Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan dönüşü aralarında yazarımız Yıldıray Oğur'un da bulunduğu gazetecilerin sorularını cevapladı.
Her gittiği ülkede paralel yapının yurtdışındaki okullarıyla ilgili yetkilileri uyaran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazak lidere, “Sizi aldatmasınlar, devrettikleri okullardaki öğretmenlerin yüzde 10-15'i hâlâ onların adamları” dedi. Üç günlük resmi ziyaret için Kazakistan'a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan dönüşte gazetecilerin gündeme dair sorularını cevapladı. Özetle şunları kaydetti:
Paralel yapının Kazakistan'da 32 okulunun eğitim verdiği söylendi bize. Bu konuda Nazarbayev'le aranızda bir görüşme geçti mi? Bu okulların devredilmesi, kapatılması gibi konular da gündeme geldi mi?
Söz konusu okulların 28-29 tanesini Kazak devletine devretmişler. Devir olmuş ama burada yüzde 10-15 yine kendi öğretmenleri veya kendi görevlileri var. Geri kalanların Kazak öğretmenler oldukları, ancak Kazak öğretmenlerin de onlarla muhabbeti olanlardan teşekkül ettiği ortada. Bunların tamamını kendisiyle paylaştım. “Tablo budur. Bunlar Kazak devletine okulları devretti diye sizi aldatmasınlar” dedim. Sayın Nazarbayev'e de o okullardaki öğretmenlerin yüzde 10-15'inin tamamıyla onların kendi elemanları olduğunu aktardım. “Görevi devralan Kazak'lar da onların eğitiminden geçmiş olanlardır, bilmenizi isterim” dedim. Hazırladığımız detaylı bir bilgi notunu da ilettik. Meselenin takipçisiyiz.
Paralel yapıyla mücadeleden söz ediyoruz ama Fethullah Gülen bulunduğu yerde faaliyetlerine devam ediyor. İade talebi hangi noktada? Vatandaşlıktan çıkarılma gibi şeyler söz konusu olabilir mi?
Son zamanlarda bu konuyla ilgili yargı çok kararlı, ciddi adımlar attı. Hakkında Interpol vasıtasıyla kırmızı bülten meselesi var. HSYK'nın son attığı adımlar var. Bu arada gelişen, bazı açılan dosyalarla birlikte sürecin çok daha farklı bir yere doğru kayacağına inanıyorum. Bu konuda yargıyı, özellikle de konuyla ilgili savcıları takip ediyoruz. Onlar sorduğunuz soruya cevap oluşturacak nitelikte iddianameler hazırlayacaklardır sanıyorum.
Diyadin'de yaşanan saldırının tek hedefi vatandaşın sandığa gitmesine mani olmak. Ancak halkımız kendi iradesine baskı uygulamaya kalkanlara gereken cevabı verir.
AK Parti'nin de seçim beyannamesi yayınlandı, başkanlık sistemine dair talebinizin yansıtılabildiğini düşünüyor musunuz?
Ben başkanlık sisteminin millet tarafından tartışılmasını istiyorum. Tartışılması, ideal bir konuma gelmesi, 7 Haziran seçimine bağlı. Tartışılması sürecinin şu anda başlamış olması, seçimden sonra tartışmanın devam etmesi, bunun önünün açılması ve nereye oturtulacağının tartışılarak belirlenmesi açısından önemli.
Beyanname için yorumunuz?
İncelediğim kadarıyla, benim Başbakanlık dönemimdeki 12 yıllık süreçte atılmış adımlarla ilgili olarak, adeta bir özet diyebileceğimiz şekilde bütün başlıklara yer verilmiş. Temel hak ve özgürlüklere varıncaya kadar hepsi orada yerini alıyor. Bundan sonraki sürece dönük olarak da atılacak adımlara da verilmiş. Gayet olumlu.
“HDP barajı geçmeli, Erdoğan'ın Başkanlık hayali bitmeli” kampanyasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Başkanlık, benimle ilgili değil, ülkeyle ilgili bir mesele. Ben mevcut anayasa çerçevesinde düşüncelerimi söylüyorum. Dikkat ederseniz ben ne dedim, '400 milletvekili verin ve yeni anayasayı parlamento yapsın', parti ismi vermiyorum. Burada 367'ye ihtiyaç var. Bu olmuyorsa referandumu parlamentodan çıkarabilecek bir sayı olsun. Bakın biz son 3 senede ekonomik olarak bir patinajın içerisindeyiz. Kişi başına milli gelirimiz 10 bin doları aştı ve orada bir patinaj başladı. Niye? Çünkü, birileri gelip bileklerinize zincir kulpu takıyor, sizi olduğunuz yerde patinaja mahkum ediyor. Şundan emin olun, kim ne derse desin böyle bir başkanlık sistemi Türkiye'ye özgüven kazandırır. Türkiye'nin ekonomisine farklı bir dinamizm getirecektir.
