Sayıştay Başkanı Seyit Ahmet Baş, AA muhabirine, dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmeler sırasında milletvekilleri tarafından kendisine yöneltilen sorulara ve eleştirilere ilişkin değerlendirmede bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri döneminde yaşanan tartışmaların, tekrar gündeme getirildiğini hatırlatan Baş, "Ekrem İmamoğlu, 'Sayıştay raporundaki yolsuzluklar' diye bir liste yayınladı. Biz açıklamamızı o listeye istinaden yaptık. Çünkü raporda 'yolsuzluk' olarak ifade edilen konular, esasında idareye yapılan önerilerdi. Biz onların yolsuzluk olmadığını, muhasebe sistemine ilişkin birtakım öneriler olduğunu anlattık. Rapor, bizim raporumuz olduğu için, neyi söylediğimizi ifade etmek istedik. Bizim seçimlerle bir alakamız olmaz ama raporlarımızın da kötü amaçlarla kullanılmasına müsaade etmeyiz." diye konuştu.
Kardeşinin görevine ilişkin iddialarBaş, kardeşinin TRT'deki görev değişikliklerine ilişkin söylentilerin de gündeme getirildiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Kardeşim olması yükselmesini sağlamadı, tam tersine bu zamana kadar terfi etmesine engel oldu. Kardeşim, geçmişte sınav kazanarak devlet gelir uzmanlığı görevini üstlendi. 2006'da Maliye'de 50 kişi olarak göreve başladılar. Zaman içinde mesai arkadaşlarının neredeyse tamamı başka yerlere geçti. Ben ısrarla kardeşimin orada kalmasını istedim. Gelir İdaresi'nde grup başkanı olabilecekken, ben, 'Senin dönemindeki herkes grup başkanı olmadan, sen olamazsın.' dedim. O da müdür oldu. Yani daha alt bir mevkide görev yaptı. Sonra ben Sayıştay Başkanlığına gelmeden onun TRT'deki görevi başladı. Benim bir şekilde Maliye'de üst düzey görevde bulunmam, onun için aslında avantaj değil, dezavantajdı."
Sayıştayın TRT'ye ilişkin raporunun sınırlı tutulduğu eleştirisine de değinen Baş, "Sadece TRT'nin raporu değil, diğer kamu işletmelerine ilişkin raporlar da hacim olarak küçüldü. Bu, raporlama sistematiğinden kaynaklanan bir şeydir." ifadelerini kullandı.
Denetime ilişkin değerlendirmelere yanıtSayıştayın başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere bazı kamu idarelerinden belge alamadığına ilişkin konuların gündeme getirildiğine dikkati çeken Baş, "Sağlık Bakanlığı, şehir hastaneleriyle ilgili belgeleri verdi. Denetim ekibi, temininde sıkıntı olan birtakım belgeler için bu raporuna yazmış. Bu, hiç belge alınamamış gibi yorumlanıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Varlık Fonu kapsamına alınan kamu işletmelerinde denetimlerin devam ettiğini vurgulayan Baş, kamu-özel iş birliği projelerinin denetimi için kapasite geliştirme çalışmaları yaptıklarını bildirdi.
"Hangi belediyenin hangi partide olduğuna bakmayız"Sayıştayın yürüttüğü çalışmalara ilişkin de bilgi veren Baş, zaman içinde rapor formatlarında bazı değişiklikler yaptıklarını söyledi.
Baş, "Mecliste gündeme gelen tartışmalardan hareketle, raporlarımızda birtakım ilave bilgilere yer verdik, bir kısım teknik açıklama içeren bilgileri de azalttık. Dolayısıyla raporlarımız daha anlaşılabilir hale geldi." dedi.
Dış denetim genel değerlendirme raporlarında kamu idareleri açısından en çok rastlanan bulgulara yer verdiklerine işaret eden Baş, bu bulguların büyük kısmının belediyelere ilişkin olduğunu dile getirdi.
Baş, idarelerin, raporlarında sık rastlanan konularla ilgili bir kapasite çalışmasına ihtiyacı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Geçtiğimiz süreçte üniversitelerle bir çalışma yürüttük. Sık rastlanan, uyum sağlanamayan eleştiri konularıyla ilgili eğitimler yaptık. Seçimlerden dolayı geçen yıl belediyelerde bu eğitimi gerçekleştiremedik. Belediyelerde mali yönetim anlamında bir güçlendirmeye ihtiyaç var. Belediyelerde de eğitim faaliyetleri yapacağız. Biz yargı kurumu olarak hangi belediyenin hangi partide olduğuna bakmayız, raporlarımızı yazarız. Bütün raporlarımız internette yayınlanmış durumdadır."
Meclise özel raporlamaBaş, raporlarda yazılan önerilerin takip edilebilmesi için "Bulgu Kodlama Sistemi" geliştirdiklerine değinerek, sistemle, bir bulgunun ne zaman gündeme geldiğinin ve sonucunda ne olduğunun takip edilebileceğini anlattı.
Geçen yılki bulgulara ilişkin bu yılki raporlarda bir izleme tablosu konulduğunu ifade eden Baş, kamu idareleri tarafından düzenleyici işlemlere de raporlarda yer verildiğini bildirdi.
Baş, yapılan eleştirilere kamu idaresinin ne kadar uyum sağladığının anlaşılması açısından düzenleyici işlemlerin görünmesinin önemli olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Raporlarda yer alan bulgunun konusu, şayet bir kanun değişikliğine ilişkin ise yeni dönemde biz bu tür bulguları kamu idaresinden ayrı olarak TBMM'ye de rapor edeceğiz. Kanun değiştirmek, kamu idaresinin yetkisinde değil, Meclisin görevi. Bu dönemden itibaren Meclise kanun değişikliklerine ilişkin özel raporlama yapacağız."
Suç duyurularıSayıştayda denetim ve mahkeme sistematiğinin birbirinden ayrı çalıştığını anlatan Baş, süreçlerin mahkemeler tarafından yürütüldüğünü söyledi. Baş, ceza kanunları açısından 2017'de 31, geçen yıl 11, bu yıl da 16 suç duyurusunda bulunduklarını bildirdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com