Başbakan Ahmet Davutoğlu, PYD’nin Fırat’ı geçtiği iddialarına ilişkin, "Türkiye’ye hasmane tutum içinde olan hiçbir unsurun Fırat’ın batısına geçmesine olumlu bakmayacağımızı, PYD bağlamında bunu dile getirdik. Koalisyon ortaklarına da bunu vurguladık. Şu anda bütün o kuşak üzerinde, Halep üzerinde, Tışrin’den Cerablus’a kadar olan alanda dinamik bir durum mevcuttur. Biz bütün bunları yakından takip ediyoruz" dedi.
Belgrad’da Sırbistan Başbakanı Alexandar Vuçiç ile düzenledikleri ortak basın toplantısında, Türk hava sahasını ihlal eden Rus uçağının düşürülmesi konusuna değinerek, “Saldırgan bir şekilde değil aksine kendi hava sahamızı savunduk” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, temaslarda bulunmak üzere geldiği Belgrad’da Sırbistan Başbakanı Alexandar Vuçiç ile ortak basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu, daha sonra basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Davutoğlu, Türkiye-Rusya ilişkilerine dair soruya, “Vuçiç’in Türkiye-Rusya ilişkileri bağlamında söylediği bütün hususları saygıyla karşılıyorum. Yalnız bir hususta farklı düşünüyorum. Sırbistan küçük bir ülke değil. Çok önemli bir ülke, bölge dengeleri itibariyle de ve Sırbistan’ın kanaati bizim için önem taşır. Biz Sırbistan’ı karşılıklı saygı içinde önemli bir ortak olarak görüyoruz. Türkiye Rusya arasındaki yaşanan gerilim konusunda da tutumumuz zaten açık. Bütün dostlarımızla paylaşıyoruz. Türkiye, Suriye sınırında hava ihlalleri konusundaki tutumumu eskiden beri açık bir şekilde, angajman kurallarını bütün taraflara ve bu arada Rusya’ya bildirmiştir. Bu açık bilinen bir husustu. Bu hava ihlali söz konusu olduğunda da daha önce 3 ihlalden sonra o gün 10 ikaz edilmesine rağmen bu ihlalin gerçekleşmesi dolayısıyla milliyeti de belli olmadığı aşamada Rus uçağına müdahalede bulunuldu. Bu hiçbir zaman herhangi bir şekilde saldırgan bir şekilde değil aksine kendi hava sahamızı savunduk. Bu konuda bütün görüşlerimizi her yerde beyan ediyoruz. Sırbistan hem Türkiye’nin hem de Rusya’nın yakın dostudur. Biz de bu olay olana kadar Rusya Suriye’ye müdahale olana kadar da son derece iyi ilişkiler yaşadık ve bizim dönemimizde ilişkilerimizde büyük bir ivme ve pragmatik bir değişim pozitif yönde yaşandı. Ümit ederiz yine o günler, yine o iyi ilişkiler tekrar kurulur. Ama Türkiye-Sırbistan ilişkileri hiçbir şekilde üçüncü bir tarafın denklemde olduğu ilişkiler değildir. Biz aynı bölgede yaşayan, birbirlerine saygı duyan iki ülkeyiz, birbirine saygı duyan iki halkız ve omuz omuza Balkanları da paylaşıyoruz aynı bölgedeyiz” yanıtını verdi.
