Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım, "Günümüzün en pahalı baharatlarından biridir. Crocus sativus bitkisinden elde edilir ve 150'den fazla bilinen uçucu bileşikler içerir. En iyi bilenen bileşikler krosin ve safranaldır, her ikisi de terapötik (tedavi edici) olarak kullanılmaktadır. Safran karotenoidlerden zengindir. İki ana karotenoidi krosin ve krosetindir, besinlere zengin sarı bir renk vermektedir. Araştırmalar anti kanser özelliklere sahip olduğunu göstermektedir. Çalışmalarda safranın prostat ve meme kanserine karşı anti proliferatif (çoğalmayı önleyici) etkisi olduğu saptanmıştır. Ayrıca lösemi hücrelerinin büyümesini baskıladığı ve akciğer kanserine karşı pro apoptotik (programlanmış hücre ölümünü uyaran) etkisi olduğu bulunmuştur” dedi.
“Kilo vermeye çalışanlar safran özünü deneyebilir”
Safranın iştahı düzenleyici özelliğinin de bulunduğunu ifade eden Uzman Diyetisyen Yıldırım, "Besin isteklerini moleküler düzeyde ortadan kaldırdığı gözlenmiştir. Plasebo kontrollü çift kör bir çalışmada safran özü alan kadınlarda atıştırma ataklarının sayısı yüzde 55 oranında azaldığı saptanmıştır. Buna ek olarak 8 hafta boyunca ortalama 1 kilogram kayıp sağladığı gözlenmiştir. Safran, beynin serotonerjik sistemini hedefleyerek atıştırma arzusunu ortadan kaldırmaktadır. Bu sistem iştah, ruh hali ve hatta şeker isteğini etkilemektedir. Safranın anti depresan etkileri vardır. Geleneksel Pers tıbbında safran anti depresan olarak kullanılmaktaydı. Güncel çalışmalar safranın ruh halini iyileştirmeye faydası olduğunu onaylamaktadır. 6 haftalık bir çalışmada hastalar günlük 30 mg safran özü almışlardır. Araştırmacılar depresyon belirtilerinin önemli ölçüde azaldığını saptamış, hafif ve orta seviyede depresyon durumları için tavsiye edilebilecek bir tedavi olduğunu öne sürmüştür. Safranın hafif ve orta dereceli depresyonda genel olarak kullanılan depresyon ilacı ile eşit etkili olduğu gösterilmiş ve ortaya çıkan cinsel yan etkileri de hafiflettiği saptanmıştır” diye konuştu.
Safranın hafıza fonksiyonlarını da arttırdığını kaydeden Yıldırım, “Hayvan çalışmaları safranın demans ve hafıza kaybına karşı güçlü bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Safran özü verilen yaşlı farelerde öğrenme kapasitesi ve hafızada iyileşmeler gözlenmiştir. Buna ek olarak yetişkin farelerde safran asetilkolini yıkan asetilkolintransferaz enzimini engellemektedir. Bilişsel faydaları Alzheimer hastalarında görülmüştür. Yapılan klinik bir çalışmada hafif ve orta dereceli Alzheimer hastalarında geleneksel olarak kullanılan Alzheimer ilacı kadar yararlı olduğu gösterilmiştir. Safranın yan etkileri ve güvenirliliği çoğu birey için 6 hafta kadar ağız yoluyla alındığında güvenlidir. Bazı olası yan etkileri ağız kuruluğu, anksiyete, baş dönmesi, uyuşukluk, bulantı, iştah değişikliği ve baş ağrısı olabilir. Bazı kişilerde alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Ağız yoluyla yüksek miktarlarda alındığında zehirlenmeye, cilt, göz, mukoza zarlarında sararmalara, kusma, baş dönmesi, kanlı ishal, burun, dudaklar ve göz kapaklarında kanama ve uyuşmaya neden olmaktadır. 12-20 gram gibi dozlar ölüme neden olur. Depresyon ve Alzheimer gibi rahatsızlıklarda günlük kullanım 30 mg'ı geçmemelidir” açıklamalarında bulundu.
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com