USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Genel

"Su kaynaklarımızı gözümüz gibi korumalıyız"

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’nin bilinenin aksine su zengini bir ülke olmadığını bildirerek, “kişi başına kullanılabilir su miktarı 1500 metreküp civarında. Su kaynaklarımızı gözümüz gibi korumalı, tasarrufl

"Su kaynaklarımızı gözümüz gibi korumalıyız"
22-03-2015 12:57
Google News

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’nin bilinenin aksine su zengini bir ülke olmadığını bildirerek, “kişi başına kullanılabilir su miktarı 1500 metreküp civarında. Su kaynaklarımızı gözümüz gibi korumalı, tasarruflu şekilde kullanmalıyız” dedi.
Bayraktar, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 1000 metreküpten daha az suyu olan ülkelerin su fakiri, 1000-2000 metreküp arası olanların su azlığı çeken ülke sınıfında kabul edildiğini, 8000-10000 metreküpten daha fazla olan ülkelerin su zengini olarak görüldüğünü belirtti.

“1990’LI YILLARDAN BU YANA SU AZLIĞI ÇEKEN ÜLKE SINIFINDAYIZ”
“Türkiye’de 2030’da yıllık kişi başına kullanılabilir su miktarının 1120 metreküp seviyelerine gerileyeceğini unutmamalı, suyun damlasını bile ziyan etmemeliyiz” diyen Bayraktar, şunları kaydetti:
“1990’lık yıllardan bu yana su azlığı çeken ülke sınıfındayız. Su zengini ülke değiliz. Nüfusta mevcut büyüme hızı, su tüketim alışkanlıklarının değişmesi gibi faktörler su kaynakları üzerine baskı yapıyor. Geleceğe yönelik bütün tahminler, mevcut kaynakların hiç tahrip edilmeden aktarılması durumunda söz konusu olabilecek. Türkiye, gelecek nesillerine sağlıklı ve yeterli su bırakabilmesi için su kaynaklarını çok iyi ve akılcı kullanması gerekiyor.
Hızlı nüfus artışı ve kirlenmenin yanı sıra kentlerdeki şebekelerde su kaybının, su israfının sıkıntı yarattığının altını çizen Bayraktar, “ülkemizde yıllık yağış ortalaması, dünya ortalamasından düşüktür. Bu durumlar mevcut kaynakların daha dikkatli kullanılması ve kirlenmeye karşı gerekli tedbirlerin bir an önce alınması gerekliliğini ortaya koymaktadır.”

112 MİLYAR METREKÜP SUYUN 32 MİLYAR METREKÜPÜ TARIMDA KULLANILIYOR
Türkiye’nin kullanılabilir su potansiyelinin 112 milyar metreküp olduğunu, bunun yaklaşık 7 milyar metreküpünün içme, kullanma suyu olarak, 5 milyar metreküpünün sanayide, 32 milyar metreküpünün de tarımsal amaçlı kullanıldığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Su kaynaklarımızın yetersizliği, başka amaçlarla su kullanımına olan talep, tarımsal sulamada da suyun ekonomik kullanılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Şu anda kullanılabilir suyun yaklaşık 32 milyar metreküpü tarımsal sulama amacıyla kullanılmaktadır. Tarım arazilerimizin yaklaşık 8,5 milyon hektarı teknik ve ekonomik olarak yer altı ve yer üstü sularla sulanabilir özelliktedir. Hala sulamaya açılmamış arazi miktarı 2,77 milyon hektar düzeyindedir. Sulamaya açılan 5,73 milyon hektar alanın da önemli bir bölümünde salma sulama dediğimiz vahşi sulama yapılmaktadır. Ülkemizde tarımsal sulamada bilinçlenme artsa da hala yanlış zamanda, yanlış miktarda sulama yaygındır.”

SU YETERSİZLİĞİ RİSKİNİ AZALTMAK İÇİN ÖNLEMLER
Bayraktar, suyun kamu malı olduğu gerçeğinden hareketle korunması ve tasarrufuna azami riayet edilmesi için toplumun eğitimine de önem verilmesi gerektiğini vurguladı. Bayraktar, sanayileşmenin yoğun olduğu bölgelerde su kaynaklarının hızlı biçimde kirlendiğini, ayrıca kaçak su çekimi nedeniyle üreticilerin sağlıklı ve temiz su temininde sıkıntı çektiklerini belirtti. Ticari firmaların çayır ve meralarda bulunan su kaynaklarını yoğun biçimde kullanmaları sonucu söz konusu alanlarda kuruma tehlikesi ortaya çıktığını belirten Bayraktar, “kirlilik kaynaklarının gerekli denetimlerle kontrol altına alınması ve kaçak su kullanımının önüne geçilmesi gerekmektedir. Su kaynaklarının tasarruflu kullanılmasının yanı sıra kirletilmemesi için de gerekli tedbirleri istisnasız almalı ve uygulamalıyız” dedi.
Bayraktar, şunları kaydetti:
“Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Konya Ovası Projesi (KOP), Doğu Anadolu Projesi (DAP) ve Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) gibi sulama, dere ıslahı, taşkın koruma ve drenaj yatırımlarını da içeren projeler, en kısa zamanda tamamlanmalı, tarımsal sulamada damlama, yağmurlama gibi modern, tasarruflu basınçlı sulama sistemlerine geçilmelidir. Kıt olan suları verimli bir şekilde kullanmak ve kuraklık riskini azaltmak için önlemler alınmalıdır. Tarımda suyun ekonomik kullanımı için, tarla içi hizmetlerin geliştirilmesi paralelinde arazi ve bitkinin çeşidine göre damlama sulama veya yağmurlama sulama sistemleri hızla devreye sokulmalı ve bu sistemleri yaygınlaştırmak için gerekli çalışmalara ağırlık verilmelidir. Karık sulama yöntemine oranla, damlama sulama yüzde 60, yağmurlama sulama sistemi yüzde 30 civarında su tasarrufu sağlıyor. Teknik ve ekonomik olarak sulanabilir 8,5 milyon hektar alanın tamamının sulanmaya başlaması halinde, tasarruflu sistemlere geçilmemesi halinde milyarlarca metreküp daha fazla suya ihtiyaç olacaktır. Damlama ve yağmurlama gibi basınçlı sulama projelerine verilmekte olan hibeler artırılarak devam etmelidir.”
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