USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Dünya

'Pakistan-Türkiye ilişkilerini tarifte kelimeler yetersiz'

Pakistan'ın Ankara Büyükelçisi Gazi, "Pakistan ve Türkiye arasındaki ilişkiyi tarif etmede, dostluk, müttefiklik, ortaklık gibi sıfatlar yetersiz kalıyor. Bizim ilişkimiz bunların çok daha ötesinde." dedi.

'Pakistan-Türkiye ilişkilerini tarifte kelimeler yetersiz'
27-09-2017 15:32
Google News

ANKARA - ECENUR ÇOLAK

Pakistan'ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Sirus Seccad Gazi, Türkiye-Pakistan ilişkilerini tarif etmek için kelimelerin yetersiz kalacağını belirterek, "Pakistan'ın başına bir şey geldiğinde en çok ağlayan Türkiye oluyor. Türkiye için güzel bir şey olduğunda ise en çok Pakistanlıların kalbi sevinçle atıyor." dedi.

Yaklaşık 20 gün önce Türkiye'deki görevine başlayan Gazi, ilk röportajını Anadolu Ajansı'na (AA) verdi.

Pakistanlı bir diplomat için Türkiye'de görev yapmayı büyük fırsat olarak niteleyen Gazi, burada kendini evinde gibi hissettiğini söyledi.

Resmi veya bireysel gittiği her yerde eşsiz misafirperverlikle karşılandığını dile getiren Gazi, Pakistan'ın AA ile de eski ve çok güzel ilişkisi bulunduğunu kaydetti.

Peşaverli Abdurrahman Bey'in AA'nın ilk çalışanı olduğunu hatırlatan Gazi, "Türk dostlarımızla konuşmak her zaman bir zevk. Pakistan ve Türk gazeteciliğinin en iyi örneğini sergileyen AA arasında da çok verimli ve iş birliğine dayalı bir ilişki var." diye konuştu.

"Sıfatlar yetersiz kalıyor"

Türkiye-Pakistan ilişkisinin dünyada eşi benzeri bulunmadığını söyleyen Gazi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Pakistan ve Türkiye arasındaki ilişkiyi tarif etmede dostluk, müttefiklik, ortaklık gibi sıfatlar yetersiz kalıyor. Bizim ilişkimiz bunların çok daha ötesinde. İki ülkenin de halklarımızın da genlerine işlemiş bir şey bu. Pakistan'ın başına bir şey geldiğinde en çok ağlayan Türkiye oluyor. Türkiye için güzel bir şey olduğunda ise en çok Pakistanlıların kalbi sevinçle atıyor."

İki ülkenin atalarından yadigar bu zengin, güçlü ve kapsamlı ilişkiyi devletleri ve halkların yararına daha da geliştirmek için çalıştığını ifade eden Gazi, iki halk arasındaki sarsılmaz bağın, ilişkilerin sağlam şekilde geleceğe bakmasını da sağladığını vurguladı.

Neredeyse tüm uluslararası meselelerde Türkiye ile Pakistan'ın benzer bakış açısına sahip olduğuna dikkati çeken Gazi, iki ülkenin tarih boyunca olduğu gibi bu dönemde de Keşmir, Kıbrıs ve diğer birçok konuda birbirini desteklediğini kaydetti.

Gazi, Pakistan'daki Yunus Emre Enstitüsü (YEE) şubeleri ve Türkiye'deki Pakistan kültür merkezleriyle taraflar arasında güçlü kültürel iş birliğinin de sürdüğünü dile getirdi.

"Askeri iş birliğimiz için sınır yok"

İki ülkenin askeri iş birliği çerçevesinde de tedarik, alışveriş, araştırma ve geliştirme yaptığını bildiren Gazi, Türkiye ve Pakistan arasında askeri yetkililerin de düzenli ziyarette bulunduğunu ifade etti.

Çeşitli savunma projeleri üzerinde iş birliği yapıldığını anımsatan Gazi, Pakistan donanmasının en büyük ikmal gemisinin Türkiye'de yapıldığını anlattı. Türkiye'nin de Pakistan'dan 52 başlangıç eğitim uçağı aldığını hatırlatan Gazi, Pakistan'ın ise Türkiye'den savaş gemisi temin edeceğini belirtti.

