Büyükada'daki evinde geçirdiği kalp krizi sonucu iki gün önce hayatını kaybeden tiyatro ve sinema sanatçısı Enis Fosforoğlu için İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde düzenlenen törende konuşma yapan Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Süha Uygur, usta sanatçıyı çocukluk döneminden tanıdığını belirterek, "Hayat dolu, her gördüğümüzde sevgi ve saygıyla kucaklaştığımız bir ağabeyin arkasından konuşmak gerçekten çok zor." dedi.
Uygur, çok üzgün olduğunu dile getirerek, "Çok kısa bir süre içerisinde kaybettik. 15 gün içerisinde bir duyduk ki hayata veda etmiş. Çok dik ve gururlu bir adamdı. Atatürk ve Cumhuriyet sevdalısıydı. İlkelerinden asla ödün vermezdi. Onu tanımaktan onur duyuyorum." ifadelerini kullandı.
"Türk tiyatrosunda birçok oyuncunun yetişmesine vesile oldu"Kızı Seren Fosforoğlu da babasının zarif bir karaktere sahip olduğundan bahsederek, şunları kaydetti:
"Kimseyi kırmazdı. İltifatı, güzel sözü severdi, tatlı dilliydi. Sahnedeki en zor anım şu anda. Ben bundan 18 yıl önce böyle bir acı yaşadım. Annem giderken, '30 yıllık aşkım, ona iyi bak' demişti. Bunun ağırlığını hep hissettim üstümde. Bu yüzden de bazen bana kızdı. Çok özgür ruhlu bir insandı, hayatına müdahaleyi hiç sevmezdi ama ben hepsini sevgimden yaptım. İşte bu özgür ruhu Devlet Tiyatrosu'ndan istifasını gerektirdi ve kendi özel tiyatrosunu kurdu. Türk tiyatrosunda birçok oyuncunun yetişmesine vesile oldu. Biz uzun yıllar öğrencileriyle beraber kocaman bir aile olduk. Özel bir insandı. Baba olarak beni büyütürken hep, 'Kızım sen başarırsın, benim kızım her şeyi yapar' diyerek büyüttü. Şimdi ben onsuz nasıl yapacağım bilmiyorum."
"İşini çok iyi yapardı"Sanatçının oğlu Eren Fosforoğlu da babasının tiyatro aşığı bir oyuncu olduğunu vurgulayarak, "İşini çok iyi yapardı. Özel bir Metin Oktay sevgisi vardı. Ben ona yetişemedim ama hep anlatırdı. Galatasaray aşkını beraber paylaşırdık. Maçları beraber izlerdik, imkan buldukça giderdik. Güzel şeyleri hep şiir diye adlandırırdı." diye konuştu.
Babasının aynı zamanda çok duygusal, kibar ve vicdan sahibi bir insan olduğunu anlatan Eren Fosforoğlu, şöyle devam etti:
"Bizi de öyle yetiştirmeye çalıştı. Keyifli olunca güzel şeyler anlatırdı, şakalaşırdık. Arkadaş gibiydik biz babamla. O güzel gözleriyle bize babalık yapardı. Çok şeyi içine atardı, çocuk gibi kendi dünyası vardı. Yaşım ilerledikçe ona ne kadar benzediğimin farkına vardım."
Sanatçının yeğeni oyuncu ve yazar Almula Merter Churm ise "Çok sevdiğim sahnelere uzun yıllardır çok uzak kaldım. Maalesef bir sene içinde önce babam için sahneye çıktım, şimdi baba yarım için... İkisi de inanılmaz duygusal, dışarıdan hiç kimsenin göremeyeceği, içine girdiği zaman ancak anlayabileceği müthiş büyük bir kalbe sahipti. Şimdi artık onlar el ele olmayı tercih ettiler." şeklinde konuştu.
Törende Çiçek Dilligil, Bora Ayanoğlu, Suna Keskin, Doğan Dileroğlu ve Nedim Saban da birer konuşma yaptı.
Törene aralarında Sinan Benginer, Hamdi Alkan, Orhan Aydın, Ferdi Akarnur, Sumru Yavrucuk ve Fırat Tanış'ın bulunduğu tiyatro camiasından birçok isim katıldı.
Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilecekTörenin ardından usta sanatçının cenazesi öğle namazının ardından Kadıköy Müftülüğü Moda Camisi'nden kaldırılarak, Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi.
Taziyeleri sanatçının kızı Seren ve oğlu Eren Fosforloğlu'nun kabul ettiği cenazeye katılanlar arasında ise Cem Yılmaz, Zafer Algöz, Ozan Güven, Erol Evgin, Edip Akbayram, Müfit Can Saçıntı ve Ediz Hun'un yanı sıra sinema ve tiyatro dünyasından birçok sanatçı yer aldı.
Sanatçı için ayrıca bu akşam Moda ve Büyükada Camisi'nde eş zamanlı olarak saat 21.00'de dua okutulacak.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com