"Bizans dünde kaldı zannetmeyin"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bizans dünde kaldı zannetmeyin, bugün de Bizans’ın kalıntıları var. Ama biz onlara rağmen yürüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sivas Cumhuriyet Meydanı’nda halka hitap etti. Muhsin Yazıcıoğlu’na Allah’tan rahmet dileyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz dert insanıyız, biz sevda insanıyız. İşte biz milletimizin dertlerinde deva olmak için 12 yıl boyunca çalıştık ve mücadele ettik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir millet için tarihten büyük yol gösterici yoktur. Birileri düşmanın boynuna sarılırken millet ayağındaki yırtık çarığı ile Sivas’ta Kurtuluş Savaşı’nın temelini atmıştı. Birileri toprakları parçalamak için harita başında toplantı yaparken, millet İstiklal Harbi’nin hazırlıklarına başlamıştı. Tarihteki uzun yolculuğumuzun son devleti Türkiye Cumhuriyeti’nin inşası bu şuurla gerçekleşti.
Bu mücadeleye başlarken Allah’ın yardımından başka yardım dilemedik, mücadele ettik. Milletimiz bayrağına vatanına sahip çıktı. Sivas kongresinde devletlerin himayesini isteyenler de oldu fakat tartışmaya bile değer görülmedi. Biz de 12 yılda milli iradeden aldığımız güçle mücadelemizi verdik. Bugün de yeni Türkiye’nin inşası için milli iradeye müracaat ediyoruz. Manda heveslilerini, ülkeyi parçalamaya çalışanlara karşı milletimizi sandığa davet ediyoruz” dedi.

“BU COŞKUYU MAALESEF BİRİLERİ HAZMEDEMEDİ”
30 Mayıs’ta Yenikapı’da düzenlenen fetih şenliklerine değinen Erdoğan, “30 Mayıs’ta fetih şenlikleri yaptık. Bu fetih şenliklerinde 562. yıl dönümüydü. 2 milyona yakın insan İstanbul Yenikapı’ya gelmişti. Surların önündeydik. 562 kişiden oluşan mehterimiz ile birlikte bunu kutladık. Bu coşkuyu maalesef birileri hazmedemedi. Bu hazmedemeyenler güya ulusalcı, güya milliyetçi ve Cumhurbaşkanlığı makamının himayesinde yapılan şenlikleri hazmedemediler. Biz bu kutlamayı her yıl yapacağız. İstanbul’un fethi sıradan bir fetih değil.
Bundan birileri rahatsız oluyor. Bizans dünde kaldı zannetmeyin bugün de Bizans’ın kalıntıları var. Ama biz onlara rağmen yürüyoruz. Türk Yıldızları Cumhurbaşkanı’nın daveti ile oraya geldi ve görevlerini yaptı. Belki de ilk defa 2 milyon insanın huzurunda bu görevler yapıldı. Milletimiz bir başka öz güven kazanmıştır” dedi.
“Bu memlekette her seçim bir bakıma yeni bir Kurtuluş Savaşı’dır” diyen Erdoğan, “Milletimiz koalisyon hükümetini 2002 yılında sona erdirdi. Yürütemediler, bunlara zaten 5 koyun ver kaybedip gelirler. Sen yapamazsın bu işi. 25 bankayı batırdınız, 50 milyar dolar yük bıraktınız bunları biz hallettik.
Pazar günü bir seçim var. Yine bir Kurtuluş Savaşı’nın içindeyiz. Yeni Türkiye’nin inşası için çalışırken karşımızda eski Türkiye koalisyonu var. Eli kanlı parti ile milliyetçi olduğunu iddia eden parti kol kola çalışıyor” şeklinde konuştu.

“BUNLAR KOMÜNİST REJİMİN KALINTILARI”
Batman’da HDP mitinginde açılan pankartı eleştiren Erdoğan, “Batman’da pankart açıyorlar, ‘Meskenimiz dağlar’ diye. Çünkü bunlar dağdan yönetiliyorlar. Bunlar silahı bırakmadılar. 6-7-8 Ekim tarihinde eşbaşkanlardan biri sokağa davet etmedi mi? Ölenler ve öldürenler Kürt. Şimdi aydın geçinenler bildiri yayınlamış. 50 kişinin ölümüne neden olan kişilere destek verenler nasıl aydın oluyor? Hesap ortada, kitap ortada.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "diktatör" benzetmesini eleştirerek, “Tayyip Erdoğan diktatör diyorlar. 90 partinin olduğu bir ortamda Tayyip Erdoğan diktatör. Nasıl oluyor bu diktatör? Diktatör’ün olduğu bir ülkede bu olabilir mi? Hepsi iftira, bunlar meşhur kominist rejimlerin kalıntılarıdır. Anaları ağlatanların bizzat kendileri ile al takke ver külah birlikte yürüyorlar. Pensilvanya’daki ihanet şebekesiyle birlikte hareket ediyorlar. Hayatta bir araya gelemeyecekleri düşünülenler şimdi bir araya geliyorlar” dedi.