Pakistan'ın Ankara Büyükelçisi Gazi, şunları kaydetti:

"Türkiye ile Pakistan arasındaki askeri iş birliğinin sınırı yok. Türkiye'nin etkileyici ve çok gelişmiş savunma üretim sektörü var. Pakistan'ın savunma üretim sektörü de aynı şekilde çok gelişmiş. İki ülke bu minvalde birbirlerine yardımcı olabilir, doğrudan satışlarla ihtiyaçlarını karşılayabilir, yeni ürünler üzerinde iş birliği geliştirebilir. Ayrıca ürünlerin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi konusunda da beraber çalışabilirler."

"Türklerin Pakistan'da daha çok yatırım yapmasını istiyoruz"

Taraflar arasındaki ekonomik ilişkilere de değinen Gazi, ticaret hacminin şu anki seviyesinin iki ülke arasındaki mükemmel ilişkileri ve kapasiteyi yansıtmadığını söyledi.

İki ülke hükümetlerinin de ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi ve ticaret hacminin eskisi gibi 1 milyar dolar seviyesine ulaştırılması hatta daha da yukarı çıkarılması konusunda hemfikir olduğunu aktaran Gazi, bu çerçevede iki ülke arasındaki serbest ticaret anlaşması müzakerelerinde de sona yaklaşıldığını dile getirdi.

Gazi, Türk yatırımlarına ilişkin ise "İkili ilişkilerdeki bir diğer güçlü nokta da Pakistan'daki Türk yatırımlarının giderek artıyor olması, özellikle de enerji sektöründe." ifadelerini kullandı.

Pakistan'ın eyaletlerinde özellikle de Pencap'ta faaliyet gösteren Türk şirketleri olduğunu belirten Gazi, şöyle devam etti:

"Türk yatırımları, giderek büyüyen ilişkilerimizin kuvvetli göstergesi. Türk iş adamlarının Pakistan'a yatırım yapmak ve kar elde etmek için daha fazla fırsat yakalamasını umut ediyoruz. Bu arada Pakistan, tarihi olarak da bölgedeki en yatırımcı dostu ülkelerden biri. Sermayenin tamamının geri dönüşüne izin veriyoruz. Bölgedeki en teferruatsız yatırım prosedürü Pakistan'da. Pakistan'da yatırım yapmak isteyenlere çok fazla şart koşmuyoruz. Pakistan'da mükemmel şekilde çalışan birçok Avrupa ve ABD şirketi bulunuyor. Bu yüzden daha fazla Türk şirketinin de yatırım yapma fırsatının olmasını istiyoruz."

"Türkiye'nin düşmanları, Pakistan'ın düşmanlarıdır"

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Pakistan'daki aktiviteleri hakkında da Gazi şunları kaydetti:

"Türkiye'nin düşmanları, Pakistan'ın da düşmanlarıdır. Türkiye'nin FETÖ ile bağlantılı kurumlar konusundaki hassasiyeti ve endişelerini çok iyi anlıyoruz. Pakistan'da bu örgütle bağlantılı bazı okul ve oluşumlar vardı. Biz de bunlara karşı harekete geçtik. Örgütle bağlantılı kişilerden bazıları çoktan ülkeyi terk etti ancak bazıları mahkemeye başvurdu. Yargının tabii kendine özgü dinamiği ve işlem süreci var ama Pakistan hükümeti bu konuyu yakından takip ediyor. Hükümetimiz bu sorunun çözülmesi ve örgütle bağlantılı kişilerin tamamının bir an önce Pakistan'ı terk etmesi için denemedik yol bırakmayacak."

"Türkiye'nin Arakan konusundaki liderliğini destekliyoruz"

Gazi, Myanmar'da Arakanlı Müslümanların uğradığı zulme de değinerek, "Arakanlı Müslümanların durumu, şu an Müslüman dünyasının karşı karşıya kaldığı en önemli meselelerden biri. Arakanlı Müslümanlar, en temel insan haklarından bile yoksun durumda." diye konuştu.

