ANKARA - Şerife Çetin
NATO'nun Rusya tehdidine karşı Baltık ülkelerinde varlığını artırma planı çerçevesinde dün ittifakın bin 100 askerinin Polonya'ya ulaşması, 2014 yılında patlak veren Ukrayna krizinin ardından gerilen Rusya-NATO ilişkilerini gündeme taşıdı.
Çoğunluğu ABD askerlerinden oluşan birlikte İngiliz ve Romanyalı askerler de bulunuyor. NATO'nun Polonya'ya asker sevkıyatı Rusya'yı "caydırmak" amacıyla "Geliştirilmiş İleri Mevcudiyet" olarak adlandırdığı strateji bağlamında yapıldı. Bu çerçevede NATO ocak ayında Rusya sınırları yakınlarında Litvanya, Letonya ve Estonya'ya da asker yerleştirmişti. Öte yandan NATO, bölgede olası Rus saldırganlığına karşın askeri mevcudiyetini artırmaya devam edeceğini, haziran ayına kadar dönüşümlü olarak çok uluslu 3 NATO birliğinin daha bölgeye yönlendirileceğini açıkladı.
NATO'nun Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı General Curtis Scaparrotti askerleri karşılama törenindeki konuşmasında, "Polonya'ya konuşlandırılan birlikler NATO'nun dayanışma ve kararlığını gösteriyor ve potansiyel saldırganlara açık bir mesaj gönderiyor." dedi.
Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ise konuşlandırmayı "nesillerdir beklenilen tarihi bir an olarak" nitelendirdi.
Rusya-NATO gerilimi savunma harcamalarına yansıyor
Rusya'nın ise NATO'nun yakın bölgesinde varlığını artırmasını güvenlik tehdidi olarak gördüğü ve bu bağlamda Baltık ülkeleriyle olan sınırlarına askeri teçhizat depoladığı iddia ediliyor. 2014 yılı askeri doktrininde NATO'yu temel dış tehdit olarak gösteren Moskova hükümeti, ittifakın Soğuk Savaş sonrasında bölgede varlığını artırmasına karşılık vereceğini açıklamış, kasım ayında Kaliningrad'a nükleer başlıklı İskender füzeleri ve S-400 füze savunma sistemlerini yerleştirmişti. Diğer yandan Rusya, Baltık ülkelerinin hava, kara ve deniz sahalarına yönelik ihlallerini sürdürerek bölgedeki tehdit algısını artırmaya devam ediyor.
Ezeli iki rakip Rusya ile NATO arasında 2002 yılından beri iletişim kanallarını açık tutmayı öngören bir konsey mekanizması bulunuyor. Ancak, Rusya'nın 2014'teki Kırım'ı yasa dışı ilhakı sonrasında konseyin tüm faaliyetleri dondurulmuş durumda. Taraflar olası bir yanlış anlaşılmayı engellemek ve gerginliği daha da tırmandırmamak için büyükelçiler düzeyinde görüşmeler yürütüyor.
dikGAZETE.com