Başbakan Ahmet Davutoğlu, Bülent Arınç ile Melih Gökçek arasında yaşanan tartışmayla ilgili, “Tartışma bence kapanmıştır. Hiçbir şekilde partimizin yıpratılmasına izin verecek davranışlara müsamaha göstermeyiz” dedi.
Başbakan Davutoğlu, TÜRK-İŞ Konfederasyonu’nu ziyaret etti. Görüşme sonrası Davutoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ile basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin Başbakan Yardımcısı Arınç ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek arasında yaşanan tartışmayla ilgili dün akşam Gökçek ile görüşmesinde neler konuşulduğunu sorması üzerine Davutoğlu, “AK Parti 12-13 yıllık bir parti. Siyasi tarih bakımından kısa dönemli gibi görünebilir. AK Parti 12-13 yıl içinde kurulur kurulmaz da Sayın Cumhurbaşkanımızın ilk genel başkanlığını üstlenmesiyle birlikte çok sağlam kurallarla, kurullara, zeminlere kavuşturulmuş bir parti. Herhangi bir arkadaşın herhangi bir şekilde eleştirisi yeni bir düşüncesi, yaklaşımı varsa ifade edilecek bütün zeminler mevcuttur. Burada yapılması gereken en son şey delillendirilmemiş bir tarzda iki açıklamayı da kastederek söylüyorum; bu konuların bizim de irademiz dışında kamuoyuyla paylaşılmasıdır. Çok sağlam bir siyasi geleneğe, sağlam bir siyasi kültüre ve içeride de son derece demokratik, çağdaş anlamda her türlü eleştiriye açık bir parti yapısına sahip olmamız, dolayısıyla bütün bu konuların öncelikle parti zemininde gündeme getirilmesi lazım. Herkes benim bu tür konulardaki yönetim biçimimi de biliyor. Gerekirse saatlerce dinlerim, saatlerce detaylara kadar mesele ile ilgilenirim, her türlü görüşü alırım ama bir tek konuda açıkçası tahammül gösteremeyiz. Böyle bir zeminde tartışılmamış bir konunun kamuoyu nezdinde spekülatif şekilde paylaşılmasıdır” diye konuştu.
"HERKES KENDİ GÖREVİNİ YAPMALIDIR"
“İkinci olarak da doğru bulmadığımız husus, herkes kendi görevini yapmalıdır” diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:
“O görevin doğasının gerektirmediği alanlara da girmemelidir. Bunlar ilksel konulardır. Bu ilkesel konuları partide egemen kılmaya kararlıyım. Bu konuda da kimsenin ayrıcalığı yoktur. Ola ki farklı görüşler olur, ola ki değişik fikirler gündeme gelir ama kimse yerleşik kuralları, var olan mekanizmaları ve kurulları bypass ederek şu veya bu gerekçeyle, şu veya bu niyetle kendi şahsi görüşleri üzerinden partimizin tartışılmasına, yıpratılmasına sebep teşkil edecek bir hareket tarzı içinde olamaz. Bunu Sayın Arınç ile Bakanlar Kurulu sonrasında da görüştük. Kendileri de dün açıklama yaptılar. Akşamda yoğunluğum dolayısıyla Bakanlar Kurulu sonrasında dünde Konya’da olduğum için görüşememiştim, Sayın Gökçek’i konuta davet etmiştim. Kendisine de bu ilkeler etrafında gerekenleri söyledim. Gerektiğinde ilkesel bir tutum gerektiği hallerde ben en yakın çalışma arkadaşlarımla en açık bir şekilde konuşmayı, zihinlerde hiçbir fluluğa ve dışarıda ortaya çıkacak spekülasyona sebebiyet vermeyecek şekilde konuları ele almayı en doğru yol ve yöntem olarak bilirim. Sayın Gökçek’e de tartışmanın başlatılması ve sonrasındaki aşamalardaki tutumu konusundaki bu genel kurallar çerçevesinde kanaatlerimi açık bir şekilde ilettim. Kendileri de eminim kamuoyuyla kanaatlerini bu anlamda paylaşacaktır ama bu konuda ilkesel olarak yaklaşımımızın doğru olduğunu ifade ettiler. Bu şekilde bu tartışma bence kapanmıştır. Kendi parti disiplinimiz, parti anlayışımız içinde partideki demokratik her türlü görüş ilkesi etrafında. Bundan sonra ortaya çıkabilecek başka tartışmalar içinde parti disiplin kurallarını, kurullarını gerektiğinde işletiriz dedim. Çünkü biz seçim sathı halinde ve sonrasında hiçbir şekilde partimizin yıpratılmasına izin verecek davranışlara müsamaha göstermeyiz.”
(İHA)