Pakistan'ın bu konuda duyduğu endişe ve üzüntüyü dile getiren Gazi, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin bu meselede (Arakanlı Müslümanlar) hem İslam İşbirliği Teşkilatı Başkanı olarak hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kişisel gösterdiği liderliği yakından takip ediyoruz. Arakanlı Müslümanlarla ilgili Türk hükümeti ile de temas halindeyiz. Türkiye'nin bu çerçevede meseleyi gündeme getirmek, Arakanlı Müslümanlara insani yardım sağlamak ve konuya kalıcı bir çözüm bulmak için attığı adımların tamamını destekliyoruz."

Arakanlı Müslümanların haklarının kesinlikle korunması gerektiğini ifade eden Gazi, bu insanların maruz kaldıkları ayrımcılığın son bularak kalıcı çözüme ulaşılması gerektiğini söyledi.

Gazi, Müslüman ümmetin bu konuda bir araya gelerek beraber hareket etmesi çağrısında bulundu.

"ABD gerçekleri çarpıtıyor"

ABD'nin yeni Afganistan stratejisi çerçevesinde Pakistan'ı suçladığı açıklamaların hatırlatılması üzerine Gazi, bu ifadeleri "tam bir hayalkırıklığı" olarak niteledi.

Afganistan konusunda sadece askeri değil, askeri ve siyasi çözümün birlikte olması gerektiğini söyleyen Gazi, Pakistan'ın bu konuda Türkiye, Çin ve İran gibi ülkelerle fikir alışverişinde bulunduğunu kaydetti.

Gazi, ABD'nin yeni Afganistan stratejisi ve Pakistan'a yönelik suçlamalarına ilişkin şöyle konuştu:

"ABD'nin açıklamasındaki rahatsız edici taraf şu: ABD, Afganistan'da lider olarak kararları veren, işleri, hükümetleri, ülkedeki idareyi yönlendiren, operasyonlara karar veren ülke ama nasıl oluyorsa hata Pakistan'a yükleniyor. Ne yazık ki bunu anlayamıyoruz. Kişisel anlamda da zaten en zor şey işler ters gittiğinde sorumluluğu kabul etmektir. Maalesef bazen ülkeler de bunu yapamıyor.

Afganistan'da işler yolunda gitmedi ama bunun Pakistan'ın hatası olduğunu söylemek ne gerçekçi ne doğru ne de uygun. Bu konuda daha çok iç gözleme dayalı, objektif bakış açısı takınılması gerekiyor. Pakistan mümkün olan her şekilde yardımcı olmaya hazır çünkü Afganistan'da barış olmadığı sürece Pakistan büyük bedel ödemeye devam ediyor. Biz 60 bin vatandaşımızı teröre kurban verdik. Bu kadar ağır bedel ödemiş bir ülkeyi sorumlu olarak veya terörizmle ilgili suçlamak mantık dışı."

Pakistan'ın terörizmle büyük çaplı ve iyi planlanmış operasyonlarla mücadeleyi sürdürdüğünün altını çizen Gazi, terörle mücadelede çok fazla kayıp verdiklerini, hatta ölen askerlerden birini yakından tanıdığını, Hindistan'dayken kendisine hizmet ettiğini anlattı. Gazi, "Yani Pakistan'ın yeteri kadar mücadele etmediğini söylemek en basit şekilde gerçeklerin çarpıtılmasıdır." dedi.

Pakistan ile Afganistan'ın 2 bin 400 kilometreden fazla sınırı bulunduğunu anımsatan Gazi, Pakistan'ın sınırı denetlemek için elinden gelenin en iyisi yaptığını bildirdi. Gazi, Pakistan'daki Taliban'ın devletin operasyonlarından kaçarak Afganistan'da, Nuristan'daki güvenli bölgelere sığındığını kaydetti.

ABD'nin politikalarının bölgedeki durumun devam etmesine yol açtığını söyleyen Gazi, "Pakistan, topraklarında herhangi bir teröristin varlığını asla tolere edemez." diye konuştu.

Gazi, bölgedeki diğer aktörlerin de aynı özveriye sahip olmalarını ve Afgan topraklarının Pakistan'a karşı kullanılmasına izin verilmemesini beklediklerini anlattı.

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