Ankara Olgunlaşma Enstitüsü Okul Müdürü İlknur Koçbıyık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçmişi 16. yüzyıla kadar uzanan, Ankara'nın önemli kültürel değerlerinden olan ancak son yıllarda unutulma tehlikesiyle karşı karşıya kalan sof kumaşı için çalışma yürüttüklerini söyledi.
Koçbıyık, projeye ilişkin, "Sof kumaş, Ankara keçisinin kıllarından oluşan bir dokuma kumaş. Bu kumaşı kendimiz üreterek, yeniden günlük kıyafetlerimizde kullanıma hazır hale getirmeyi amaçlıyoruz. Bunun için çalışmalarımıza başladık." bilgisini paylaştı.
Projede Ankara Kalkınma Ajansı ile iş birliği yaptıklarını anlatan Koçbıyık, gerekli tezgahın edinilmesinin ardından atölyelerde sof kumaş üretimine başlayacaklarını kaydetti.
Bu kumaştan kıyafet tasarımlarını da hazırladıklarını bildiren Koçbıyık, "Geçmişi günümüze yorumlayarak yaptığımız sof kumaştan kıyafet tasarımlarını insanlarımızın beğenisine sunacağız. Çok güzel bir proje olacak. Hem geçmişi günümüze yansıtacağız hem de unutulmaya yüz tutmuş sof kumaşını gün yüzüne çıkarmış olacağız." diye konuştu.
Ankara'yı tanıtmanın önemine işaret eden Koçbıyık, "Sof, çok doğal, yöresel, Ankara'yı tanıtan, yansıtan bir kumaş. Çok ender bulunan, nadir görülen bir kumaş. Kumaşın şu anda kullanım alanı yok, üretilmiyor. Üretilse bile çok az miktarda. Şu ana kadar bu kumaştan yapılmış bir kıyafet yok. Ama biz hem kumaşı dokuyup hem de kıyafetlere uyarlamayı düşünüyoruz proje sonucunda." ifadelerini kullandı.
"Renk Renk Anadolu" projesi müzeye dönüşecekEnstitü olarak bir başka projelerinin de "Renk Renk Anadolu" projesi olduğunu belirten Koçbıyık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Proje sunuma hazır halde, inşallah nisanda da lansmanını yapacağız. Proje, yörelerimizin kadın ve erkek kıyafetleri ile gelinliklerinden oluşan bir koleksiyon. Şu ana kadar yaklaşık 40 kıyafet hazırladık çeşitli illerimize ait. Amacımız bu yörelerin unutulmaya yüz tutmuş geleneksel kıyafetlerini gün yüzüne çıkarıp, gelecek kuşaklara aktarmak, tanıtmak. Projenin ikinci ayağında ise bunu bütün illerimize yaygınlaştırıp en sonunda da müze haline getirmeyi hedefliyoruz. Müzeye giren insanların her yörenin kadın ve erkek kıyafetlerini görüp geçmişe yolculuk yapmasını arzu ediyoruz."
Koçbıyık, ilk etaptaki hedeflerinin kıyafetleri tamamlamak olduğunu, müze konusunda da Kültür ve Turizm Bakanlığı ile iletişime geçeceklerini bildirdi.
Terletmiyor, üşütmüyor, buruşmuyorTarihi kaynaklara göre, Ankara keçisinden elde edilen tiftiğin dokunmasıyla oluşturulan sof kumaşı, özellikle 16. ve 17. yüzyılda altın dönemini yaşadı. Ünü ülke sınırlarını aşan geleneksel kumaş, bu dönemlerde Avrupa'nın birçok ülkesine ihraç edildi.
Özünde beyaz olan sof kumaş, doğallığı, güneş ışınlarını yansıtması nedeniyle yazın terletmeyen, kışın üşütmeyen yapısı, kolay buruşmaması ve dayanaklılık özellikleriyle Osmanlı padişahlarının da vazgeçilmezi haline geldi.
Sof kumaşlardan dikilmiş içlik, entari, cübbe ve kaftanları kullanan Osmanlı padişahları arasında Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman gibi isimler yer alıyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com