“ALLAH’TAN BAŞKA KİMSEDEN KORKUMUZ YOK”
Bu milleti bölmek isteyenlerle mücadelelerinin sonuna kadar süreceği dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Geçenlerde, bir gazete utanmadan sıkılmadan ‘İçinde silah olmadığını söyleyen Erdoğan’ diyor. Var veya yok. Bir defa sen o kadar basın ahlakından uzaksın ki, bu ülkede milli istihbarat teşkilatımızın yaptığı bir operasyona kalkıp paralel ile iş tutarak bunu dünyaya duyurmanın çabasını yapıyorsun. Bu casusluktur. Bunlar dünyadaki ağ babalarına gidiyorlar. Buralardan destek almak suretiyle bizi şikayet etmenin gayreti içindeler. Nereye giderseniz gidin bizim Allah’tan başka kimseden korkumuz yoktur. Bu milleti bölmek isteyenlerle mücadelemiz sonuna kadar sürecektir. Biz manda kabul etmiyoruz. Açık söylüyorum, bu mücadele bitmeyecek sonuna kadar sürecektir. Daha düne kadar Kürt kardeşlerime her türlü küfrü edenler Kandil’e gidip seçim mesajları alıyorlar. Hale bak. Van’da belediyenin bilboardlarında musluktan kan akıyor. Bunlar kandan besleniyor. Bunların musluğundan kan akar. Takır takır insanları katlediyor bunlar.

"PAZAR GÜNÜ ESKİ TÜRKİYE KOALİSYONUNUN BİTTİĞİ GÜN OLACAKTIR"
Kılıçdaroğlu yatıyor kalkıyor ‘altın klozet’ diyor. ‘Gel gez ve bak’ dedim. ‘Bir tane altın klozet kapağı olan varsa Cumhurbaşkanlığı makamını bırakacağım’ dedim. Ama bunu ispat edemezsen CHP’nin başından ayrılmaya var mısın? Gidemez, Çünkü akşam bir yalan sabah bir yalan. Baykal’ı da böyle aldatmadı mı?
O kaset olmasa genel başkan olması mümkün değil. Böyle bir ortamda seçime gidiyoruz. Kars’a gitmiş Et Balık Kurumu’nu et süt kurumuna dönüştüreceğim diyor. Zaten ben başbakanlığım döneminde burayı et süt kurumuna dönüştürdüm. Şu anda çalışıyor. Yalancıdan siyasetçi olmaz. Çıkmış diğeri de diyor ki ‘Harçları kaldıracağım’ diyor. Bunlar başka bir ülkede yaşıyor galiba. Ben başbakanlığım döneminde bunu kaldırdım.
Pazar günü ben inanıyorum ki eski Türkiye koalisyonunun bittiği gün olacaktır. Siyaset dürüstlükle olur. Bunların siyaseti düşmanlık, hem de kendi milletine düşmanlık üzerine kurulu. Kurtuluş savaşında olduğu gibi düşman gelse ‘Ben Tayyip Erdoğan’ı düşürmek için geldim’ dese bunlar çiçeklerle karşılarlar.
Millet günde 5 vakit Rabbine secde ediyor, HDP’nin başındaki Taksim’i Kabe olarak benzetiyor. Bizim Kabemiz Mekke’de. Bunlar ‘zulüm 1453’te başladı’ diye yazıyorlardı. O tarihte karanlık bir çağ kapandı aydınlık bir çağ açıldı. Biz yeni Türkiye’yi inşa edelim derken bunlar bize Menderes’in, Mursi’yi hatırlatıyor. Dün mandayı savunanlar ile o manşetten medet umanlar arasında fark yok.
Biz istikrar ve güven diyoruz bunlar kaos diyor. Biz daha güçlü bir Türkiye için Başkanlık sistemi diyoruz, bunlar mevcut koalisyon sistemini baş tacı ediyor. Bunlar Türkeş’e de ihanet ediyorlar. Türkeş Başkanlık sistemini 9 ışık adlı eserinde yazmıştı.”
(İHA)