USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Siyaset

Saraçhane'de ''Millet, iradesine sahip çıkıyor'' mitingi düzenlendi

Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesince dün İmamoğlu hakkında mahkumiyet kararı verilmesinin ardından Saraçhane'deki belediye binası önünde ''Millet, iradesine sahip çıkıyor'' başlığıyla miting düzenlendi.

Saraçhane'de ''Millet, iradesine sahip çıkıyor'' mitingi düzenlendi
15-12-2022 23:09
Google News
İstanbul/Ankara

Mitingde, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından sahneye davet edilen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada, "16 milyon İstanbullunun iradesine bir yargıç aracılığıyla darbe vurulmuştur. Biz milli iradeyi yeniden inşa edeceğiz. Bugün yaşadığımız Türkiye'de adalet artık temel bir Türkiye sorununa dönüşmüştür. Çünkü sokakta herhangi bir vatandaşa sorun, 'Bu ülkede adalet var mıdır?' diye, emin olun büyük bir kısmı 'Bu ülkede adalet yoktur.' diyecek. Biz altılı masa olarak adalet konusunda kararlıyız ve adaleti bu ülkeye mutlaka ama mutlaka getireceğiz." diye konuştu.

Her belediye başkanının halka hizmet ettiğini ve halka hizmetin Hakk'a hizmet olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Biz kuralı böyle biliriz. Açık ve net ifade edeyim. Hiç kimse, hiçbir güç Ekrem İmamoğlu'nu İstanbul'a hizmet etmekten alıkoyamaz. Görevini onuruyla ve şerefiyle yapacaktır." dedi.

Akşener: Buradan ayrılma, senin için buradayız

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de İmamoğlu'na "Buradan ayrılma, senin için buradayız." dedi.

Akşener, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"16 milyon İstanbullunun iradesi burada, millet burada. Demokrasi, milletin iradesi burada ve Ekrem kardeşimin yanında. Gençler diyor ki 'Yaşasın hürriyet, kahrolsun istibdat.' İşte bu sese kulaklarını kapatsalar da size, bize 'terörist' deseler de haksız yere Ekrem kardeşimi yargılasalar, cezalandırsalar da bu ses, bu yürek, bu cesaret, bu iyilik, bu demokrasi aşkı, bu sandıkta verilecek cezanın ortaya konduğu irade gösteriyor ki artık 16 milyon İstanbullunun dışında 85 milyon Türkiye'nin de senin yanında olduğunu Saraçhane'den görüyoruz. Hiçbir haksızlık sonsuza kadar sürmez. Hele aziz milletimizde hiç sürmez. Geldikleri gibi, sizin iradenizle gidecekler."

İmamoğlu: Sizinle ne alıp veremedikleri var?

Mitingde kalabalığa seslenen İmamoğlu da İstanbul'u 3,5 yıldır vicdana ve mantığa dayanan bir adalet anlayışıyla yönettiklerini dile getirerek, bu yüzden kendilerinin istenmediğini savundu.

Cumhuriyet'in, bu topraklarda yaşayan herkes bir ve eşit olsun, özgür ve onurlu yaşasın diye kurulduğunu dile getiren İmamoğlu, katılımcılardan, milletin egemenliğini kayıtsız şartsız kabul edenlerin yanında durmalarını istedi.

İmamoğlu, "İşte ben de tam bunun için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, 16 milyonun yetki verdiği bir hemşehriniz, bir kardeşiniz olarak söylüyorum ki altılı masanın en çalışkan neferi olacağım. Bütün genel başkanlarımızın huzurunda, hepinizin huzurunda söz veriyorum. Türkiye'nin işte buna çok ihtiyacı var. Ben ortak akla, ortak aklın iradesine inanıyorum. Toplumun birlikte barış içinde, ortak bir geleceği inşa edebileceğine inanıyorum. Onlardan ve onların dikte ettirdiği yok hükmündeki kararlardan asla korkmuyorum." diye konuştu.