“TÜRKİYE’YE HASMANE TUTUM İÇİNDE OLAN HİÇBİR UNSURUN FIRAT’IN BATISINA GEÇMESİNE OLUMLU BAKMAYACAĞIZ”
Balkanların çok güzel bir çorba olduğunu aktaran Davutoğlu, “Bu çorbaya güzel bir tat katmaya çalışıyoruz Sırbistan’la birlikte. Dolayısıyla bizim ilişkilerimiz kendine has, kendi ekseninde yürüyen ilişkilerdir. Bu hiçbir şekilde üçüncü bir konu tarafından da etkilenmez, bozulmaz. Bu kararlılıkla Belgrad’dayız ve bu çizgide yürüyeceğiz. Bugün basına yansıyan haberler konusunda da Suriye’de bizim pozisyonumuz açıktır. Tışrin civarında yaşanan gelişmeler önceden ve şimdi de yakından takip ettiğimiz gelişmelerdir. Türkiye’ye hasmane tutum içinde olan hiçbir unsurun Fırat’ın batısına geçmesine olumlu bakmayacağımızı, PYD bağlamında bunu dile getirdik. Koalisyon ortaklarına da bunu vurguladık. Şu anda bütün o kuşak üzerinde, Halep üzerinde, Tışrin’den Cerablus’a kadar olan alanda dinamik bir durum mevcuttur. Biz bütün bunları yakından takip ediyoruz. Şu ana kadar bize intikal eden bilgilerde geçen unsurların kesinlikle PYD unsurları olmadığı yönünde daha çok Arap ve o bölgede koalisyonla birlikte hareket eden gruplar. Bir kez daha ifade ediyorum. Bu konudaki kararlılığımız da bütün taraflara açık bir şekilde dile getirilmiştir. Daha önce de Türkiye olarak söyledik. Suriye’de hiç kimsenin gerek terör gruplarının gerek Suriye rejiminin ve Suriye ile işbirliği yaparak sivil halka büyük zarar vermiş olan PYD gibi rejimin işbirlikçilerinin Suriye’deki bu gelişmelerde etkin olmasını doğru görmedik, görmeyiz. Bütün koalisyon müttefik unsurlarına da söylüyoruz şu anda PYD iltisaklı olduğu PKK ile birlikte Türkiye karşıtı terör faaliyeti yürüten bir kompozisyonun parçasıdır. Suriye içinde de Suriye rejimi ile işbirliği yapan, Suriye rejiminin bütün suçlarına ortak olmuş olan bir gruptur. Buna karşı olan kararlı tutumumuzda hiçbir değişiklik söz konusu olmayacaktır” ifadelerini kullandı.
“VUÇİÇ, SREBRENİTSA’YA GELEREK SİYASİ ANLAMDA OLGUNLUK GÖSTERDİ”
Davutoğlu, Balkanları çatışma bölgesi yapmak isteyenlerin olduğunu belirterek, “Balkanlar’da etnik ve mezhebi ya da dini çatışma çıkarmak isteyen çevreler de olabilir, bir takım aşırı akımlar da olabilir, ırkçı akımlar, radikal akımlar. Bunlara karşı Balkanlar’daki bütün devlet adamlarının Balkanları her renkten, her ırktan, her mezhepten, her dinden insanları barış içinde bir arada yaşadığı, harmoni içinde bir arada yaşadığı bir bölge haline getirmek. Dışarıda Balkanlar deyince bir kriz yumağı hatırlanıyor, 90‘lı yıllar hatırlanarak. Biz şimdi 21. yüzyıldayız. Birlikte Balkanları her şehrin diğer şehirle kardeş olduğu, her Balkan milletin Balkan milletiyle birlikte yaşadığı, ticaret yaptığı, ülkeleri bölmediği aksine ticaret yaptığı daha çok birleştirdiği ekonomik ve kültürel alanda entegre olmuş bölge haline getirmek durumundayız. Birbirimizin sınırlarına saygı göstereceğiz. Sırbistan’ın sınırlarına saygı göstermek herkesin görevi aynı şekilde Bosna Hersek’in aynı şekilde Türkiye’nin. Bu sınırlara saygı gösterirken ekonomik ve kültürel ilişkileri de öyle geliştirelim ki sınırlarımızı aşan birliktelikler, beraberlikler kuralım. Bu çerçevededir bizim yaklaşımımız. Tabi açıklamalara gelince biraz önce zikrettim ben Belgrad’ı İstanbul gibi aşkla severim. Belgrad’a geldiğimde kendimi yabancı gibi hissetmem, kendi şehrimiz gibi görürüz. Aynı şekilde eminin sayın Vuçiç İstanbul’a geldiğinde kendi şehri gibi görür, yabancılık hissetmez. İstanbul ne kadar Vuçiç’in şehriyse, Belgrad da o kadar benim şehrim. Bu birbirimize olan muhabbetimizin ifadesi. Yoksa herhangi bir tarihi iddianın ifadesi değil. O tarih geçmişte kaldı. Onun güzel yönlerini alırız, yanlış yönlerini hep beraber terk ederiz ama ben geldiğimde Belgrad’da kendimi evimde hissetmeliyim, Vuçiç’e şimdi söylüyorum, bütün Sırplara söylüyorum, bütün Sırbistan’a söylüyorum İstanbul sizin evinizdir, İstanbul sizin şehrinizdir” açıklamasını yaptı.
