15-10-2015 20:57
Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu, “Rusya büyük bir yanlışın içindedir. Yaptığı sadece Suriye’nin geçiş dönemini, Suriye’nin içinde bulunduğu kargaşadan çıkması ihtimalini geciktirmekten başka bir anlam ve yarar getirmeyecektir. Bu konuda uyarılarımıza devam edeceğiz” dedi.
Bakan Sinirlioğlu, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adel Al-Jubair ile başbaşa ve heyetler arası görüşmelerinden sonra ortak basın toplantısı düzenledi. Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki siyasi, ekonomik ilişkilerin ortak menfaatler temelinde geliştiğini söyleyen Sinirlioğlu, görüşmelerinde ikili ve bölgesel konuları ele aldıklarını kaydetti. Bakan Sinirlioğlu, Suriye’de rejimin yarattığı durumun ve halkın yaşadığı güçlüklerin, zorlukların daha da kronik hale gelmemesinin önemli olduğunu belirterek, “Siyasi çözümü mümkün kılacak geçiş süreci nasıl hayata geçirilebilir, hangi adımlar atılabilir, bunları etraflıca ele aldık. Şunu ifade etmek isterim ki temel amacımız özelde Suriye, genelde bölgemizde barış, huzur, istikrar ve refahın tesisidir. Bu anlayış çerçevesinde Türkiye ile Suudi Arabistan’ın görüşlerinin örtüştüğünü bir kez daha müşahede ettik” ifadelerini kullandı.
Bölgedeki sorunların aşılmasında sağduyunun önemine işaret eden Sinirlioğlu, “Irak’tan İran’a, Ortadoğu barış sürecinden Suriye-Filistin arasındaki sorunlardan ve İsrail’in son dönemdeki El-Aksa’ya yönelik yaratmaya çalıştığı üzüntülerden her iki ülke de rahatsızdır. Tüm bu konularda Suudi Arabistan ile görüş birliği içindeyiz” şeklinde konuştu.
Al-Jubair ise, ikili ilişkileri ele aldıklarını vurgulayarak, ilişkilerin daha da ivmelenmesi konusunda neler yapılabileceğine dair konuştuklarını kaydetti. Al-Jubair, “Suriye’nin tek çatı altında, bir devlet altında birlik ve bütünlüğü önemine vurguda bulunduk. Suriye’ye Rusya’ya müdahale etmesi, kritik bir konu olduğunu dile getirdik. Bunun özellikle Suriye dışından yabancıların gelmesine vesile olabilir. Bu yönden kritik bir mesele” diye konuştu.
Türkiye ile Suudi Arabistan’ın Rusya’nın Suriye’deki tavrına yönelik ortak hareket etmesine ilişkin olarak Al-Jubair, “Suudi ile Türkiye muhaliflerin desteklenmesi konusunda mutabık. Önemli olan siyasi alanda çözümün ortaya çıkması, Cenevre 1’de alınan akarların uygulanması çok önemli. Suriye’de muhaliflerin desteklenmesi önemli” ifadelerini kullandı.
Sinirlioğlu, Suriye’deki istikrarın tekrardan tesis edilmesi gerektiğine işaret ederek, “Suriye’de bunun yolu bir siyasi değişimin sağlayacak geçiş süreci ile sağlanabilir. Cenevre 1’de mutabık kalınan çerçeve buna işaret etmektedir. Eğer Beşar Esad’ın tekrar Suriye’ye hakim olabileceği ve otoritesini kurabileceği, Suriye’nin tekrar istikrara kavuşabileceğini düşünenler varsa hayal içindedir” şeklinde konuştu.
Sinirlioğlu şunları kaydetti:
“Rusya büyük bir yanlışın içindedir. Yaptığı sadece Suriye’nin geçiş dönemini, Suriye’nin içinde bulunduğu kargaşadan çıkması ihtimalini geciktirmekten başka bir anlam ve yarar getirmeyecektir. Bu konuda uyarılarımıza devam edeceğiz. Suriye’deki muhalefetin talepleri bellidir. Suriye’deki muhalefet, Suriye halkının insan onuruna yakışır bir şekilde, korkudan uzak, iradesini ortaya koyarak, demokrasi içinde yaşamasını istemektedir.”
