Bursa’da ’paralel yapı’nın üyelerini deşifre ettiği için hakkında 18 ayrı dava açıldığını öne süren gazete sahibi Nezir Asaroğlu, “Ben adalete güveniyorum. Paralel yapının eli boş döneceğine inanıyorum” dedi.
Bursa Şehir Gazetesi’nin sahibi Nezir Asaroğlu, hakkında 18 ayrı dava açıldığını ve 263 bin lira tazminat istendiğini ifade etti. Bu davaların başında yapının Bursa imamı olduğunu iddia ettiği C.S.’nin olduğunu ileri süren Asaroğlu, “Fakat davayı açtıktan sonra C.S. yurt dışına kaçtı. Şu anda görülmekte olan davalara katılamıyor. Ayrıca yine paralel yapının Bursa’daki dernekleri, gazeteleri ve sivil toplum kuruluşları da tarafıma yaptığımız yayınlardan dolayı davalar açtılar. Bunlarla ilgili davalar devam ediyor. Bursa, Paralel Yapının önemli merkezlerinden birisi. Biz onların Bursa’daki yapılarını deşifre ettik. Yaptıkları izinsiz faaliyetlerle ilgili yayınlarımız oldu. Ve bu yapının içindeki isimleri deşifre ettik. Bunlarla ilgili tüm yayınlarımıza tekzip başvurularında bulundular. Ama mahkeme bu müracaatların hepsini doğru yayıncılık ilkesinden ayrılmadığımız için reddetti. Ama hakkımda açılmış 18 tane dava var” diye konuştu.
“BUNLARIN İŞ ADAMLARI, DERNEKLERİ VE ÜYELERİNİ DEŞİFRE ETTİK”
Davaların sürdüğünü ve adalete güvendiğini ifade eden Asaroğlu, “Bu davaların basın özgürlüğü kapsamında değerlendirileceğine ve paralel yapının elinin boş döneceğine inanıyoruz. En büyük davalarını, bunların iş adamları derneklerini deşifre ettiğimiz için açtılar. Bu üyelerin kimler olduğunu, hangi faaliyetlerde bulunduklarını yazdığımız için bizi dava ettiler. Hakkımda maddi manevi tazminat davaları açtılar. Yapının Bursa sorumlusu olan C.S.’nin hakkımda açtığı dava ile ilgili öncelikle duruşmaya katılmasını talep ettik. Ama duruşmaya katılmayacağını bildiğimiz için de yemin teklif edeceğiz. Gelip duruşmada yemin etsin. ‘Bizim bu suçu işlediğimize dair kanaatini göstersin’ diyeceğiz. Muhtemelen gelemeyecek. Çünkü yurt dışında kaçak” dedi.
“AÇILAN DAVALAR TAMAMEN YILDIRMAYA YÖNELİKTİR”
Nezir Asaroğlu’nun avukatı Saygun Çelebi ise, açılan davaların tamamen yıldırma amaçlı olduğunu iddia ederek şunları söyledi.
“Müvekkilimin gazetesi ve şahsına açılan davalar, emsal nitelikteki ret kararları olmasına rağmen ısrarla dava açmaya devam ediliyor. Biz bunun gerekçesinin tamamen yıldırmak, çalışamaz hale getirmek ve bütün emeğini, mesaisini adliyelerde tüketme gayesi olarak görüyoruz. Çünkü benzer davalarda ret kararları alındı. Buna rağmen bu davaların açılmaya devam edilmesi, yıldırmaktan başka bir maksat gütmüyor. Biz savunmalarımızı yaptık. AİHM’den emsal kararları sunduk. Ayrıca cezai müracaatları, bunların basın hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gereken hususlar olduğu gerekçesiyle de reddedildi. Mahkeme tekzip taleplerinin de reddine karar verildi. Bu aşamadan sonra zaten tazminat davaları devam edecektir. Biz bu yıldırma politikasının tekraren, yeniden karşımıza geleceğini biliyoruz ama hukuk önünde kendimizi savunmaya devam edeceğiz. Şikayet hakkının kötüye kullanıldığı kanaatindeyiz. Karşı tazminat davalarımız olacaktır."
(İHA)