Davutoğlu: Bizim meselemiz siyaset üstü bir meseledir

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da bugün bu meydanda meselelerinin sadece İmamoğlu'nun hak ettiği bir makamı korumak olmadığını söyledi.

Meselelerinin, İstanbul seçmeninin iradesini, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik değerlerini korumak olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Dün yargı bir kez daha siyasallaştı ama bizim meselemiz siyaset üstü bir meseledir. Altı genel başkan olarak buradayız, farklı siyasi partilerdeyiz ama hepimiz aynı gür sesle insan onuru, temel hak ve özgürlükler, demokratik hukuk devleti diyoruz." şeklinde konuştu.

Babacan: Olanları kabul etmiyoruz

Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da devletin gücünü elinde tutanın zulmettiğini savunarak, "Hepimiz çok öfkeliyiz. Olanları kabul etmiyoruz. Bu haksızlığı, hukuksuzluğu reddediyoruz. Ekrem İmamoğlu kardeşime yapılan bu hukuksuzluğu reddediyorum. Daha evvel Canan Kaftancıoğlu'na yapılan hukuksuzluğu reddediyorum, Demirtaş'a yapılan hukuksuzluğu reddediyorum. İktidarın seçimi kaybettiği belediyelere atadığı kayyumlarla rövanşlaşmasını reddediyorum." dedi.

Uysal: Hep beraber 'Yeter, söz milletin' diye haykırıyoruz

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ise büyük üzüntü içerisinde olduğunu dile getirerek, "Bu büyük ülke, bu büyük millet, bu kadar kötülüğü hak etmiyor. Yekvücut oluyoruz. Hep beraber 'Yeter söz milletin' diye haykırıyoruz." dedi.

Tekir: Bu kararı kamu vicdanı asla hukuki olarak kabul etmemiştir

Saadet Partisi Genel Başkanvekili Sabri Tekir ise Genel Başkan Temel Karamollaoğlu'nun küçük bir sağlık sorunu nedeniyle programa katılamadığını söyledi.

İmamoğlu hakkındaki mahkumiyet kararına değinen Tekir, "Bu kararı kamu vicdanı asla hukuki olarak kabul etmemiştir. Bu karar, kamu vicdanında siyasi bir karar olarak algılanmıştır." ifadesini kullandı.

Bakan Soylu: Burada kesinleşmemiş, daha henüz adımları olan bir yargı kararı var

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "16. Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesi Toplantısı" sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İmamoğlu'nun, hakkındaki mahkumiyet kararı dolayısıyla görevden alınmasına yönelik işlemin olup olmayacağının sorulması üzerine Soylu, Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu ve mahkemelerin bir karar verdiğini belirtti.

Soylu, kararın ilk derece mahkeme tarafından verildiğini ve sürecin devam edeceğini vurgulayarak şöyle devam etti:

"Birincisi yargıya saygı duymak lazım. İşinize geldiği zaman yargıyı bir üst noktaya taşımak, işinize gelmediği zaman yargıyı töhmet altında bırakmak ve hakaret etmek hele insanların da kendileri olunca çok doğru bir davranış olmayabilir. Burada kesinleşmemiş, daha henüz adımları olan bir yargı kararı var. Şunun altını çizerek söylemek isterim. Bir önceki mahkeme safhasında da bugün yapılanlar da tam anlamıyla Anayasa'nın 138. maddesine aykırıdır. Bu ne demektir? Yargının bundan sonraki süreçlerini ve Anayasa ile teminat altına alınan yargının kendi ilkelerine göre karar verme anlayışını etkilemeye çalışmaktır. Bir önceki mahkemede, mahkemenin etrafı billboardlarla çevrildi, binlerce insan çağrıldı. Bunlardan birini biz yapsak bizi çarmıha gererler. Elbette ki Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu avazımız çıktığı kadar bağırmalıyız, söylemeliyiz ve buna herkes sonuna kadar saygı duymalı ve sahip çıkmalı. Karar eleştirilebilir ama hukukun kendi çerçevesi ve ilkeleri çerçevesinde eleştirilebilir. Ama buna baskı yapmak ve mahkemenin etrafına insanları toplamak, bunları daha yeni görüyoruz, daha da görmeye devam edeceğiz."