(İHA)
Bakan Sinirlioğlu, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adel Al-Jubair ile başbaşa ve heyetler arası görüşmelerinden sonra ortak basın toplantısı düzenledi. Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki siyasi, ekonomik ilişkilerin ortak menfaatler temelinde geliştiğini söyleyen Sinirlioğlu, görüşmelerinde ikili ve bölgesel konuları ele aldıklarını kaydetti. Bakan Sinirlioğlu, Suriye’de rejimin yarattığı durumun ve halkın yaşadığı güçlüklerin, zorlukların daha da kronik hale gelmemesinin önemli olduğunu belirterek, “Siyasi çözümü mümkün kılacak geçiş süreci nasıl hayata geçirilebilir, hangi adımlar atılabilir, bunları etraflıca ele aldık. Şunu ifade etmek isterim ki temel amacımız özelde Suriye, genelde bölgemizde barış, huzur, istikrar ve refahın tesisidir. Bu anlayış çerçevesinde Türkiye ile Suudi Arabistan’ın görüşlerinin örtüştüğünü bir kez daha müşahede ettik” ifadelerini kullandı.
Bölgedeki sorunların aşılmasında sağduyunun önemine işaret eden Sinirlioğlu, “Irak’tan İran’a, Ortadoğu barış sürecinden Suriye-Filistin arasındaki sorunlardan ve İsrail’in son dönemdeki El-Aksa’ya yönelik yaratmaya çalıştığı üzüntülerden her iki ülke de rahatsızdır. Tüm bu konularda Suudi Arabistan ile görüş birliği içindeyiz” şeklinde konuştu.
Al-Jubair ise, ikili ilişkileri ele aldıklarını vurgulayarak, ilişkilerin daha da ivmelenmesi konusunda neler yapılabileceğine dair konuştuklarını kaydetti. Al-Jubair, “Suriye’nin tek çatı altında, bir devlet altında birlik ve bütünlüğü önemine vurguda bulunduk. Suriye’ye Rusya’ya müdahale etmesi, kritik bir konu olduğunu dile getirdik. Bunun özellikle Suriye dışından yabancıların gelmesine vesile olabilir. Bu yönden kritik bir mesele” diye konuştu.
Türkiye ile Suudi Arabistan’ın Rusya’nın Suriye’deki tavrına yönelik ortak hareket etmesine ilişkin olarak Al-Jubair, “Suudi ile Türkiye muhaliflerin desteklenmesi konusunda mutabık. Önemli olan siyasi alanda çözümün ortaya çıkması, Cenevre 1’de alınan akarların uygulanması çok önemli. Suriye’de muhaliflerin desteklenmesi önemli” ifadelerini kullandı.
Sinirlioğlu, Suriye’deki istikrarın tekrardan tesis edilmesi gerektiğine işaret ederek, “Suriye’de bunun yolu bir siyasi değişimin sağlayacak geçiş süreci ile sağlanabilir. Cenevre 1’de mutabık kalınan çerçeve buna işaret etmektedir. Eğer Beşar Esad’ın tekrar Suriye’ye hakim olabileceği ve otoritesini kurabileceği, Suriye’nin tekrar istikrara kavuşabileceğini düşünenler varsa hayal içindedir” şeklinde konuştu.
Sinirlioğlu şunları kaydetti:
“Rusya büyük bir yanlışın içindedir. Yaptığı sadece Suriye’nin geçiş dönemini, Suriye’nin içinde bulunduğu kargaşadan çıkması ihtimalini geciktirmekten başka bir anlam ve yarar getirmeyecektir. Bu konuda uyarılarımıza devam edeceğiz. Suriye’deki muhalefetin talepleri bellidir. Suriye’deki muhalefet, Suriye halkının insan onuruna yakışır bir şekilde, korkudan uzak, iradesini ortaya koyarak, demokrasi içinde yaşamasını istemektedir.”
(İHA)
