Başbakan Ahmet Davutoğlu, 1944’te Nuri Demirağ ve arkadaşlarının geliştirdiği uçak projesinin engellendiğini belirterek, "Onlar engeller, AK parti yapar. Hangi engelleri çıkarırlarsa çıkarsınlar yeni Türkiye’yi küresel güç haline getirme hedefimizden saptıramayacaklar" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Yerli Uçak Tanıtım Töreni’ne katıldı. Toplantıda konuşan Davutoğlu 27 Mayıs ihtilalinin yıl dönümünü hatırlatarak, “İhtilal ve doğurduğu sonuçlar itibariyle Türk demokrasisinin bu tür müdahalelerin bir daha olmayacağı inancıyla merhum Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarını onurla, gururla anıyorum. Hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Allah bir daha bu milleti, kendi iradesiyle seçtiği hükümetlerin bu şekilde görevden alındığı günlerle şahit kılmasın” ifadelerini kullandı.
“NURİ DEMİRAĞ VE ARKADAŞLARI BİRÇOK ENGELLE KARŞILAŞTILAR”
Milli uçak projesinin büyük bir hayal olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Sadece bugünün hayali değil. Bundan 71 yıl önce 26 Mayıs 1944’de rahmetli Nuri Demirağ ve arkadaşları yeni Cumhuriyeti onurlandıracak büyük bir projeyi hayata geçirmek için yola çıktıklarında birçok engelle karşılaştılar. Onların geliştirdiği uçak NUD 38 İstanbul - Ankara arasında test uçuşunu başarı ile tamamlamıştır. Fakat kişilerin vizyon sahibi olması yetmiyor, o zaman devleti yönetenler bu vizyonu anlayamadıkları için, atılan cesur adımları takdir edemedikleri için, Türkiye’nin yüzde yüz milli uçak projesi 71 yıl gecikmeyle bugün tekrar gündeme geliyor. Bir kez daha rahmetli Nuri Demirağ’ı rahmetle, takdirle anıyorum. 1936’de çıktığı ilk yolda, deniz müzesi yanında başlaya o ideal başarılı adımlarla devam etmiş, o günkü Amsterdam havalimanı büyüklüğündeki tesislerle kurulan o başlangıç vizyon yetersizliği nedeniyle Eskişehir’de yaşanan kaza ardından tamamen iptal edilmiş. THK siparişleri geri almış, yurt dışından yapılan siparişler bir kanunla durdurulmuş. Bu aslında tek parti yönetimlerinin ne kadar vizyonsuz bir perspektif çizebildiklerinin en çarpıcı örneği” diye konuştu.
“DOĞRU BİR İSYASİ İRADE, OLMAZLARI OLUR KILAR”
Aradan geçen yıllar boyunca hiçbir hükümetin yeril uçak projesini tekrar gündeme getirmediğini vurgulayan Davutoğlu, “Ta ki 2002’de AK Parti iktidarları gelene kadar. Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde Türk havacılık sektörü olağanüstü bir atılım içine girdi. THY, dünyanın en önemli markalarında biri oldu. 2002’de 9 milyon iç hat yolcusu varken bugün bu sayı 85 milyona çıktı. Dünyanın en büyük havalimanı inşa etmek için harekete geçtik. Geçtiğimiz hafta Ordu Giresun havalimanını açtık. Avrupa’da ilk kez denize dolgu yapılarak inşa edilen havalimanı. Bu havalimanı ideallerin kararlılıkla birleşmesi halinde engel tanımayacağının göstergesi. Fatih Sultan Mehmet Han’ı anarak Ordu Giresin havalimanını zikretmiştim. Fatih Sultan Mehmet Han Haliç’in kapatılmış olduğunu görünce uygun bir zamanı bekleyebilirdi. Liderlik alışılagelmiş dışında karar alma yeteneğidir. İlk zikredildiğinde donanmayı karadan yürütme fikri gerçekleşmesi imkansız gelebilirdi ama doğru bir siyasi irade olmazları olur kılıyor. Ordu Giresun Havalimanı da ilk anda bakıldığında denizden yükselen dağlara bakıldığında havalimanı yapma zorluğu aşikardı. Ama sayın Cumhurbaşkanımız verdiği güçlü kararla hem bu yolu açtı, hem de aşılmaz yolların nasıl aşılacağının örneğini verdi” şeklinde konuşu.