"Kendisi niye dava açtı?"

Soylu, "elde edeceği pozisyon" ifadesiyle ne kastettiğinin sorulması üzerine, "O, benim işim değil, altılı masanın ve CHP'nin işi." yanıtını verdi.

Muhalefetin, "İmamoğlu'nun, kendisiyle ilgili ifadelerine yönelik verdiği cevabın yargı konusu dahi olmayacağını" söylediğinin ifade edilmesi üzerine Soylu, "O zaman kendisi niye dava açtı?" dedi.

Soylu, seçimi iptal etme yetkisinin Yüksek Seçim Kurulunda (YSK) olduğunu işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

"Ben hiçbir şey bilmiyorsam çocukluktan beri siyasetin içerisindeyim, bunu biliyorum. Ben ilçe seçim kurullarında büyüdüm. Beni bağışlayın, müteahhitlik yaparak büyümedim, ilçe seçim kurullarında büyüdüm. Bir hakaret etmişsiniz, hukuk da cevap vermiş. İleri safhası, istinafı, Yargıtayı var. Gider orada bu hakkınızı ararsınız ama bunu 'İşte şunu şöyle yaptılar.' Niye yapayım? Sen zaten tarihin en başarısız belediye başkanısın, herkes bunu tescil etmiş, kabul etmiş. Benim derdim ne? Kendi kendine çelmeyi takmışsın, yuvarlanıp gidiyorsun. Bunu buradan kendi içlerinde rekabeti bize basamak olarak kullanmak son derece yanlıştır."

MHP Genel Başkanı Bahçeli: Türkiye'de hukukun üstünlüğü hakim, adaletin evrensel ilkeleri havidir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Ekrem İmamoğlu hakkında verilen mahkumiyet kararıyla ilgili, yaptığı yazılı açıklamada, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinin İmamoğlu hakkında dün verdiği kararın siyasi ortamı sadece hareketlendirmekle kalmadığını belirterek, "Karar, abuk sabuk pek çok tartışmayı da körüklemiş, böylelikle fırsatçılara gün doğmuştur." değerlendirmesinde bulundu.

Mahkemenin açıkladığı kararın kesin olmadığını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolunun açık olduğunu anımsatan Bahçeli, şunları belirtti:

"Bu somut gerçek ortadayken bir kaşık suda fırtına koparmak, adeta felaket naraları atmak, darbe iddialarından bahsetmek sahtekarlıktır. Türkiye'de hukukun üstünlüğü hakim, adaletin evrensel ilkeleri havidir. Hiç kimse mahkeme önünde ayrıcalık ve imtiyaz sahibi değildir. Bir mahkeme kararını tasvip etmemek başka, hakaret etmek başkadır. Beğenilmese de yargı kararına herkesin saygı duyması mecburiyettir.

"Operasyonun hedefi CHP Genel Başkanıdır"

Mahkeme kararının ardından, "senaryosu önceden yazılmış filmin Saraçhane'de gösterime sokulmasının da kategorik bir operasyon olduğunu" ifade eden Bahçeli, "Nitekim operasyonun hedefi CHP Genel Başkanıdır. Kılıçdaroğlu'nun adaylığına soğuk ve şaşı bakanların Saraçhane tantanasına can havliyle sarılması, İP Başkanı'yla İmamoğlu'nun sevinç içinde kucaklaşmaları, bu şarkı burada bitmeyecek nakaratları tam bir düzenbazlıktır." değerlendirmesini yaptı.

Mitinge yaklaşık 25 bin kişinin katıldığı bildirildi

Bu arada, İstanbul'daki emniyet kaynakları, altılı masanın Fatih Saraçhane'deki mitingine yaklaşık 25 bin kişinin katıldığını bildirdi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