Emekli astsubay olan AS Parti Kurucu Genel Başkanı Cavit Kayıkçı, Şah Fırat operasyonuna ilişkin, "Mesele karakolun korunamaması değil, mesele Irak’ın Kuveyt’i işgali sonrası başına gelenlerin Türkiye’nin başına gelme riski. Türkiye’nin tüm düşmanları tam da bunu bekliyordu" dedi.
Kurucuları arasında emekli astsubay, subay, uzman, polis ve diğer meslek gruplarından insanların bulunduğu AS Parti, kurulan 97. parti ve Türkiye’nin en yeni partisi. AS Parti, büyük çoğunluğunu emekli astsubayların oluşturduğu 30 kurucu üyeden oluşuyor. Türkiye’nin en çok merak ettiği partinin lideri Cavit Kayıkçı, İHA muhabirinin sorularını cevapladı. AS Parti kurucularının tamamının astsubay olup olmadığına yanıt veren Kayıkçı, "Hayır, ama yarıdan fazlası emekli astsubay. Aramızda subaylar da var, uzmanlar da, polisler ve diğer meslek gruplarından olanlar da var. Yabana atılamayacak oranda siviller de yer alıyor" dedi.
Partinin sloganının medyada zikredildiği gibi "sivil ordu" olmadığını söyleyen Kayıkçı, "Tüzüğümüzdeki logomuzda böyle bir şey mevcut değil. Basın-yayın organları logomuza bu sloganı eklemiş, o şekilde yayımlanmış, bizim de hoşumuza gitti ancak içimizde siviller de olduğu için bu sloganı kullanmayı düşünmüyoruz" ifadesini kullandı.
Kayıkçı, partisinin hangi siyasi yelpazeyi temsil ettiğine yönelik, "Bilinen tanımlamaları kabul etmiyoruz. Sağa yaslanıp dini sömürüp, sola yaslanıp Atatürk’ü sömürmekten daha geçerli bir şey var o da vicdana yaslanmak. Biz bu yelpazenin ne sağında, ne solunda, ne merkezinde, ne de merkez sağ veya merkez solundayız, biz bu yelpazenin vicdan boyutundayız. Hiçbir şekilde de bu tanımlamalara uymayacağız, bu sorulara da cevap vermeyeceğiz" şeklinde konuştu.
"SEÇİMLERDE İŞBİRLİĞİ TEKLİFLERİ GELDİ"
Diğer partilerin AS Parti’ye olan bakışını açıklayan Kayıkçı, "AK Parti, CHP, MHP dışındaki çoğu parti lideri arayıp tebrik etti. Seçimde işbirliği yapma tekliflerine bulunan çok sayıda siyasi parti oldu" dedi.
Yaklaşan 7 Haziran milletvekili genel seçiminde ittifak yapmayı düşündükleri herhangi bir parti olup olmadığına yönelik açıklama yapan Kayıkçı, "İktidar ya da muhalefet herhangi bir siyasi partiyle açıktan ya da örtülü bir işbirliğimiz söz konusu olamaz. Herhangi bir siyasi hareketi destekleyecek olsak siyasi parti kurmazdık. Kendi yolumuzdan gideceğiz" ifadelerini kullandı.
İktidar-cemaat gerilimine farklı bir boyuttan yaklaşan Kayıkçı, "Hassas bir konu, siyasi tecrübemiz bu konuda yorum yapmaya yetecek düzeyde değil. Temennimiz odur ki, bir an evvel bu konu ülke gündeminden düşsün, ülkenin ihtiyacı olan diğer konular gündeme gelsin. Asgari ücretliler için açlık ve yoksulluk sınırının altında hayat mücadelesi veren kesim için bu soru hiçbir anlam ifade etmez" dedi.
"ASKERİ DERNEKLERLE BİR BAĞIMIZ YOK"
Kayıkçı, AS Parti hakkında en çok merak edilen konulardan olan askeri derneklerin desteğini alıp almadığına yönelik, "Askeri derneklerle bir bağımız yok. Derneklerin siyasete bulaşması kapanma sebebidir. Biz AS Parti olarak gücümüzü camiaların 1/18’inin katıldığı derneklerden değil, onların dışında kalıp onların gittiği yolu benimsemeyen geri kalan 17 katı büyüklükteki kesimden alıyoruz" açıklamasında bulundu.
"Bu kapsamda meslektaşlarınızın hak arama mücadelesine destek olacak mısınız?" sorusuna ise Kayıkçı, "Ben meslektaşlarıma 120 günde haklarını alma sözü verdim. Bu süreden geriye 40 gün kaldı. 40 günde meslektaşlarımız haklarını alamazlar ise, 8 Haziran 2015 sabahı AS Parti, ana muhalefet partisinden daha etkin olacak denilebilir" yanıtını verdi.
"ÇÖZÜM SÜRECİNDE ALGI ’VER KURTUL’ ALGISI OLMAMALI"
Çözüm sürecine yaklaşımını açıklayan Kayıkçı, "Bizler askeriz, hiçbir asker savaşla sonuca gitmek istemez. Savaşın yıkıcı yanını askerler sivillere göre daha iyi bilir. Ancak eskiden ’vur kurtul’ algısı hakimdi, şimdiki algı ’ver kurtul’ algısı olmamalı. İktidar, muhalefet, tüm siyasi partiler bu konuda siyasi menfaatlere değil milli menfaatlere uygun hareket etmeli. Son noktada bizlerin de fikrinin sorulacağı kanaatindeyiz" şeklinde konuştu.