“İSTER KARADENİZ’İN DAĞLARI, İSTER TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ŞİDDET EYLEMLERİ HEPSİNİ AŞARIZ”
Dün Hakkari Yüksekova havalimanın açılışını gerçekleştirdiklerini de hatırlatan Davutoğlu, “Hakkari denildiğinde Türkiye’nin genellikle bir uç noktası ifade edilmesi için kullanılan bir vilayetti. Bu havalimanı ile dünyaya bağlantı sağlayabilen bir merkez haline dönüşmeye başlıyor. Bunun yine önemli bir tarafı terör örgütünün yıllarca bu havalimanın açılmasını engellemek için verdiği çabalar, baskınlara rağmen güçlü bir siyasi iradeyle bu havalimanını yapılmış olmasıdır. Biz bir karar aldık, karşımıza kim çıkarsa çıksın ister Karadeniz’in dağları gibi doğal, ister bazı örgütlerin çalışmaları gibi şiddet eylemleri olsun, hepsini aşarız ve kararımızı mutlak suretle uygularız” dedi.
“100 KİLOMETREDE HAVALİMANINA ULAŞAMAYAN TEK BİR VATANDAŞ BIRAKMAYACAĞIZ”
Türk havacılığının hızla geliştiğine dikkat çeken Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Nerede bir havalimanı varsa oraya bir Türk şirketi inecek. Nereye bir uçağımız iniyorsa orada bir büyükelçimiz olacak. Artık Türkiye yerel düşünen bir ülke değil, küresel düşünen bir ülke. Bu rekabette hak ettiğimiz yeri alacağız. Son 12 yılda 10 milyon vatandaşımız ilk kez uçağa bindi. Uzun otobüs yolculuklarının yerini havayolu imkanlarının alması bizim için vatandaşımıza duyduğumuz saygının da bir gereği. Bu çerçevede 100 kilometrelik daireler içinde Havalimanı’na ulaşım imkanı olmayan tek bir vatandaş bırakmayacağız.”
“BİRİLERİ ROKETSAN ÜZERİNDEN DÜĞMEYE BASTI”
Başbakan Davutoğlu Türkiye’nin milli savunma sanayisini geliştirme konusunda çok önemli yıllarını kaybettiğinin altını çizerek şunları söyledi;
“Nasıl milli uçak yapımında 1944 yılından bu yana geçen yıllar kaybedilmiş yıllarsa, aynı şekilde milli savunma sanayi konusunda da Ak Parti iktidara gelene kadar maalesef bütün savunma ihtiyaçlarımız dışarından tedarik yoluyla karşılanacağı varsayımı içinde davranıldı. Hatta bir takım rant çevreleri oluştu. Türkiye’nin ihtiyaçlarını hibe silahlardan karşılayan ya da satın alımlarda başka ülkelerin kongrelerine muhtaç bırakan ve aradaki bazı kesimlerin ülke ekonomisi zarara soktuğu projeler gündeme geldi. Biz iktidara gelişimizle yerli tedarik bağlamında stratejik tercihte bulunduk. 2002’de savunma sanayiinde yerlilik oranı yüzde 24 iken, bugün yüzde 60’a çıktı. Dışişleri bakanlığı döneminde Roketsan’ı ziyaret ettiğimde yetkililer bizden önce Roketsan’ın kapatılmasına kararı verildiğini söyledi. Roketsan şu anda rekabet gücü yüksek uluslararası şirketler arasına girdi. Nasıl Nuri Demirağ’ın projeleri durdurulmuşsa bir el Roketsan üzerinden mili savunma sanayiinin füze teknolojilerine dayalı önemli projeleri durdurmak için düğmeye basmıştı. Eğer Ak Parti iktidarda olmamış olsaydı, şu anda geliştirilmiş bir çok proje, gelişme imkanı bulmadan durdurulmuş olacaktı. Biz durdurulamayacak bir iradeni sözcüleriyiz. Bizi durdurmak isteyen ancak 27 Mayıs gibi darbeler üzerinden hedefine ulaşabileceğini zannedebilir. Ama Türkiye’de artık ne darbelerle, ne vesayete ne de dar siyasi anlayışlara izin verilmeyecektir.”
