Ordu’da bir kuyumcuda, soyguncular tarafından rehin alınan Arif Güneş ve Durmuş Güngör, korku dolu anları anlattı.
Ordu’da bir kuyumcuda 2 kişi tarafından gerçekleştirilen ve 5 kişinin rehin alındığı olayda, rehinelerden Arif Güneş ve Durmuş Güngör 9 saat boyunca yaşananları anlattı. Son olarak bırakılan rehinelerden Arif Güneş, olayı ilk anda şaka sandıklarını ve silahları görünce olayın ciddiyetinin fakına vardıklarını ifade ederek, “İlk başta korktuk. İçeri girdiklerinde ’herkes elini havaya kaldırsın’ dediler. Biz ilk önce şaka sandık. ’Şakamız yok’ dediler ve ellerimizi kelepçelediler. İçeri soktuktan sonra altınları topladılar. Murat arkadaşımız kaçarken bir el ateş sesi duyuldu. İçeriden vurdular ama hangisi vurdu bilmiyorum. Bize içeride çok iyi davrandılar. Silahı başımıza dayayıp ’hareket yaparsanız vururuz’ dediler. Dışarıdaki memur arkadaş konuşarak bizi rehin alanları ikna etti” dedi.
Rehinlerden ilk olarak dışarı çıkan Durmuş Güngör ise soyguncuların kendilerine iyi davrandığını, sağlık sebebi ile serbest bırakıldığını belirtti. İçeride yaşananları anlatan Güngör şöyle konuştu: “Soyguncular arka tarafa geçmemizi istediler. Silahı başımıza dayadılar. ’Bir şey yaparsanız sizi vururuz’ dediler. Ellerimizi bağladılar. Bize içeride kaldıkları sürede sert davranmadılar. Vitrinde ve kasada altın ve paraları çantalara doldurdular. ’Biz sizi vurmayacağız. Biz sadece onlara içerideki rehineleri vuracağız diyoruz’ dediler. Bir de ’sizi çoluk çocuğunuza göndereceğiz’ dediler. Benim ayağım çok sancılandı. Soygunculardan bir tanesi de ’ben sana ambulans çağıracağım seni göndereceğim amca’ dedi. Elimi çözdüler sonra polis geldi beni aldı ambulansla hastaneye getirdi.”
(İHA)
Ordu’da bir kuyumcuda 2 kişi tarafından gerçekleştirilen ve 5 kişinin rehin alındığı olayda, rehinelerden Arif Güneş ve Durmuş Güngör 9 saat boyunca yaşananları anlattı. Son olarak bırakılan rehinelerden Arif Güneş, olayı ilk anda şaka sandıklarını ve silahları görünce olayın ciddiyetinin fakına vardıklarını ifade ederek, “İlk başta korktuk. İçeri girdiklerinde ’herkes elini havaya kaldırsın’ dediler. Biz ilk önce şaka sandık. ’Şakamız yok’ dediler ve ellerimizi kelepçelediler. İçeri soktuktan sonra altınları topladılar. Murat arkadaşımız kaçarken bir el ateş sesi duyuldu. İçeriden vurdular ama hangisi vurdu bilmiyorum. Bize içeride çok iyi davrandılar. Silahı başımıza dayayıp ’hareket yaparsanız vururuz’ dediler. Dışarıdaki memur arkadaş konuşarak bizi rehin alanları ikna etti” dedi.
Rehinlerden ilk olarak dışarı çıkan Durmuş Güngör ise soyguncuların kendilerine iyi davrandığını, sağlık sebebi ile serbest bırakıldığını belirtti. İçeride yaşananları anlatan Güngör şöyle konuştu: “Soyguncular arka tarafa geçmemizi istediler. Silahı başımıza dayadılar. ’Bir şey yaparsanız sizi vururuz’ dediler. Ellerimizi bağladılar. Bize içeride kaldıkları sürede sert davranmadılar. Vitrinde ve kasada altın ve paraları çantalara doldurdular. ’Biz sizi vurmayacağız. Biz sadece onlara içerideki rehineleri vuracağız diyoruz’ dediler. Bir de ’sizi çoluk çocuğunuza göndereceğiz’ dediler. Benim ayağım çok sancılandı. Soygunculardan bir tanesi de ’ben sana ambulans çağıracağım seni göndereceğim amca’ dedi. Elimi çözdüler sonra polis geldi beni aldı ambulansla hastaneye getirdi.”
(İHA)