Vuçiç’in Srebrenitsa ile ilgili olarak gerekenleri söylediğini vurgulayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, açıklamalarını şu şekilde tamamladı: “Sayın Vuçiç, Srebrenitsa’ya gelerek hem siyasi anlamda olgunluk göstermiş, doğru bir tavır sergilemiştir hem de Balkanların geçmiş bütün o kötü hafızayı silmesi ve güzel bir başlangıç yapması için doğru, güzel bir örnek oluşturmuştur.”
(İHA)
Belgrad’da Sırbistan Başbakanı Alexandar Vuçiç ile düzenledikleri ortak basın toplantısında, Türk hava sahasını ihlal eden Rus uçağının düşürülmesi konusuna değinerek, “Saldırgan bir şekilde değil aksine kendi hava sahamızı savunduk” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, temaslarda bulunmak üzere geldiği Belgrad’da Sırbistan Başbakanı Alexandar Vuçiç ile ortak basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu, daha sonra basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Davutoğlu, Türkiye-Rusya ilişkilerine dair soruya, “Vuçiç’in Türkiye-Rusya ilişkileri bağlamında söylediği bütün hususları saygıyla karşılıyorum. Yalnız bir hususta farklı düşünüyorum. Sırbistan küçük bir ülke değil. Çok önemli bir ülke, bölge dengeleri itibariyle de ve Sırbistan’ın kanaati bizim için önem taşır. Biz Sırbistan’ı karşılıklı saygı içinde önemli bir ortak olarak görüyoruz. Türkiye Rusya arasındaki yaşanan gerilim konusunda da tutumumuz zaten açık. Bütün dostlarımızla paylaşıyoruz. Türkiye, Suriye sınırında hava ihlalleri konusundaki tutumumu eskiden beri açık bir şekilde, angajman kurallarını bütün taraflara ve bu arada Rusya’ya bildirmiştir. Bu açık bilinen bir husustu. Bu hava ihlali söz konusu olduğunda da daha önce 3 ihlalden sonra o gün 10 ikaz edilmesine rağmen bu ihlalin gerçekleşmesi dolayısıyla milliyeti de belli olmadığı aşamada Rus uçağına müdahalede bulunuldu. Bu hiçbir zaman herhangi bir şekilde saldırgan bir şekilde değil aksine kendi hava sahamızı savunduk. Bu konuda bütün görüşlerimizi her yerde beyan ediyoruz. Sırbistan hem Türkiye’nin hem de Rusya’nın yakın dostudur. Biz de bu olay olana kadar Rusya Suriye’ye müdahale olana kadar da son derece iyi ilişkiler yaşadık ve bizim dönemimizde ilişkilerimizde büyük bir ivme ve pragmatik bir değişim pozitif yönde yaşandı. Ümit ederiz yine o günler, yine o iyi ilişkiler tekrar kurulur. Ama Türkiye-Sırbistan ilişkileri hiçbir şekilde üçüncü bir tarafın denklemde olduğu ilişkiler değildir. Biz aynı bölgede yaşayan, birbirlerine saygı duyan iki ülkeyiz, birbirine saygı duyan iki halkız ve omuz omuza Balkanları da paylaşıyoruz aynı bölgedeyiz” yanıtını verdi.
“TÜRKİYE’YE HASMANE TUTUM İÇİNDE OLAN HİÇBİR UNSURUN FIRAT’IN BATISINA GEÇMESİNE OLUMLU BAKMAYACAĞIZ”
Balkanların çok güzel bir çorba olduğunu aktaran Davutoğlu, “Bu çorbaya güzel bir tat katmaya çalışıyoruz Sırbistan’la birlikte. Dolayısıyla bizim ilişkilerimiz kendine has, kendi ekseninde yürüyen ilişkilerdir. Bu hiçbir şekilde üçüncü bir konu tarafından da etkilenmez, bozulmaz. Bu kararlılıkla Belgrad’dayız ve bu çizgide yürüyeceğiz. Bugün basına yansıyan haberler konusunda da Suriye’de bizim pozisyonumuz açıktır. Tışrin civarında yaşanan gelişmeler önceden ve şimdi de yakından takip ettiğimiz gelişmelerdir. Türkiye’ye hasmane tutum içinde olan hiçbir unsurun Fırat’ın batısına geçmesine olumlu bakmayacağımızı, PYD bağlamında bunu dile getirdik. Koalisyon ortaklarına da bunu vurguladık. Şu anda bütün o kuşak üzerinde, Halep üzerinde, Tışrin’den Cerablus’a kadar olan alanda dinamik bir durum mevcuttur. Biz bütün bunları yakından takip ediyoruz. Şu ana kadar bize intikal eden bilgilerde geçen unsurların kesinlikle PYD unsurları olmadığı yönünde daha çok Arap ve o bölgede koalisyonla birlikte hareket eden gruplar. Bir kez daha ifade ediyorum. Bu konudaki kararlılığımız da bütün taraflara açık bir şekilde dile getirilmiştir. Daha önce de Türkiye olarak söyledik. Suriye’de hiç kimsenin gerek terör gruplarının gerek Suriye rejiminin ve Suriye ile işbirliği yaparak sivil halka büyük zarar vermiş olan PYD gibi rejimin işbirlikçilerinin Suriye’deki bu gelişmelerde etkin olmasını doğru görmedik, görmeyiz. Bütün koalisyon müttefik unsurlarına da söylüyoruz şu anda PYD iltisaklı olduğu PKK ile birlikte Türkiye karşıtı terör faaliyeti yürüten bir kompozisyonun parçasıdır. Suriye içinde de Suriye rejimi ile işbirliği yapan, Suriye rejiminin bütün suçlarına ortak olmuş olan bir gruptur. Buna karşı olan kararlı tutumumuzda hiçbir değişiklik söz konusu olmayacaktır” ifadelerini kullandı.