“TÜRKİYE KENDİ SAVUNMASI İÇİN NE İHTİYACI VARSA KENDİ ÜRETECEK”
Son 12 yılda savunma sanayiinde önemli hamlelerin yapıldığına dikkat çeken Davutoğlu, “Artık hibe üzerinde kendi savunmasını tanzim etmeye çalışan bir ülke yok. Aksine 5 milyar dolarlık yıllık üretim, 1 milyar dolara varan ARGE çalışmaları ile çok güçlü bir savunma sanayiimiz var. Savunma sanayi icra komitelerinde ele aldığımız hususlar bağlamında önümüzdeki dönemde de milli muharip uçağımız 2023’e kadar uçurmuş olacağız. Füze savunma sanayi konusunda mili kapasiteyi arttırıcı her türlü tedbir alınacak. Türkiye kendi savunması için neye ihtiyaç duyuyorsa, kendi mühendisleri, kendi sermayesi, kendi emeği ve kendi iradesi ile hayata geçirecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” dedi.
“2019’DA İLK UÇAK UÇUŞA GEÇECEK”
Milli bölgesel uçak yapımının bu anlamda önemli bir proje olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Son aylarda bu çalışmalara hız verdik. Burada önemli olan hem bir geçiş aşamasıyla süreyi kısaltmak ve bir an önce sertifikasyonu olan güvenilir bir model üzerinde yoğunlaşmak. Çünkü sertifikasyon önemli bir gereklilik. Nuri Demirağ’ın uçağı o dönemde A kategorisinde uluslararası sertifikasyonu almış bir uçaktı ama durduruldu. Durduranların hem ülke içinde hem ülke dışında bağlantıları vardı. Bu anlamda güvenilirliği yüksek, test edilmiş bir model olan Dornier 328 ve 628’in bütün telif haklarının alınmasıyla sertifikasyon da dahil tüm bu süreçler kısa sürede tamamlanacak ve inşallah 2019’da Dornier 328 modeli etrafında yapılan ilk uçak uçuşa geçek. 2023 yılında sipariş edilen 50 uçak üretime geçecek. Yine 628 modeli ile de 2020’de tasarım tamamlanıp 2023’de uçuş gerçekleşecek. Yüzde yüz tür tasarımı milli bölgesel uçağımız ile milli muharip uçağımız birlikte semalarda uçmuş olacak” diye konuştu.
"ONLAR ENGELLER, AK PARTİ YAPAR"
Nuri Demirağ ve arkadaşlarının projesinin engellendiğini hatırlatan Davutoğlu, “Onlar engeller, AK parti yapar. Nuri Demirağ’ı engellediler. Onunla birlikte başlayan proje eğer hayata geçirilmiş olsaydı, belki bu yol çok kısa sürede kat edilmiş olurdu. Ama bizi engelleyemeyecekler. Hangi tuzakları kurarlarsa kursunlar, hangi engelleri çıkarırlarsa çıkarsınlar, yeni Türkiye’yi küresel bir güç haline getirme hedefimizden saptıramayacaklar. 7 Haziran seçimlerinin önemi daha iyi anlaşılıyor. Ya bütün bu projeler başladığı gibi gerçekleşecek, ya da geçmişte olduğu gibi durdurulmaya çalışılacak” ifadelerini kullandı.
Başbakan Davutoğlu, hızlı tren projesinin de birileri için hayal olduğunu söyleyerek, “2001’de dönemin ulaştırma bakanına sorulduğunda ‘bu projeyi çocuklarımızın hatta torunlarımızın görmesi hayal’ demişti. Ama biz yaptık. Bir şeye önce inanmak lazım. Kendisine güvenene bir kadronun gerçekleştiremeyeceği hiçbir hedef yoktu. Bütün bunlar bütüncül bir stratejinin eseri olabilir. Yüksek hızlı tren İstanbul - Ankara arasında dışarından teknoloji transferi ile gerçekleştirdi. Ama şimdi bundan sonraki bütün aşamaları kendimiz yapıyoruz. Bütün havalimanlarının çapraz uçuşlar yapacak bir takviyeyle elverişli hale gelmesi gerekiyordu. Sadece İstanbul’dan, Ankara’dan uçuş değil ara uçuşları yapacak bir uçak modeline ihtiyaç vardı. Bununla o kadar seri bir uçuş imkanına kavuşacağız ki Anadolu birbiriyle entegre olacak. Bu uçaklar sadece yolcu uçağı değil askeri nakliye uçağı olarak, VIP uçağı olarak, ambulansa uçağı olarak kullanılabilecek kapasitede” dedi.
(İHA)