Artık tek başına iktidar olmak Türkiye'yi patinajdan kurtarmaya yetmeyecek mi yani?
10-11 bin dolar arasına sıkışan bir kişi başına milli gelir söz konusu. Tabi bu bizim için ideal olan bir durum değil. Bizim bu seçime kadar hedefimiz 15 bin doları yakalamaktı. Bu olmadı. Sistem sizi ciddi manada engelliyor. Bunun içinde faiz politikaları var, bunun içinde özellikle finans sektöründeki yaklaşım tarzları var. Şimdi onlar bu tür adımları atarken karşılarında dik durabilecek bir idari yapının olması şart. Bir diğer tarafta yine uluslararası sermaye diyor ki böyle böyle, sizin yargınız bize şöyle şöyle, şöyle yaptı. Şimdi küresel sermaye buraya girmezse, siz reel sektörde nasıl güçlü bir yapıyı yakalayacaksınız?
Başkanlık olursa, kontrol mekanizmaları nasıl çalışacak?
Parlamentoda çoğunluk sizin yanınızda değilse, her zaman önünüze engeller gelebilir. Bizim 330'u aşan milletvekiline sahip olduğumuz dönemler oldu. Ama rahat çalışamadık. Şu anda parlamentoda en düşük olunan dönem, 311-312... Bazı kanunların çıkarılması sırasında olanları gördük. Başkanlık sisteminde, yasama, yürütme ve yargı tamamen birbirinden ayrıldığı için denetim noktasında en ufak bir zaaf yaşanmıyor.
ERMENİ MESELESİ
Taziye çizgimizden bir sapma olmadı
1915'in 99'uncu yılında, yani geçen yıl siz bir taziye mesajı yayınladınız. O taziye Türkiye'nin pozisyonunu çok değiştirdi. Türkiye bu yıl da o pozisyonu koruyacak mı?
Taziyemizde bir o kadar da Osmanlı'nın kaybına yönelik, ecdadımızın kaybına yönelik de taziye talebimiz vardı. Şu anda bizim bu attığımız adımda 24 Nisan'ın bir gün öncesinde “Dünya Barış Zirvesi” toplayacağız. Bu zirvede de zaten mesajımız aslında ağırlıklı olarak bu konulara yönelik olacak. Oradan herhangi bir sapmamız olmayacak.
Galiba Sayın Başbakanla 5 haftada bir Bakanlar Kurulu toplama üzerine bir sistematiğe bağlamışsınız. Bir gazetede bu yönde bir haber çıktı.
Ben şimdi sizden duyuyorum.
MGK ve YAŞ var. Kırmızı Kitap'ın bu MGK'da kesinleşeceği söyleniyordu. YAŞ'da olağanüstü bir durum, tartışılan konularla ilgili bir gelişme olacak mı?
YAŞ'la ilgili bütün hazırlıkları yapan merci birinci derecede TSK'dır. 1 Ağustos'ta Sayın Başbakan'ın başkanlığında toplanır. Uzatmalar, ertelemeler, emekliye sevkler olabilir, tüm bu süreçlere orada bakılır. Daha sonra da onay için bize gelir. Onaya geldiğinde biz de incelememizi yaparız. Müdahale edilmesi gereken konular varsa müdahale ederiz, yoksa onamamızı yapar hayırlı olsun deriz.
Kırmızı Kitap?
Önümüzdeki MGK'da hazırlıklar önümüze gelecek.
Geçen hafta Genelkurmay Başkanlığı'nda askerin içindeki paralel yapıyla ilgili bir soruşturma başlatıldı. Bununla ilgili size gelen bir bilgi var mı? YAŞ'a kadar bu soruşturmanın tamamlanabileceğini öngörüyor musunuz?
Bunun bir takvimi olmaz. Ama bu bir şeyi gösterir, Genelkurmay bu konuda ne kadar hassas, bunu görüyoruz. Bu hassasiyet içerisinde de süreci onlar da takip ediyorlar.
Seçim sürecinde seyahat programınız var mı? Yoksa vardı da iptal edilmesi söz konusu mu?
Benim çalışmalarım seçime endeksli değil. Çalışmalarımı devam ettireceğim. Toplu açılışlar yapıyoruz, gündemde olan konuları değerlendiriyoruz. Türkiye'nin değişik yerlerini dolaşacağım. 25-30 toplantı yaparım sanıyorum. Doğu ve Güneydoğu'ya da gideceğim.
YILDIRAY OĞUR - TÜRKİYE GAZETESİ
dikGAZETE..