Petrol Ofisi Üst Yöneticisi (CEO) Selim Şiper, içinde bulunan dönemden kaynaklanan çeşitli maliyet yüklerinin bulunduğunu belirterek, "Mühim olan, salgın döneminden sonraki ekonomik sıkıntıların da üstesinden gelebilmek için, ekonomi çarkının dönmesi. Çarkların dönmesi, önünde sonunda herkesin birbirine yükümlülüklerini yerine getirmesine bağlı." dedi.
Şiper, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde şirket olarak aldıkları önlemleri, geleceğe dair beklentilerini ve sektör olarak bu süreci nasıl geçirdiklerini AA muhabirine değerlendirdi.
Pandemi sürecine hiç kimsenin hazırlıklı olmadığını ve kimsenin bundan sonra ne olabileceğine dair herhangi net bir tasavvurda bulunamayacağını vurgulayan Şiper, "İçinde bulunduğumuz sürece kriz diyoruz, salgın diyoruz ama bu onların ötesinde ve daha uzun sürecek bir durum. İnşallah bir daha görmeyeceğimiz bir durum olur. Tuhaf bir şekilde pozitif tarafları da var, petrol fiyatlarının düşmesi gibi. Ama elbette ki kötü tarafları, tüm bunları yok edecek güç ve büyüklükte." diye konuştu.
Şiper, Kovid-19 salgınının atlatılması için özveride bulunulması gerektiğini belirterek, "Bu dönem kar, zarar ve maliyet hesapları yapılacak bir dönem değil. İçinde bulunduğumuz bu koşullarda, bireyler, şirketler, ülkeler ve hatta tüm insanlık olarak pandemiyi atlatmak için, mücadele için ne gerekiyorsa hep birlikte yapılması gereken bir dönemdeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
- Salgının sektöre etkileri
Salgının akaryakıt sektörüne etkisinin günden güne çok fark ettiğine dikkati çeken Şiper, şöyle devam etti:
"Örneğin 15-20 Mart’a kadar geçen yılın da üstünde satışlar oldu. Araç sahipleri ‘Aman depom dolu olsun’ kaygısıyla hareket etti ve o kısa dönemde geçen yılın üstünde satışlar oldu. 31 ilde sokağa çıkma yasağı olduğunda, nöbetçi istasyonlar devreye giriyor ve salgın öncesi satışlardan yüzde 5-10 daha fazla satış yapıyorlar. Bütün istasyonlar açıkken de hafta içi günlerde ilk başta fark yüksekti, şimdi azalıyor. Enerji İşleri Genel Müdürlüğü raporlarını incelediğimizde pompa satışları olarak motorin satışları, 2019 Ocak’ta yaklaşık 1 milyon 362 bin metreküp, 2020 Ocak’ta ise 1 milyon 375 bin metreküp oldu. 2019 Şubat’ta 1 milyon 355 bin metreküp, 2020 Şubat’ta ise 1 milyon 360 bin metreküp olmuş. 2019 Mart’ta 1 milyon 592 bin metreküp, bu sene Mart’ta ise 1 milyon 494 bin metreküp. Ama bunun içinde bir ilginçlik var, ilk vakanın görüldüğü tarihi de kapsayan ilk 20 günde satışlar geçen yılın üzerinde gerçekleşmiş. Burada o dönem yapılan fiyat indirimlerinin de etkisi var. Yani araç sahipleri depolarını doldurdu.''
İlk 20 günden sonra geçen yıla göre eksi rakamlar söz konusu olduğunu vurguşayan Şiper, ''Nisan’a geldiğimizde ise geçen yıl 1 milyon 300 bin metreküplük satış varken, bu yıl 25 Nisan’a kadarki bölümde 870 bin metreküp civarında bir pompa satışı mevcut. Şöyle bir baktığımızda satışlar, yaklaşık olarak motorinde yüzde 30, benzinde ve otogazda yüzde 40 mertebesinde geçen yılın gerisinde gerçekleşti." bilgisini verdi.
