İstanbul
TRT 1 ekranlarının beğenilen dizisi "Payitaht Abdülhamid"in YouTube hesabından Cem Uçan yönetiminde gerçekleştirilen yayında, dinleyicilerin sorularını yanıtlayan ekip, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında evde kaldıkları süreçte neler yaptıklarını anlattı.
Sultan Abdülhamid'i canlandıran Bülent İnal, setleri ve çalışmayı özlediğini dile getirerek, "Uzun süredir eşimle ve çocuğumla evdeyiz. İhtiyaç olmadıkça dışarı çıkmamaya çalışıyoruz. İnşallah bunun üstesinden geleceğiz. Hep beraber atlatacağız. Bence dünyaya göre çok daha iyi konumdayız. Daha da iyi olacağız. Buna inanıyorum." dedi.
"Ertelediklerimizi hayata geçireceğiz"
İnal, bu süreçte insanın biraz kendi içine döndüğünü ve kalbini, geçmişini gözden geçirdiğini söyleyerek, şöyle devam etti:
"Gerçekten her şeyin başı sağlık. Galiba bu süreçten sonra hepimiz için öncelik sağlık olacak. Hayallerimizin peşinden biraz daha koşmak olacak. Biraz daha yapamadıklarımızı, ertelediklerimizi ön plana alacağız gibi geliyor.
Ben de böyle yapacağım. Yani uzun süredir koşturmadan hep ertelediklerimizi hayata geçireceğiz. Ben de mesela uzun süredir böylesine okumalar yapmıyordum. Okumanın tadını unutmuşuz. Yani bir ay içerisinde yaşadıklarımızı tüm hayatımızda devam ettireceğimizi düşünüyorum."
Konuşmasında diziden de bahseden İnal, Payitaht Albülhamid'in uzun yıllar üzerinde çalışılan bir proje olarak ortaya çıktığının altını çizerek, şunları kaydetti:
"Gerçekten bir televizyon dizisi olarak, yapılması, anlatılması en zor projelerden biri. Sektörde de çok tartışılan projelerden biridir. Hep Abdülhamid üzerine bir dizi, film yapma hayalleri vardı. Teknik olarak da çok zor projelerden biri.
Fakat Uğur'un senaryosu birçok yönüyle gerçekten çok başarılıydı. Tabii ki TRT'nin ve Es Film'in bu projeyi desteklemeleri ve kurdukları ekip ile bence son yıllardaki en iyi politik dramalardan biri çıktı ortaya.
Herkesin emeğine sağlık. İçinde olmaktan dolayı çok mutluluk duyduğum projelerden biri. Sultan Abdülhamid de oynarken çok keyif aldığım bir rol."
"Mahmut Paşa'nın hakkını vermek için gerçekten yoruldum"
Dizide "Mahmut Paşa" karakterini canlandıran Hakan Boyav, Türkiye'nin koronavirüs dönemini dünyaya karşı çok daha başarılı şekilde yürüttüğü yorumunu yaptı.
Boyav, 30 yıllık oyunculuk hayatı boyunca oynadığı en zor rollerden birisinin "Mahmut Paşa" olduğunu belirterek, "Çünkü Mahmut Paşa bir tane adam değildi. Hünkarın karşısında başka bir isimle, başka bir karakterle oynuyor. Ailesiyle olan sahnelerinde başka türlü bir Mahmut Paşa görüyoruz. Dış güçlerle olan sahnelerde başka türlü Mahmut Paşa görüyoruz. Bunları birbirinden ayırmak benim için kolay olmadı. Mahmut Paşa'nın hakkını vermek için gerçekten yoruldum. Çocuklar da çok sevdi Mahmut Paşa'yı. Bence çocukları Mahmut Paşa'nın renkli kişiliği ve esprili sahnelerinin oluşu etkiledi" dedi.
"Bir musibet içinden bir nasihat da çıkarmak gerekir"
Bahadır Yenişehirlioğlu, evde kaldığı süreçte ailesiyle kaliteli bir şekilde zaman geçirmeye gayret ettiğini dile getirerek, şunları anlattı:
"Yeni bir romana başladım. Aşağı yukarı yarısına kadar geldim. Kitaplarımı okuyorum, televizyon izliyorum. Kendi kendime düşünüyorum. Yani insanın kendi içine döndüğü ve hizaya çektiği zamanlar bu zamanlar. Biraz daha felsefik düşünmeye çalışıyorum ki, yazdığım roman da bununla alakalı. Hiç vakit sıkıntısı çekmiyorum. Canımın sıkıldığını da söyleyemem. Sadece bu işin ne zaman biteceğini bilememek bir parça sıkıntılı."
İnsanların bu süreçten önce merhameti, şefkati ve muhabbeti ötelediğine vurgu yapan Yenişehirlioğlu, "Sevgiyi de unuttuk ve gezegenimizin kaynaklarının hiç bitmeyeceğini düşündük. Bu hadisede bir musibet içinden bir nasihat da çıkarmak gerekir. Aslında hepimize çok şey öğretiyor, bu dönem. Farkında olalım ya da olmayalım. Ben bu hadise bittikten sonra eski karakterlerde insanların olmayacağını düşünüyorum. Pek çok şeyden ders çıkaracağız." dedi.
"Beyhude hırsların peşinde koşmaktan azade yaşamak gerekiyor"
Cem Özer de bu döneme kadar insanların yaşamı çok hızlı yaşadığını söyleyerek, "Galiba biraz beyhude hırsların peşinde koşmaktan azade yaşamak gerekiyor. Kendimizi biraz tabiata göre akort etmemiz gerekiyor. Bana bugünlerin verdiği ders bu." dedi.
Tarihi bir dizide oynamanın ayrıca çok keyifli olduğunu ifade eden Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben daha önce 2 kere daha 'Aşkın Dağlarda Gezer' ve 'Şıh Senem' adlı tarihi dizilerde oynadım. Payitaht Abdülhamid'te platoya geldiğim ilk gün herkes muhteşemdi oyunculuk konusunda.
Başta Uğur olmak üzere yazarlarımızın eline sağlık. Çok zor bir iş yapıyorlar. Ben bile bazen dizinin ne kadarı tarihi gerçek, ne kadarı kurgu karıştırıyorum.
Bunu birbirine harç etmek çok zor bir iş. 43 yıllık oyunculuk hayatımda bu süreçte gördüğüm tiyatro ve kulis dahil olmak üzere en huzurlu set, Payitaht Abdülhamid diyebilirim. Herkes çok usta, herkes işini çok iyi yapıyor."
Dizinin senaristi Uğur Uzunok ise tedbirler kapsamında kendini erken karantinaya aldığına işaret ederek, bu süreçte Fransız, Gürcü ve Çek edebiyatından eserleri okumaya yoğunlaştığını anlattı.
Uzunok, yaşanılan bu dönemin hem Payitaht Abdülhamid dizisinin hem de yazacağı diğer film projelerinin senaryolarına yansıyacağına işaret ederek, "Daha güçlü bir biçimde birçok şeyi algılayarak senaryoları yazacağımızı düşünüyorum" dedi.
Yayında ayrıca Gürkan Uygun, Gülsim İlhan Ali, Tan Ertürkler, Can Sipahi, Burç Kümbetlioğlu, Erdem Ergüney ve Kaan Turgut da bir konuşma yaparak, tüm oyuncu ekibi sağlık çalışanlarına teşekkür ederek, alkışladı.
Yaklaşık 2 saat boyunca süren yayını, 5 bine yakın kişi izledi.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com