ANKARA (AA) - Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş, "PKK ile YPG ve PYD arasındaki ayrım oldukça suni bir ayrımdır. Çünkü bunların kadrosu, tüzüğü ve yönetici ekibi aynıdır." dedi.
Ulutaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terör örgütü PKK ile YPG ve PYD'nin aynı örgütler olduğuna dikkati çekerek, farklı adlar verilerek bu yapıların farklı olduğu algısı yaratılmak istendiğini söyledi.
İsim farklılıklarının ortaya çıkmasında Amerika Birleşik Devletleri'nin rolünün olduğunu belirten Ulutaş, şunları kaydetti:
"Bunun en büyük sebebi de YPG'ye verdikleri desteği Türkiye'ye karşı savunabilmeleri veya kendilerince meşrulaştırabilmeleridir. Aslında PKK ile YPG ve PYD arasında ayrım yapılması PKK'lılar ve YPG'liler için de oldukça absürttür. PYD'nin tüzüğünde geçmişte kendisini Kongra-Gel altında tanımladığını biz biliyoruz. Bunun dışında en büyük amaçlarının Abdullah Öcalan'ı özgürlüğüne kavuşturmak olduğunu vurguluyorlardı. Suriye'de yaşanan gelişmelerin ardından yaşanan tartışmalardan sonra Amerika, bunlara 'siz farklı örgütlersiniz' demeye başlayınca bunlar tüzüklerini ortadan kaldırmaya başladılar."
Amerika Birleşik Devletleri'nin daha önce bu yapıları PKK'nın Suriye'deki kolu olarak tanımladığını anımsatan Ulutaş, bu ülkenin Suriye'deki çıkarlarına ters düşmesi nedeniyle söz konusu tanımlamadan vazgeçildiğini vurguladı.
"Bunların kadrosu, tüzüğü ve yönetici ekibi aynıdır"
Ulutaş, PKK ile YPG ve PYD'nin aynı insan havuzunu kullandığına, Türkiye'de PKK'ya mensup bir teröristin bir süre sonra Suriye'de YPG saflarında görülebildiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Dün Cerablus'un güneyinde etkisiz hale getirilenlere bakıyorsunuz, bu kişiler Türkiye vatandaşları ve Türkiye'den oraya gidenler. Buna karşın burada etkisiz hale getirilenlere bakıyorsunuz, bazıları Suriye vatandaşı. Militan havuzu aynı ve aralarında muazzam bir militan geçişkenliği var. Mesela Bahoz Erdal, YPG'nin Suriye yapılanmasının başında bulunuyor ve bu kişi aynı zamanda tescilli bir PKK yöneticisi. Yani, PKK ile YPG ve PYD arasındaki ayrım oldukça suni bir ayrımdır. Çünkü bunların kadrosu, tüzüğü ve yönetici ekibi aynıdır. Bunların sözde liderleri de Abdullah Öcalan'dır. PYD'nin her etkinliğinde Öcalan poster ve fotoğrafları vardır, yurt dışında açtıkları bürolara ilk iş olarak Öcalan fotoğrafı asarlar."
Devam eden "Fırat Kalkanı" harekatının Menbic'e doğru genişlemesiyle PKK ile YPG ve PYD arasındaki organik bağın daha net ortaya çıkacağını vurgulayan Ulutaş, "ÖSO birlikleri, Menbic'e doğru ilerledikçe YPG saflarında ölenlerin büyük bir kısmının Türkiye'den gidenler ve Kandil'deki PKK kamplarında eğitim alanlar olduğunu görülecek." dedi.
Ulutaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terör örgütü PKK ile YPG ve PYD'nin aynı örgütler olduğuna dikkati çekerek, farklı adlar verilerek bu yapıların farklı olduğu algısı yaratılmak istendiğini söyledi.
İsim farklılıklarının ortaya çıkmasında Amerika Birleşik Devletleri'nin rolünün olduğunu belirten Ulutaş, şunları kaydetti:
"Bunun en büyük sebebi de YPG'ye verdikleri desteği Türkiye'ye karşı savunabilmeleri veya kendilerince meşrulaştırabilmeleridir. Aslında PKK ile YPG ve PYD arasında ayrım yapılması PKK'lılar ve YPG'liler için de oldukça absürttür. PYD'nin tüzüğünde geçmişte kendisini Kongra-Gel altında tanımladığını biz biliyoruz. Bunun dışında en büyük amaçlarının Abdullah Öcalan'ı özgürlüğüne kavuşturmak olduğunu vurguluyorlardı. Suriye'de yaşanan gelişmelerin ardından yaşanan tartışmalardan sonra Amerika, bunlara 'siz farklı örgütlersiniz' demeye başlayınca bunlar tüzüklerini ortadan kaldırmaya başladılar."
Amerika Birleşik Devletleri'nin daha önce bu yapıları PKK'nın Suriye'deki kolu olarak tanımladığını anımsatan Ulutaş, bu ülkenin Suriye'deki çıkarlarına ters düşmesi nedeniyle söz konusu tanımlamadan vazgeçildiğini vurguladı.
"Bunların kadrosu, tüzüğü ve yönetici ekibi aynıdır"
Ulutaş, PKK ile YPG ve PYD'nin aynı insan havuzunu kullandığına, Türkiye'de PKK'ya mensup bir teröristin bir süre sonra Suriye'de YPG saflarında görülebildiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Dün Cerablus'un güneyinde etkisiz hale getirilenlere bakıyorsunuz, bu kişiler Türkiye vatandaşları ve Türkiye'den oraya gidenler. Buna karşın burada etkisiz hale getirilenlere bakıyorsunuz, bazıları Suriye vatandaşı. Militan havuzu aynı ve aralarında muazzam bir militan geçişkenliği var. Mesela Bahoz Erdal, YPG'nin Suriye yapılanmasının başında bulunuyor ve bu kişi aynı zamanda tescilli bir PKK yöneticisi. Yani, PKK ile YPG ve PYD arasındaki ayrım oldukça suni bir ayrımdır. Çünkü bunların kadrosu, tüzüğü ve yönetici ekibi aynıdır. Bunların sözde liderleri de Abdullah Öcalan'dır. PYD'nin her etkinliğinde Öcalan poster ve fotoğrafları vardır, yurt dışında açtıkları bürolara ilk iş olarak Öcalan fotoğrafı asarlar."
Devam eden "Fırat Kalkanı" harekatının Menbic'e doğru genişlemesiyle PKK ile YPG ve PYD arasındaki organik bağın daha net ortaya çıkacağını vurgulayan Ulutaş, "ÖSO birlikleri, Menbic'e doğru ilerledikçe YPG saflarında ölenlerin büyük bir kısmının Türkiye'den gidenler ve Kandil'deki PKK kamplarında eğitim alanlar olduğunu görülecek." dedi.