- "Şu anda esas önemli olan likidite"
Şiper, bu düşüşün kendilerini etkilediğini belirterek, "Hem doğrudan mücadele için, hem de ekonominin çarklarının dönmesi, yaşamın sürmesi için en temel ihtiyaçlardan biri olan enerjinin, akaryakıtın arzı kesintisiz sürmeli. Keza akaryakıt istasyonlarının, marketleri ile, para transferi vs. gibi sundukları farklı hizmetlerle birçok ihtiyacın bir arada karşılandığı merkezlere dönüşmesi, bu dönemde önemli bir rol üstleniyor." diye konuştu.
Akaryakıt sektöründe iyileşmenin kademeli olacağını ifade eden Şiper, sokağa çıkma yasakları ve genel tedbirlerin azalmasıyla pazardaki olumsuz oranların da düzelme eğilimine gireceğini söyledi.
Şiper, 2020 aralıkta geçen yıldan yüzde 5-10 arasında eksi bir pazar öngördüklerini belirterek, şu anda esas önemli olanın likidite olduğunu kaydetti.
En azından temel tüketim olarak da olsa ekonominin çarklarının dönmesi gerektiğini vurgulayan Şiper, "Akaryakıt sektöründe olduğumuz için birçok sektörle çalışıyoruz. Örneğin inşaat sektöründe büyük oranda çalışmalar devam ediyor. Kimi bir süre dursa da endüstri, otomotiv de son iki haftadır çalışıyor. Biz bunu madeni yağ tüketiminden de gözlemleyebiliyoruz. Bu dönem böyle birtakım açılımlar var ve inşallah devamı da gelecektir. Ekonomi alanında da en ideal şekilde, bu günleri atlatalım diye ümit ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Şiper, kendi kaynaklarıyla süreci yöneten Petrol Ofisi gibi şirketlerin tek beklentisinin yükümlülükler konusunda anlayış gösterilmesi olduğunun altını çizerek, bunun da belirli vergilerin ertelenmesi gibi uygulamalarla gösterilebileceğini söyledi.
- ''Mühim olan ekonomi çarkının dönmesi''
Ekonomik sıkıntıların üstesinden birlikte gelebilmenin önemine dikkati çeken Şiper, şunları kaydetti:
"Mühim olan, salgın döneminden sonraki ekonomik sıkıntıların da üstesinden gelebilmek için, ekonomi çarkının dönmesi. Bunun dönmesi, önünde sonunda herkesin birbirine yükümlülüklerini yerine getirmesine bağlı. Böyle bir kriz baş gösterince maalesef insanlarımız cebinde parası olsa bile, şartları mazeret gösterip yükümlülüklerini yerine getirmeyebiliyor. Böyle bir kötü alışkanlığımız var.
Şu anda hepimiz aynı kötü şartların içindeyiz. Kimsenin kimseye bir ayrıcalık tanıyacak durumu yok. Bu hassas dönemde özellikle kamu kurum ve kuruluşlarının eksiksiz ve zamanında ödeme yapmaya devam etmesi çok çok önem kazanıyor. Ayrıca çarkın dönmesi için piyasaya para vermenin en doğru yolu da bu. Bununla birlikte tüm ticari paydaşların birbirine yükümlülüklerini anlayış çerçevesinde yerine getirmesi lazım. Buralarda aksama olmamalı. Aksi takdirde ekonomiye en büyük zarar verilmiş olacak. Örneğin bazı istasyon sahipleri, daha önce sözleşmede verilmiş birtakım taahhütlerden vazgeçilmesini istiyor. Burada tek taraflılık olmaz. Her zamankinden fazla birbirimizin halini anlamak zorundayız. Burada bir kısım ya da sadece bazı şirketler değil, hepimiz mağduruz."
Şiper, ayrıca, salgından dolayı Petrol Ofisi'nde işten çıkarma yapılmayacağını ve bunun çalışanlara mart sonunda bildirildiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com