Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Tansiyonu yükselten açıklamalar yapan Sayın Putin’e buradan çağrıda bulunuyorum. Öncelikle söylem düzeyindeki tansiyonu düşürelim" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’le görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Suriye başta olmak üzere bölgedeki gelişmeleri ele aldıklarını söyleyen Başbakan Davutoğlu, dost ve kardeş bir ülke olarak Suriye’de son yaşanan gelişmeler ve bu bağlamda 24 Kasım’da sonrada Rusya’ya ait olduğu anlaşılan uçağın düşürülmesi hakkında Aliyev’e bilgi verdiğini söyledi. Davutoğlu, “Türkiye bu konularda her zaman açık ve şeffaf bir politika takip etmiştir. Buradan da bir kez daha dostumuz ve komşumuz ve büyük bir ortağımız olan Rusya’nın bütün bu gelişmeleri soğukkanlı bir şekilde değerlendirmesi çağrısında bulunuyorum. Türkiye kendi sınırını korumuştur. Herhangi bir şekilde hiçbir ülkeyi hedef alan şu ana kadar ofansif bir tavırda bulunmamıştır. Defaetlerce sınır ihlallerimiz söz konusu olduğunda bu ihlalleri Rusya tarafıyla da paylaştık. İlgili taraflarla da ve bütün dünyanın bildiği şekliyle de angajman kurallarımızı ilan ettik. Türkiye Cumhuriyeti toprakları hava sahası bizim için kutsaldır. Ayrıca Suriye krizinden en fazla etkilenen ülke de Türkiye Cumhuriyeti’dir. Suriye krizinden Türkiye’den daha fazla etkilenen ikinci bir ülke yoktur. Suriye’de Türkiye’den daha fazla etkilenecek ikinci bir ülke de yoktur. 2 milyon mülteciyi biz Suriye’deki kriz nedeniyle misafir etmek zorunda kaldık. Dünya bu krizi seyrederken 8 milyar dolara yakın bir harcamayla 2 milyona yakın kardeşimizi Türkiye’de barındırdık. BM Güvenlik Konseyi atıl bir tavır sergilerken ve bu kriz yaygınlaşıp insani trajediye yol açarken suskun kalanların öncelikle bu krizin sorumlusu olarak değerlendirilmesi lazım. Bizim Suriye’nin veya hiçbir ülkenin bir karış toprağında gözümüz yok. Ama başka ülkelerin de bizim sınırlarımıza, hava sahamıza saygı göstermesini beklemek en tabii hakkımızdır. Burada Türkiye, Rusya ile her konuyu görüşmeye hazırdır. Her konuyu en detaylı şekilde ele alırız. Her meselede farklı kanaatler serd etsek de oturur konuşuruz. Bu kanaatleri paylaşırız. Bir masa etrafında da konuşmaya hazırız. Bugün iki dışişleri bakanı, sayın Çavuşoğlu ve sayın Lavrov, AGİT toplantıları çerçevesinde Belgrad’da buluşacaklar. Orada da aynı görüşü dile getireceğiz. Her konuyu görüşürüz, müzakere ederiz. Müzakere etmeyeceğimiz tek şey Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları ve egemenlik haklarıdır. Biz herkesin egemenlik haklarına saygı gösteririz, herkesin de bize saygı göstermesini bekleriz” dedi.
Ekonomik ambargolar konusuna değinen Davutoğlu, “Türkiye şimdiye kadar İran’a karşı uygulanan ekonomik ambargolar konusunda da geçmişte Suriye’ye uygulanan ekonomik ambargolar konusunda da, yakın zamanda Rusya’ya uygulanan ekonomik ambargolar konusunda da aynı ilkeli tutumu sergilemiş ve ekonomik ambargoların siyasal sorunların çözümünde bir katkıda bulunmayacağını ifade etmiştir. Rusya’nın en zor zamanlarında Rusya’ya uygulanan ekonomik ambargolara biz katılmadık. Ancak bugün Türkiye’nin hiçbir şekilde müsebbibi olmadığı bir kriz sebebiyle Rusya’nın Türkiye’ye ekonomik ambargo uygulama kararı almasını da büyük bir çelişki olarak görüyoruz. Kendilerine ekonomik ambargo uygulandığında hoşnut olmayanlar, başkalarına ekonomik ambargo uygulamamalıdırlar. Ayrıca ekonomik ambargo her iki tarafa da zarar verir. Hiçbir ekonomik ambargo tek taraflı işlemez” dedi.
