KARABÜK - Ersin Turan
Saraç ve sayacı gibi zanatların yok olduğu UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Karabük'ün Safranbolu ilçesinde, yemenici, kilitçi, kalaycı ve bakırcı ustaları, unutulmaya yüz tutmuş mesleklerini geleceğe taşımak istiyor.
İlçenin en çok ziyaretçi alan Tarihi Çarşısı'nda, sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen ustalar, uzun yıllardır severek yaptıkları işlerini zamana karşı mücadele ederek sürdürmeye çalışıyor.
Geleneksel mesleklerin "son halkaları" ustaların teknolojiye direnerek el emeğine dayalı ortaya çıkardığı ürünler, ilçeye gelen yerli ve yabancı turistlerden ilgi görüyor.
"Ustaların da korunmasını istiyoruz"Safranbolu'da tarihi konakların kapılarına kilit ve tokmak yapan çilingir Hüseyin Şahin Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, meslekte 40. yılını doldurduğunu söyledi.
Yaşı ilerlemiş ustaların çoğunluğunu oluşturduğu bir kuşağın, Safranbolu'da günden güne geçmişte kalan bir zanaatın son örneklerini verdiğini ifade eden Özdemir, modern hayatın geleneksel meslekleri tükettiğini belirtti.
İnsanların yaptığı işi sevmesi gerektiğini, işini seven kişinin daha başarılı olduğunu vurgulayan Özdemir, "Bu mesleklerde zincirin son halkasıyız. Çırak veya kalfa bulmak bu saatten sonra herhalde çok zor. Ümit kesilmez ama şu anda yalnız çalışıyoruz. Çırak ya da kalfa bulamazsak herhalde 'Birileri yapar inşallah.' deriz. Eski eserlerle birlikte ustaların da korunmasını istiyoruz." diye konuştu.
"Bu zaanatı bitirmeyiz inşallah"İlçede, Osmanlı döneminde lonca düzeniyle yapılan ve savaş zamanında Osmanlı ordusunun ayakkabı ihtiyacını karşılayan 48 dükkanın bulunduğu "Yemeniciler Arastası"nda kalan tek yemeni ustası Erhan Başkaya da 1980'de ilkokulu bitirdikten sonra mesleğe başladığını söyledi.
Mesleğe başladığı dönemde yemenicilikle uğraşan 25-30 esnaf olduğunu aktaran Başkaya, "O zaman ustamız elimizden tuttu, yanına aldı bizi. İşimi severek yapıyorum. 12 yıldır tek başıma çalışıyorum. Şimdi artık zanaatlar bitiyor. Bakırcı, kalaycının artık son demleri ise bizim için de öyle." ifadelerini kullandı.
Başkaya, mesleğini üniversite öğrencisi oğluna öğrettiğini anlatarak, şunları kaydetti:
"Baba oğul birlikte çalışıyoruz. Biz öğretiyoruz ama yapar ama yapmaz. Yapacağına inanıyorum. Niyetimiz ailece yapmak. Çırak olayı artık bitti. Çırak dediğin ilkokuldan sonra başlar. Ustanın yanında öğrenecek, yoğrulacak. Oğlumuza, yeğenimize öğreteceğiz. Bu zanaatı bitirmeyiz inşallah. Allah ömür verdikçe devam edeceğiz."
Kalaycı ustası Hüsnü Avuç ise yıllardır tek çalıştığını, bu mesleği sadece kendisinin sürdürdüğünü aktararak, çırak bulamamaktan duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com