Annesi Meryem Yıldız'ın henüz 8 aylıkken durumundan şüphelenip doktora götürmesi üzerine yapılan muayene ve tetkiklerle 2,5 yaşına geldiğinde otizm teşhisi konulan Yakar, daha sonra özel eğitim ve rehabilitasyon süreci geçirdi. Konuşmaya 8 yaşında başlayan Yakar'ın müzik yeteneği aynı yıl alınan bağlaması sayesinde keşfedildi.
Bir kez duyduğu notayı hemen çalıp söyleyen Yıldırım Beyazıt Yakar, özel bağlama derslerinin ardından 2012'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı Engelliler Müdürlüğü (İSEM) bünyesindeki Şükrü Sürmen Bağımsız Yaşam Akademisi ve Sosyal Gelişim Merkezine gitmeye başladı. Merkezin müzik grubunda bağlama çalıp şarkı söyleyen Yakar, resim yeteneğiyle de tanınıyor. Yakar, şimdiye kadar 8 kişisel resim sergisi açtı.
Ayrıca Yakar, Kanada'da düzenlenen Dünya Otizm Festivali'nde performans alanında ikincilik ödülüne layık görüldü.
"Müzik benim için vazgeçilmez bir tutku"Kütahya'da bir etkinliğe katılan Yıldırım Beyazıt Yakar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, otizmli olmasına rağmen hayata müzikle bağlandığını söyledi. Müziğin kendisi için bir vazgeçilmez bir tutku olduğunu, müzik yaparken kendisi iyi hissettiğini belirten Yakar, şöyle konuştu:
"Ben müzikle adeta kendimi aşmış bulunmaktayım. Bağlama çalmayı çok seviyorum. Bağlamanın yanı sıra keman, kanun, ut, tambur, mey, ney, kemençe, asma davul, darbuka, bateri gibi birçok enstrümanı da çalabiliyorum. Amacım müzikle eksikliğimi gidermek, sanatla sevgimi anlatmak. Müzik, duygularımızı ve derdimizi anlatıyor. Ben müzikle bu duyguyu insanlara yansıtmak amacındayım. Müzik yeteneğimle konservatuvar okumak, bu alanda kendimi geliştirip öğretmen olarak özel bireylere müzik dersi verebilir hale gelmek istiyorum."
Enstrüman çalmanın yanı sıra şarkı da söylediğini dile getiren Yakar, müzikle çok eğlenip eğlendirmekten mutluluk duyduğunu vurguladı.
Yaptığı işlerle başarılamayacak hiçbir şeyin olmadığını gösterdiğini anlatan Yakar, "Otizmli olabilirim ama kendimi müzik ve resim konusunda çok iyi yetiştirdiğime inanıyorum. Sanatçılar gibi ben de sahnelere çıkmak istiyorum. İyi performans sergileyebileceğimi düşünüyorum. Geniş kitlelere konserler verip onları eğlendirmek istiyorum. Benim gibi hem çalıp hem söyleyebilen fazla kişi yok. Bu yönümle de ön plana çıkmak istiyorum. En büyük hayalim ve hedefim bu." dedi.
"Oğlumun hayallerinin peşinden gidiyoruz"Anne Meryem Yıldız da oğluyla gurur duyduğunu aktardı. Oldukça zorlu süreçlerden geçtiklerini ifade eden Yıldız, şunları söyledi:
"Beyazıt'ın birçok hayali oldu. Oğlumun hayallerinin peşinden gidiyoruz. Müzik ve resim yeteneğinden dolayı birçok çalışma yaptı ve hala yapıyor. Oğlumun en büyük hayallerinden biri konservatuvara girmek. Şu an liseyi açıktan okuyor. İnşallah bir gün bu eğitimini tamamlarsa müzik eğitimi anlamında kendini daha da geliştirmek, tabiri yerindeyse bu işin okulunu okumak istiyor. Oğlum çok azimli ve istediğini başarabiliyor. Onu hiçbir zaman yapmak istediklerinden dolayı kısıtlamadım. Hayatımı oğluma göre ayarladım. Annesi olarak oğlumun her zaman yanında oldum, olmaya da devam edeceğim."
Otizmli çocukları olan ebeveynlere, evlatlarını çok iyi tanımalarını ve herhangi bir alandaki yeteneğini keşfedip o yönde ilerlemesini sağlamalarını tavsiye eden Yıldız, bu konuda en büyük görevin annelere düştüğünü kaydetti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com