Başbakan Binali Yıldırım'ın Mustafa Kemal Atatürk'ün 1917 yılında tesadüfen tanışarak şarkılarını dinlediği ve güçlü sesinden dolayı "şark bülbülü" unvanını verdiği ses sanatçısı Celal Güzelses adına müzik evi yapılacağını müjdelemesi Diyarbakırlıları sevindirdi.
Diyarbakır Kültür, Turizm ve Musiki Derneği (DİKTUM-DER) Başkanı Kenan Aksu AA muhabirine yaptığı açıklamada, Başbakanın açıklamasından mutluluk duyduklarını söyledi.
Güzelses Diyarbakır musikisi için her şey"
Aksu, 50 yıldır Güzelses'in türkülerini dinlediklerini dile getirerek, sanatçının yüzlerce bestesinin bulunduğuna işaret etti.
Aksu, Güzelses'in halk tarafından da çok sevildiğini aktararak, "Türkiye'ye mal olmuş Celal Güzelses Diyarbakır için musiki anlamda her şeydir. Diyarbakır musikisi Celal Güzelses'in etrafında toplandı, onunla bütünleşti. Bu nedenle Başbakanın açıklaması bizleri heyecanlandırdı." dedi.
"Diyarbakır ekolü olarak biliniyor"
Yıldırım'ın açıklamasının kent için önemli olduğuna dikkati çeken Aksu, Diyarbakır müziğinin Güzelses'in etrafında şekillendiğini belirterek şunları söyledi:
"Sur ilçesindeki tarihi evlerin onarılmasından sonra bu tür müzik evlerinin açılması bizleri çok sevindirir. Güzelses adına müzik evi açılması halinde eserlerini orada yaşatmak mümkün olur, onunla ilgili yazılar ve eserler ortaya çıkarılır. Güzelses Diyarbakır ekolü olarak biliniyor. Başbakanımız da bu ekolü bizlere belirtmek istedi."
"Başbakana teşekkürlerimi sunuyorum"
Türk halk müziği sanatçısı Ali Aktaş da Yıldırım'ın Celal Güzelses'e yönelik açıklamalarının sevindirici olduğunu belirtti.
Aktaş, "Bu kadar terör olayları içerisinde sanatla ilgili de açıklama yapmasından dolayı sanat camiası adına Başbakana teşekkürlerimi sunuyorum. Açılacak kültür merkezleri ve müzik evlerinden bir Celal Güzelses'in daha çıkacağına inanıyorum." diyerek, türkülerin ve kültürün yaşatılmasını istediklerini aktardı.
Güzelses'in sanat camiası adına vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Aktaş, "Bir millet varsa kendi kültürüyle vardır. Kültürü yok olmaya giden bir millet ya ölmüştür ya da ölüm döşeğindedir. Yaşamak için ekmek ve suya nasıl ihtiyacımız varsa kültürün de yaşaması için böylesi evlere ihtiyaç vardı." sözlerine yer verdi.
dikGAZETE.com