'' diye konuştu.
Alageyiklerin Antalya’nın sembol hayvanı olduğunu söyleyen Eroğlu “Avustralya nasıl kanguru ile özdeşleşmiş ve insanlar sadece kanguru görmek için bile oraya gidiyor ise Antalya’nın da alageyik ile özdeşleşmesi lazım. Antalya yaz turizmi bakımından önemli bir merkez ve insanlar burada alageyikleri görebilir. Bu turizme de büyük katkı verir'' dedi.
Alageyikleri avlamak ve zarar vermenin tamamen yasak olduğunu dile getiren Eroğlu, ''Bu türümüz sürekli takip ediliyor ve vatandaşlarımız alageyiklere karşı duyarlı olsun. Bu hayvanı avlayanlara tazminat olarak 32 bin lira ceza uyguluyoruz. Ayrıca idari cezalarımız da var'' dedi.
Kaynak: IHA
.
dikGAZETE.com