"DÜNYA DA BUNA ŞAHİTTİR"
Putin’e tansiyonu yükselten söylemlerden kaçınması çağrısında bulunan Davutoğlu, “Bugün dahi söylemi, tansiyonu yükselten açıklamalar yapan Sayın Putin’e de buradan çağrıda bulunuyorum. Öncelikle söylem düzeyindeki tansiyonu düşürelim. Karşılıklı ithamlar yerine konuşma zemininde buluşalım. Sonra eğer olayın aslı hakkında bilgi almak istenirse bunları zaten paylaştık ama bir daha paylaşırız. Dünya da buna şahittir. Dünyada artık hiçbir şey gizli kalmıyor. Hava ihlali nasıl oldu, aynı anda NATO kayıtlarında, çevredeki üslerde, her yerde bellidir. Bunları tartışırız, konuşuruz. Tansiyonun düşmesi, söylem düzeyinde yapılan ithamların son bulması ve rasyonel iki komşu ülke olarak bir şekilde masa etrafında oturarak sorunların çözülmesi bizim tercih edeceğimiz yol ve yöntemdir. Çünkü Türkiye-Rusya ilişkilerinde sadece Türkiye ve Rusya olarak iki ülkenin ihtiyacında değil Kafkasya, Balkanlar, Orta Asya, Ortadoğu, Karadeniz, Hazar ve birçok bölgede de ihtiyaç vardır. Türkiye-Rusya arasındaki ilişkilerin iyi olması bütün bu bölgelere barış ve istikrarına katkıda bulunur. O açıdan da bir kez daha bu çağrımızı buradan yenilemek istiyorum. Ama hiçbir şekilde asılsız ithamlarla Türkiye’ye yöneltilecek suçlamaları da kabul etmeyeceğimizi ve ne olursa olsun, kimin tarafından gelirse gelsin, hangi ülkeye ait olursa olsun Türk hava sahasını, kara sahasını, deniz sahasını tehdit edecek veya ihlal edecek hiçbir uygulamaya taviz vermeyeceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
(İHA)
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’le görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Suriye başta olmak üzere bölgedeki gelişmeleri ele aldıklarını söyleyen Başbakan Davutoğlu, dost ve kardeş bir ülke olarak Suriye’de son yaşanan gelişmeler ve bu bağlamda 24 Kasım’da sonrada Rusya’ya ait olduğu anlaşılan uçağın düşürülmesi hakkında Aliyev’e bilgi verdiğini söyledi. Davutoğlu, “Türkiye bu konularda her zaman açık ve şeffaf bir politika takip etmiştir. Buradan da bir kez daha dostumuz ve komşumuz ve büyük bir ortağımız olan Rusya’nın bütün bu gelişmeleri soğukkanlı bir şekilde değerlendirmesi çağrısında bulunuyorum. Türkiye kendi sınırını korumuştur. Herhangi bir şekilde hiçbir ülkeyi hedef alan şu ana kadar ofansif bir tavırda bulunmamıştır. Defaetlerce sınır ihlallerimiz söz konusu olduğunda bu ihlalleri Rusya tarafıyla da paylaştık. İlgili taraflarla da ve bütün dünyanın bildiği şekliyle de angajman kurallarımızı ilan ettik. Türkiye Cumhuriyeti toprakları hava sahası bizim için kutsaldır. Ayrıca Suriye krizinden en fazla etkilenen ülke de Türkiye Cumhuriyeti’dir. Suriye krizinden Türkiye’den daha fazla etkilenen ikinci bir ülke yoktur. Suriye’de Türkiye’den daha fazla etkilenecek ikinci bir ülke de yoktur. 2 milyon mülteciyi biz Suriye’deki kriz nedeniyle misafir etmek zorunda kaldık. Dünya bu krizi seyrederken 8 milyar dolara yakın bir harcamayla 2 milyona yakın kardeşimizi Türkiye’de barındırdık. BM Güvenlik Konseyi atıl bir tavır sergilerken ve bu kriz yaygınlaşıp insani trajediye yol açarken suskun kalanların öncelikle bu krizin sorumlusu olarak değerlendirilmesi lazım. Bizim Suriye’nin veya hiçbir ülkenin bir karış toprağında gözümüz yok. Ama başka ülkelerin de bizim sınırlarımıza, hava sahamıza saygı göstermesini beklemek en tabii hakkımızdır. Burada Türkiye, Rusya ile her konuyu görüşmeye hazırdır. Her konuyu en detaylı şekilde ele alırız. Her meselede farklı kanaatler serd etsek de oturur konuşuruz. Bu kanaatleri paylaşırız. Bir masa etrafında da konuşmaya hazırız. Bugün iki dışişleri bakanı, sayın Çavuşoğlu ve sayın Lavrov, AGİT toplantıları çerçevesinde Belgrad’da buluşacaklar. Orada da aynı görüşü dile getireceğiz. Her konuyu görüşürüz, müzakere ederiz. Müzakere etmeyeceğimiz tek şey Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları ve egemenlik haklarıdır. Biz herkesin egemenlik haklarına saygı gösteririz, herkesin de bize saygı göstermesini bekleriz” dedi.