"Çözüm süreci konusunda hükümetin tezine mi yoksa muhalefetin tezine mi daha yakınsınız?" sorusuna cevap veren Kayıkçı, "İki teze de kendimizi yakın hissetmek durumunda değiliz. Seçimlere girmeyecek, daha yeni kurulmuş bir partinin cevaplayacağı sorular değil bu sorular" karşılığını verdi.
"MESELE KARAKOLUN KORUNAMAMASI DEĞİL"
Aynı zamanda emekli bir astsubay olan Cavit Kayıkçı, Türkiye’nin yurt dışındaki tek toprağı olma özelliği taşıyan Suriye’deki Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu’nun tahliyesine yönelik TSK’nın düzenlediği Şah Fırat operasyonunu da değerlendirdi. Kayıkçı, "TSK’nın yaptığı son derece başarılı bir operasyondur. Bu kapsamda TSK komuta kademesini tebrik etmek gerekir. Bir meslektaşımızın intikal esnasında şehit olması ise son derece üzücü ve camiamız açısından kederli olmuştur. Şehidimize Allah’tan rahmet, ailesine ve camiamıza baş sağlığı diliyorum" dedi.
"Karakol nakledilmeden korunamaz mıydı? Bir asker olarak düşünceniz nedir?" sorusu üzerine Kayıkçı, "Mesele karakolun korunamaması değil, mesele Irak’ın Kuveyt’i işgal ettikten sonra başına gelenlerin Türkiye’nin başına gelme riski. Kanaatim odur ki Türkiye’nin tüm düşmanları tam da bunu bekliyordu. TSK’nın değil o karakolu korumak, aynı anda Irak ve Suriye’nin tamamına hükmedecek gücü bulunduğu dünyanın malumudur. Suriye bataklığında hiç mi hiç işimiz olmamalı, benim baktığım açı budur. Bu da benim kişisel görüşüm" ifadelerini kullandı.
"CEVAP VERMEK SAYIN GENELKURMAY BAŞKANIMIZIN EN DOĞAL HAKKI"
Kayıkçı, Şah Fırat operasyonu konusunda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel arasındaki gerilime yönelik düşüncelerini dile getirdi. Kayıkçı, "Demokrasilerde siyasi partilerin muhatabı siyasi partilerdir. MHP liderinin muhatabı da bu kapsamda iktidar partisidir. O açıdan MHP liderinin açıklaması sonrasında Sayın Genelkurmay Başkanımızın cevap vermesi de en doğal hakkıdır. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın da MHP Genel Başkanına bu kapsamda söylediği sözler kanaatimce ağır olmuştur. Bu konu daha fazla gündemde kalıp taraflar yıpratılmamalı düşüncesindeyim. MHP önemli bir siyasi harekettir. TSK ise bu milletin göz bebeğidir" dedi.
Muhalefetin "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tarafsız davranmadığı" yönündeki eleştirilerini de değerlendiren Kayıkçı, "Gerek Sayın Cumhurbaşkanı, gerekse Meclis’te grubu bulunan siyasi partiler hakkında basın-yayın organlarında bir demeçte bulunmayız. Başarılı veya başarısız bulduğumuz hususları mektupla kendilerine iletiriz" ifadelerini kullandı.
"HALKTAN KOPAN DEĞİL HALKIN İÇİNDE OLAN BİR LİDER"
"Ne zaman sizi ekranların karşısında göreceğiz?" sorusuna Kayıkçı, "Tebdili kıyafetin en güzel kıyafet olduğu düşüncesindeyim. Halk artık halktan kopan değil, halkın içinde olan bir lider özleminde. Ben yüz binlerce kişilik camiada sıradan birisiyim ve öyle olmaya da gayret edeceğim" karşılığını verdi.
Kayıkçı son olarak, "Kimse bu seçimden sonra ’demokrasi elden gidecek, bu seçim son seçim olacak’ edebiyatı yapmasın. AS Parti olarak her sandığa iki görevli verecek gücümüz var. Biz bu seçimlerin gözlemcisi, adeta noteri olacağız. Asla bir partiye destek olmayacağız ama şaibesiz seçimin de teminatı olmaya kararlıyız" dedi.
AS Parti Kurucu Genel Başkanı Cavit Kayıkçı, 3 Şubat 2015 tarihinde İçişleri Bakanlığı’na partinin resmen kurulması için başvuruda bulunmuştu. İçişleri Bakanlığı yetkilileri, partinin kuruluş dilekçesinin işleme konulduğunu ve gerekli incelemenin yapıldıktan sonra parti kuruluş dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletildiğini kaydetmişlerdi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bugün resmi internet sayfasının "siyasi partiler" kısmında yayımlamasıyla Türkiye’nin en yeni partisi AS Parti’nin faaliyetlerine başlaması önünde hiçbir engel kalmamış oldu. AS Parti, genel başkanlık çatısı altında yer alan personel, istihbarat, teşkilat, strateji, lojistik ve maliye olmak üzere toplam 30 teşkilat başkanlığı şeklinde yapılandı.
(İHA)