“VUÇİÇ, SREBRENİTSA’YA GELEREK SİYASİ ANLAMDA OLGUNLUK GÖSTERDİ”
Davutoğlu, Balkanları çatışma bölgesi yapmak isteyenlerin olduğunu belirterek, “Balkanlar’da etnik ve mezhebi ya da dini çatışma çıkarmak isteyen çevreler de olabilir, bir takım aşırı akımlar da olabilir, ırkçı akımlar, radikal akımlar. Bunlara karşı Balkanlar’daki bütün devlet adamlarının Balkanları her renkten, her ırktan, her mezhepten, her dinden insanları barış içinde bir arada yaşadığı, harmoni içinde bir arada yaşadığı bir bölge haline getirmek. Dışarıda Balkanlar deyince bir kriz yumağı hatırlanıyor, 90‘lı yıllar hatırlanarak. Biz şimdi 21. yüzyıldayız. Birlikte Balkanları her şehrin diğer şehirle kardeş olduğu, her Balkan milletin Balkan milletiyle birlikte yaşadığı, ticaret yaptığı, ülkeleri bölmediği aksine ticaret yaptığı daha çok birleştirdiği ekonomik ve kültürel alanda entegre olmuş bölge haline getirmek durumundayız. Birbirimizin sınırlarına saygı göstereceğiz. Sırbistan’ın sınırlarına saygı göstermek herkesin görevi aynı şekilde Bosna Hersek’in aynı şekilde Türkiye’nin. Bu sınırlara saygı gösterirken ekonomik ve kültürel ilişkileri de öyle geliştirelim ki sınırlarımızı aşan birliktelikler, beraberlikler kuralım. Bu çerçevededir bizim yaklaşımımız. Tabi açıklamalara gelince biraz önce zikrettim ben Belgrad’ı İstanbul gibi aşkla severim. Belgrad’a geldiğimde kendimi yabancı gibi hissetmem, kendi şehrimiz gibi görürüz. Aynı şekilde eminin sayın Vuçiç İstanbul’a geldiğinde kendi şehri gibi görür, yabancılık hissetmez. İstanbul ne kadar Vuçiç’in şehriyse, Belgrad da o kadar benim şehrim. Bu birbirimize olan muhabbetimizin ifadesi. Yoksa herhangi bir tarihi iddianın ifadesi değil. O tarih geçmişte kaldı. Onun güzel yönlerini alırız, yanlış yönlerini hep beraber terk ederiz ama ben geldiğimde Belgrad’da kendimi evimde hissetmeliyim, Vuçiç’e şimdi söylüyorum, bütün Sırplara söylüyorum, bütün Sırbistan’a söylüyorum İstanbul sizin evinizdir, İstanbul sizin şehrinizdir” açıklamasını yaptı.
Vuçiç’in Srebrenitsa ile ilgili olarak gerekenleri söylediğini vurgulayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, açıklamalarını şu şekilde tamamladı: “Sayın Vuçiç, Srebrenitsa’ya gelerek hem siyasi anlamda olgunluk göstermiş, doğru bir tavır sergilemiştir hem de Balkanların geçmiş bütün o kötü hafızayı silmesi ve güzel bir başlangıç yapması için doğru, güzel bir örnek oluşturmuştur.”
(İHA)