Ekonomik ambargolar konusuna değinen Davutoğlu, “Türkiye şimdiye kadar İran’a karşı uygulanan ekonomik ambargolar konusunda da geçmişte Suriye’ye uygulanan ekonomik ambargolar konusunda da, yakın zamanda Rusya’ya uygulanan ekonomik ambargolar konusunda da aynı ilkeli tutumu sergilemiş ve ekonomik ambargoların siyasal sorunların çözümünde bir katkıda bulunmayacağını ifade etmiştir. Rusya’nın en zor zamanlarında Rusya’ya uygulanan ekonomik ambargolara biz katılmadık. Ancak bugün Türkiye’nin hiçbir şekilde müsebbibi olmadığı bir kriz sebebiyle Rusya’nın Türkiye’ye ekonomik ambargo uygulama kararı almasını da büyük bir çelişki olarak görüyoruz. Kendilerine ekonomik ambargo uygulandığında hoşnut olmayanlar, başkalarına ekonomik ambargo uygulamamalıdırlar. Ayrıca ekonomik ambargo her iki tarafa da zarar verir. Hiçbir ekonomik ambargo tek taraflı işlemez” dedi.
"DÜNYA DA BUNA ŞAHİTTİR"
Putin’e tansiyonu yükselten söylemlerden kaçınması çağrısında bulunan Davutoğlu, “Bugün dahi söylemi, tansiyonu yükselten açıklamalar yapan Sayın Putin’e de buradan çağrıda bulunuyorum. Öncelikle söylem düzeyindeki tansiyonu düşürelim. Karşılıklı ithamlar yerine konuşma zemininde buluşalım. Sonra eğer olayın aslı hakkında bilgi almak istenirse bunları zaten paylaştık ama bir daha paylaşırız. Dünya da buna şahittir. Dünyada artık hiçbir şey gizli kalmıyor. Hava ihlali nasıl oldu, aynı anda NATO kayıtlarında, çevredeki üslerde, her yerde bellidir. Bunları tartışırız, konuşuruz. Tansiyonun düşmesi, söylem düzeyinde yapılan ithamların son bulması ve rasyonel iki komşu ülke olarak bir şekilde masa etrafında oturarak sorunların çözülmesi bizim tercih edeceğimiz yol ve yöntemdir. Çünkü Türkiye-Rusya ilişkilerinde sadece Türkiye ve Rusya olarak iki ülkenin ihtiyacında değil Kafkasya, Balkanlar, Orta Asya, Ortadoğu, Karadeniz, Hazar ve birçok bölgede de ihtiyaç vardır. Türkiye-Rusya arasındaki ilişkilerin iyi olması bütün bu bölgelere barış ve istikrarına katkıda bulunur. O açıdan da bir kez daha bu çağrımızı buradan yenilemek istiyorum. Ama hiçbir şekilde asılsız ithamlarla Türkiye’ye yöneltilecek suçlamaları da kabul etmeyeceğimizi ve ne olursa olsun, kimin tarafından gelirse gelsin, hangi ülkeye ait olursa olsun Türk hava sahasını, kara sahasını, deniz sahasını tehdit edecek veya ihlal edecek hiçbir uygulamaya taviz vermeyeceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
(İHA)