Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Başarısız olursam emaneti devrederim" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, NTV canlı yayınına konuk oldu. Çankaya Köşkü’nde Oğuz Haksever’in moderatörlüğünde yapılan programda Davutoğlu; Mustafa Karaalioğlu, İsmet Berkan ve Seda Öğretir’in sorularını yanıtladı. Seçim tahmini olup olmadığı sorulan Davutoğlu, "Ben hiçbir zaman doğrudan bir seçim tahmini yapmadım. Kılıçdaroğlu’nun ‘Yüzde 35 benim hedefim’ demesi en zaaf noktadır. Benim üst limitim yok. ‘Yüzde 99’ bile desem yüzde 1’lik bir kesime ben kalben hitap edemeyeceğim demektir. Ben hiçbir vatandaşımızın kalbine giremeyeceğimizi düşünmüyorum. Bana en düşman, en ağır eleştirenler dahil, bütün vatandaşlarımızın kalbine ben girebileceğimizi düşünüyorum. Alt limit diye bir şey zaten, olmaz. İktidar olmaktır bizim hedefimiz ve olacağız" diye konuştu.
MUHALEFETE GÖNDERME
Hedeflerinin iktidar olmak olduğunu söyleyen Davutoğlu, başarılı olmazsa görevini bırakacağını belirterek, "Ben makamın peşinde koşmadım, makam neredeyse beni kovaladı. Başarısız olduğumu hissettiğimde, başarılı olduğunu düşündüğüm bir arkadaşıma bu emaneti devretmek benim için en kutsi görev olur. Bunu da bir lütuf gibi değil, olması gereken şey o olduğu için yaparım. Bakalım bu rahatlıkta Kılıçdaroğlu, Demirtaş, Bahçeli bunları kullanabilecekler mi? Şu andaki performansları da zaten yüzde 35’i çiziyor kendisine, birinci olamayacağının farkında."
"HDP BARAJI AŞAR MI?"
Davutoğlu, HDP’nin yüzde 10’luk barajı aşıp aşamayacağına yönelik soruya şu yanıtı verdi:
"Bu demokratik bir yarış. Geçerlerse tebrik ederiz. Onlara saygıda kusur etmeyiz. Ama HDP’ye yönelik bir sözüm var. Geçmezlerse bu neticeye razı olmalılar, bunu meşruiyet sorunu yapmasınlar. HDP Syriza’dan hareketle kendini başka bir alana taşımak istiyor. Protest bir parti olmaya yöneliyor.
6-7 Ekim olayları yaşandı. Bir anda barış güvercini gibi kendilerini takdim edenler insanların hayatlarını zehir ettiler. İş yerlerini yaktılar, tarumar ettiler. Bu olaylar yaşanmışsa yaşanmamış gibi yapamayız. Kimlik siyasetine dayalı partileşme ve kümelenmeler çok tehlikeli.
Bir kamu düzeni olmadığı zaman Suriye, Irak, Ukrayna’da neler olduğunu görüyorsunuz. Bu önlemleri almamızda HDP’nin kışkırtıcı yapısı etkili oldu. Biz kamu güvenliğinin inşası için tedbir aldık.
Bugün HDP, Kürtçe propaganda yapabiliyorsa bunu AK Parti sağladı. AK Parti’nin özgürlükçülüğü olmasaydı bir kısmı hala dağda idi. HDP ve arkasındaki örgütsel yapı insanları tehditler ederlerse gelip İstanbul’da özgürlük şarkıları okuyamazlar. Biz özgürlükçü bir ortamda seçimlere gidiyorsak AK Parti’nin yoğurduğu maya var."
BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARI
Soru üzerine başkanlık sistemi tartışmalarına da değinen Davutoğlu, "Başkanlık sistemi dahil beyannameyi kaleme alacağız. Herkes başkanlık konusunu kişiselleştirerek tartışmaya çalışıyor. Bu nedenle kısır bir döngüye giriliyor. Parlamenter sistem özünde Türkiye’de sakatlıkla malül doğdu. Parlamenter sistem olsaydı bu kadar darbe olmazdı. Form değiştirilebilir, özde sakatlık olmamalı. Başkanlık sistemi insan odaklı olmalı. Cumhurbaşkanımızla her konuyu istişare ederiz. Muhalefetin bunu Cumhurbaşkanımızın müdahalesi gibi algılaması yanlış. Seçim beyannamesi yaklaştıkça ben konuyu netleştirdim. Değişik modeller üzerine çalıştık. Bir tartışma ve müdahale olmadı. Meydana çıkıp bir fikri savunacaksam inanmam gerekir. İçselleştirmediğim hiçbir fikri savunmadım. Türkiye’de parlamenter sistem gerçekten işleseydi, başkanlık sistemi gündeme gelmezdi. Doğru olan sistemin başkanlık sistemine doğru evrilmesidir. Başkanlık sistemi özgürlükçü niteliğiyle uygulanmalı ” ifadelerini kullandı.
FENERBAHÇE OTOBÜSÜNE SALDIRI
Başbakan, Fenerbahçe otobüsüne düzenlene silahlı saldırıyla ilgili ise, “Olayın hemen üzerine gidildi. Spor üzerinden kaotik ortam oluşturmak isteyen unsurlar var. 2 kişi gözaltına alındı. Adli kontrolle serbest bırakıldılar. Gösterdikleri dayanışma dolayısıyla kulüplerimizi tebrik ediyoruz. Spor üzerinden gerilim yaratma çabalarına karşı, taraftarlarımızı ortak bir tutum sergilemeye davet ediyoruz. Devlet binde bir ihtimali dahi düşünemezse devlet olamaz. Umarım ki centilmenliğe sahip çıkılır” dedi.
PARALEL YAPIYLA MÜCADELE
Davutoğlu, paralel yapıyla mücadelenin süreceğini kaydederek, “Devleti ele geçirme çabası darbe teşebbüsüdür. Bunu yapan kim olursa olsun, bu makamda bulunanların asli görevidir. Gerekli tedbirleri alıyoruz. Birçok noktada gerekli adımlar atılıyor, tedbirler alınıyor. MGK kararıyla görevlendirilmiş arkadaşlar da var. yargı süreci çok hızlandı, çünkü işlenenler küçük suçlar değil. KPSS’deki ahlaksızlık kadar beni etkileyen bir şey yok. Yargı süreci devam ediyor. İddianamenin ortaya koyduğu hususlarla ilgili söylüyorum; buna müsamaha mı göstereceğiz?” diye konuştu.
(İHA)