Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözde Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili olarak, “Ey AB, 12 yıl başbakanlık yaptım. Her gittiğim uluslararası toplantıda biz arşivlerimiz açmaya hazır olduğumuzu söyledik. Diyorum ki Ermenistan da açsın, üçüncü ülkeler varsa onlar da açsın. Hatta daha da ileri gidiyorum biz askeri arşivlerimizi de açmaya hazırız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Çanakkale 100. Yıl Barış Zirvesi Yüksek Düzeyli Oturumu’nda yaptığı konuşmada sözde Ermeni soykırımı iddialarına değindi. Türkiye’nin içerisinde bulunduğu coğrafyanın 1. Dünya Savaşı’nda büyük acılar yaşadığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyle ki biz 34 ayrı ülkede 78 şehitliği, ayrıca bugünkü sınırlarına 349 şehitliği bulunan bir milletiz. Çanakkale ile birlikte bir düzine cephede aynı anda savaşan bir ülkenin kendi topraklarında asayiş sorunları yaşaması kaçınılmazdır. Bu dönemde Anadolu’daki askerliğe elverişli insan kaynağımızın tamamı cephelerde idi. Bu sebepler bir bakıma savunmasız kalan Anadolu’da harekete geçen Ermeni çeteler, sivil halka yönelik katliamlara giriştiler. Daha önce balkanlarda benzer sıkıntılar yaşayan Osmanlı çeşitli tedbirler alma ihtiyacı duydu. Bunlardan biri de Anadolu’daki Ermeni nüfusun ülkenin güneyine göç ettirilmesidir. Türkiye olarak bu süreçte yaşanan sıkıntıları biliyoruz. Hepsi arşivlerimizde kayıtlıdır. Burada samimiyetle itiraf etmek isterim ki 1915 olayları konusunda Ermeni iddialarının başta öne sürülen rakamlar olmak üzere hepsi dayanaksızdır, mesnetsizdir” diye konuştu.
“ASKERİ ARŞİVLERİMİZİ DE AÇMAYA HAZIRIZ”
Avrupa Birliği’ne de seslenen Erdoğan, “Türkiye’ye arşivlerini açmasını nasihat ediyorlar. Ey AB, 12 yıl başbakanlık yaptım. Her gittiğim uluslararası toplantıda biz arşivlerimiz açmaya hazır olduğumuzu, 1 milyona yakın belge ve bilgilin olduğunu her zaman söyledik. Diyorum ki Ermenistan da açsın, üçüncü ülkeler varsa onlar da açsın. Hatta daha da ileri gidiyorum biz askeri arşivlerimizi de açmaya hazırız diyorum. Bizim bu noktada endişemiz yok. Biliyoruz ki bizim ecdadımız zulmetmemiştir. Şu anda bizim ülkemizde 80 bin civarında Ermeni var. Bunların yarısı vatandaşımızdır. Yarısı ise Ermenistan’dan yoksulluk sebebiyle kaçarak ülkemize gelmiştir. Ama biz onları geri göndermedik. Şu anda ülkemizde misafirimiz. Ermeni diasporası vatandaşımız olan 40 bin Ermeni’ye sorsun ‘size Türkiye’de zulüm var mı’ Beraber yaşıyoruz. Van’da Akdamar adasında ermeni Ortodoks kilisesini hazinenin parasıyla bizzat yaptırdık” şeklinde konuştu.
