"Suikast karanlık bir el tarafından yapıldı"

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Bingöl Emniyet Müdürü ve beraberindekilere yönelik yapılan suikastın çözüm sürecini hedef aldığını, bu suikastın provakasyon ve katliam zemini oluşturmak amacıyla karanlık bir el tarafından yapıldığını söyledi. Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Bingöl Emniyet Müdürüne yönelik yapılan ve Emniyet Müdür Yardımcısı Atıf Şahin ile Komiser Hüseyin Hatipoğlu’nun şehit olduğu suikast ile ilgili karanlık güçlerin devrede olduğunu kaydeden İdris Baluken, olayın çözüm sürecini baltalamak amacıyla PKK’ya yıkılmak istendiğini belirtti.“PKK’YA MAL EDİLMEYE ÇALIŞILDI”Bingöl kent merkezinde 2 polisin şehit edilmesi ve ardından da Genç ilçesinde güvenlik kontrolü yapan güvenlik güçlerine ateş açan teröristlerin öldürülmesi olayla ilgili çelişkiler olduğunu düşündüklerini belirten İdris Baluken, “Biz şundan eminiz bu iki olay birbirinden tamamen bağımsız gelişmiştir. Ancak istihbarat bilgileri ile profesyonel olarak zamanlama açısından birbirine denk getirilmiş, bu yönüyle ‘PKK Emniyet Müdürüne suikast yaptı’ şeklinde kamuoyuna mal edilmeye çalışılmış, buranın üzerinden çözüm sürecini bitirmeyi hedeflemiş olaylardır” dedi.“BİNGÖL’DE KARANLIK BİR EL DEVREDE”Suikastın çözüm sürecini hedef aldığını ve katliam zemini oluşturmaya dönük olduğunu belirten Baluken, “Birbirinden bağımsız olan bu iki olay eminiz ki ortaya da çıkacak, aynı karanlık merkezler tarafından planlanmış ve birbiri ile bağlantılandırılmaya çalışılmıştır. Bingöl’de karanlık bir el devrede, bu karanlık el daha büyük katliam zeminlerini yaratmak üzere şuanda da devrededir. Geçmişte devrede olan bu karanlık odakların bahsetmiş olduğumuz bu olaylarla beraber yeni bir takım katliamları devreye koyabileceği endişesini taşıyoruz” diye konuştu.“BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ İKİ OLAY”Olayla ilgili bazı endişelerin olduğunu belirten ve “Silahlı suikasttan 1 saat 25 dakika sonra Genç ilçesinde, içinde 4 kişinin bulunduğu bir aracın taranması sonucu 4 yurttaş yaşamını yitirdi. Emniyet Müdürüne yönelik yapılan suikast girişiminin şekillendiği ortam, Öcalan’ın barış iradesinin hala devrede olduğu, KCK’nin hala çatışmasızlık pozisyonunda olduğu bir ortamdır” ifadelerini kullanan Baluken, yapılan saldırının planlı, anlık, profesyonel istihbarat sonucu yapıldığını kaydetti. Baluken, “Bu koşullarda KCK’nin ya da PKK’nin böyle bir suikast ile alakası olmadığını, olmayacağını bahsettiğim bilgiler ışığında biraz düşünerek bile ortaya koyabiliriz. Olay bize intikal edince biz hemen çeşitli aracılar yoluyla KCK yönetimine haber gönderdik, bu olayla ilgili bir soruşturmanın, araştırmanın yapılarak bize gerekli bilgilendirmelerin yapılması gerektiğini ifade ettik. Bize KCK’dan gelen mesajda, KCK’nin böyle bir talimatının olmadığı, bu olayın bütün boyutları ile mutlaka araştırılması gerektiği ifade edildi. Bizlerde gerek yerelde yaptığımız çalışmalarda gerekse kamuoyuna yapılan açıklamalarda gerçekten birbirinden bağımsız iki vahim olayla karşı karşıya olduğumuzu, bu olayların birbiri ile ilişkilendirilmek istendiğini, bu bağlantılar üzerinden çözüm sürecinin bitirilmesine yönelik bir faaliyet olduğu izlenimini edindik” şeklinde konuştu.“ARAÇ İÇİNDE YARGISIZ İNFAZ”Emniyet Müdürü’nün o saatte Kobani olayları nedeniyle zarar gören işyerlerini ziyaret ettiğinin söylendiğini, fakat suikastın yapıldığı sokakta hiçbir Kobani olayları ile ilgili hiçbir olayın yaşanmadığını belirten Baluken, “Bir esnaf ziyaretinin söz konusu olmadığını vurgulamak istiyoruz. Emniyet Müdürü ve beraberindeki heyet, saldırının olduğu yerde bir kafeden çıkmış, bu kafeden çıkış esnasında anlık istihbarat bilgileri çok profesyonelce paylaşılmış ve pusuda bekleyen karanlık el de tetiğe basmıştır. Emniyet Müdürüne ve ekibine yönelik saldırıda kullanılan araç ile Genç köprüsünde, içerisinde yargısız infazın yapıldığı araçlar farklıdır. Araç içinde yargısız infaz edilen 4 kişiden 2 tanesi sivildir, bunlardan birisinin cenazesine ben de katıldım. Taranan aracın hemen arkasında bulunan ve yaralanan bir araç şoförü de kontrol noktasında durdurulduklarını ve güvenlik güçleri tarafından aracın taranmaya başlandığı ifade etti” dedi.KİMLİK KARMAŞASI“Olayla ilgilisi olmayan kimlik bilgilerinin de ortada dolaştığı ve yaşamlarına yitirdiğine dair ailelerine haber verildiği çok ciddi bir durum ile karşı karşıyayız. Araç içerisinde vurulduğu belirtilen ve kamuoyuna öldüğü açıklanan Erhan Şenyuva’nın nerede olduğunu, yaşayıp yaşamadığını, gözaltında olup olmadığı konusunda net bilgi yok” açıklamasında bulunan Baluken, her iki olaydan sonra da Bingöl Emniyet Müdürlüğü tarafından Bingöl’de cadı avı başlatıldığını, olayla ilgilisi olmayan kişilerin gözaltına alındığını iddia etti. Bingöl Savcılığı ve Bingöl Emniyet Müdürlüğü tarafından hukuksuzluklar yapıldığını kaydeden ve Umut Koçyiğit adlı parti çalışanının gözaltına alındığını, darp edildiğini ifade eden Baluken, “Umut Koçyiğit 3 gün boyunca avukatları ve ailesi ile görüştürülmemiştir” diye konuştu.(İHA)