“ERMENİ İDDİALARI ÜZERİNDEN DÜŞMANCA TAVIRLAR YANLIŞ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye yöneltilen saldırıların art niyetli olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Balkanlardan, Kafkasya’dan ve çevremizdeki tüm bölgelerden Anadolu’ya göçler sırasında ölen 4 milyonu aşkın Müslüman için ne kadar üzüntü yaşamışsak, hayatlarını kaybeden Ermeniler için de o derece üzüntülüyüz. Bu hadiseler sırasında hayatlarını kaybeden Ermeniler Osmanlı vatandaşı idi. Burada istilacı bir düşmandan bahsetmiyoruz. Bunlar bize emanettir. Biz emanetin ölümünden gururlanır mıyız? Tam aksine üzüntü duyarız. Bin yıl boyunca bu insanlarla iç içe yaşayan milletin birden onlara düşmanca tavır içine girmesi mümkün müdür. 1. Dünya Savaşı’nda hayatını kaybeden 30 milyon insan içinden sadece Ermeniler öne çıkartılarak ülkemize karşı kampanya haline getirilmesini kabul edemeyiz. Biz tarihimize düşmanlık değil, Çanakkale örneğinde olduğu gibi dostluk penceresinden bakan bir ülkeyiz. Tarihi kin ve nefret aracı haline getirmenin başta Ermeni toplumu olmak üzere kimseye faydası yoktur. Yarın törende vereceğimiz dostluk mesajı ne kadar doğruysa, aynı tarihte dünyanın pek çok yerinde Ermeni iddiaları üzerinden sergilenecek düşmanca tavırlar da o kadar yanlıştır.”
“UZATTIĞIMIZ EL HAVADAN KALDI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz yıl kendisinin, bu yıl ise Başbakan Davutoğlu’nun Ermenilere barış eli uzatan mesajlar yayınlandığını hatırlatarak, “Maalesef bu uzattığımız samimi barış eli havada kaldı. Bugün Ermeni iddialarına destek veren ülkelerden hiçbiri, bu konuda Türkiye kadar temiz sicile sahip değildir. Diyaloğun barışın ve dostluğun değil de kinin, husumetin arkasında duranları bulundukları yeri gözden geçirmeye davet ediyorum. Biz konudaki duruşumuzu muhafaza ediyoruz. Bu iddiaları soruşturmak siyasetçileri işi değildir, bu dönemi inceleyecek olan tarihçilerin meselesidir. Ermeni iddialarına destek vererek onları yaşadıkları acıları paylaştıklarını söyleyenleri aynı dönemde hayatın kaybeden 4 milyon kardeşimizin acısını da paylaşmaya davet ediyorum. 1990’larda asala teröründe hayatını kaybeden 40’ı aşkın diplomatın ve ailelerinin acısın da unutmamalarını istiyorum. Şimdi yine Ermeni asala örgütü tehditler savuruyor. Ya diyor Ermenistan’a geleceksin, eğer Türkiye’ye giderseniz akıbetinizi bilemeyiz. Şu hale bakın. Bütün mesele bu. Uluslararası terörün karşısında hep birlikte olmamız şart ki mazlumların gerçekten hakkını koruyalım” dedi.
“SAĞDUYU SAHİBİ ERMENİSTAN YÖNETİCİLERİ İLE GÖRÜŞMEYE HAZIRIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan Ermeni iddialarını hakikat olarak kabul edip aksi görüşleri yasaklayan anlayışını demokrasilerde yeri olamayacağını vurgulayarak şunları söyledi:
“Bizim ermeni toplumu ile sorunumuz yok. Sorun bu işi bir istismar vesilesi yapan, siyasi rant meselesi haline getiren Ermeni diasporasıyladır. Sağduyu sahibi Ermenistan yöneticileri ile ortak bir geleceği inşa etmek için görüşmeye daima hazırız. Acımız ortaktır. Aramızdaki meseleleri başkaları ile değil Ermeni toplumu ile konuşuruz. Ortak bir yerde buluşacağımıza inanıyorum. Yarın İstanbul’da ermeni patrikhanesinde bir tören var. AB bakanımız katılacak, ben de mesajımla katılacağım. Çünkü yabancı değiliz. Belediye başkanlığında İstanbul’da sürekli olarak Mutafyan ile bu konuları görüşürdük. Biz bu denli samimi iken birileri bizim aramıza duvarlar örme gayreti içine giriyor.”
(İHA)