BURSA
Makedonya Arnavutluk Kosova Göçmenleri Derneği (MAKDER) tarafından Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezindeki (Merinos AKKM) Göç Müzesinde düzenlenen "Kosova'dan Bursa'ya Göç Sempozyumu" için Bursa'ya gelen Priştine Üniversitesi Arşiv Bölümü öğretim görevlisi Yusuf Osmani, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tarihsel bağları bulunan Türkler ile Arnavutların birbirine hep yakın olduğunu belirtti.
Kosova Arşivleri Genel Müdürü olarak da görev yaptığını, 52 kitabı bulunduğunu aktaran Osmani, 1998-1999'da Kosova'da Sırplar tarafından yapılan katliam ve Kosova'dan Türkiye'ye göçlerle ilgili iki kitabının yayımlandığını kaydetti.
Kosova'dan ve diğer Balkan ülkelerinden Arnavutların göçlerinin 1878 yılındaki Berlin Kongresi sonrası başladığını, Sırbistan'ın aynı yıl 713 Arnavut köyünün bulunduğu Niş sancağını işgal etmesinin ardından oradaki Arnavutların da başka bölgelere göçe zorlandığını ifade eden Osmani, o dönem Arnavutların genelde Kosova'ya gitmeyi tercih ettiğini, bir kısmının da Türkiye'ye geldiğini bildirdi.
Türkiye ile Yugoslavya arasında 1938'de göç ile ilgili bir anlaşma imzalandığını ve 1944 yılından itibaren Kosova'dan 400 bin Arnavut'un Türkiye'ye geldiğini ifade eden Osmani, ayrıca 1955-56 yılları arasında silah toplama bahanesiyle Sırpların baskı ve işkencelerine maruz kalan Arnavutların yine Türkiye'ye yöneldiğini anlattı.
"Zaten amaç bölgede yaşayan başta Arnavut olmak üzere Müslümanları kovmak" diyen Osmani, şunları söyledi:
"Sırpların şöyle bir planı vardı; Arnavutları mümkün olduğu kadar yaşadıkları topraklardan uzak tutmak. Türkiye de uzak olduğu için buraya gönderdiler. Ne kadar uzak olursa onlar için o kadar iyi. Tekrar dönebilecekleri düşüncesiyle Arnavutluk tercih edilmedi. Diğer bir neden de din olgusu. Din, Türkiye'ye göç için çok önemli bir etkendi. Ayrıca pek çok Arnavut daha önce Türkiye’ye göç eden akrabaları olduğu için tercihlerini Türkiye'ye olarak yaptılar. Osmanlı İmparatorluğu'na dayanan iki halk arasındaki kültür yakınlığı da Türkiye tercihini güçlendirdi. Arnavutlar, başta Bursa, İstanbul, İzmir, Samsun'un Bafra ilçesi olmak üzere Türkiye'nin pek çok yerine yerleştiler. Osmanlının Arnavutlara büyük güveni vardı. Kararlı ve cesur insanlardır Arnavutlar. Osmanlı Devleti'ne başbakanlıktan (sadrazam) başlayarak en alt noktalara kadar çalışan Arnavutlar vardı. Değişik kadrolarda yönetici düzeyinde Arnavutlar bulunuyordu. Mesela Mehmet Akif Ersoy, Şemsettin Sami gibi... Ayrıca çok ünlü mimarlar vardı. Bunlar farklı mevkilerde çalışarak Osmanlı Devletine çok büyük katkı sağlamışlardır. Mesela Hoca Tahsin, İstanbul Üniversitesinin ilk rektörüdür ve Arnavut'tur kendileri."
Osmani, Arnavutların Osmanlının son dönemlerindeki tüm savaşlarına katıldığının, sadece Müslüman değil Ortodoks Arnavutların da Türklerin yanında yer aldığının altını çizerek, "Arnavutlar, Yunan isyanı ve farklı yerlerdeki savaşlarda yer aldılar. Aynı şekilde Çanakkale Savaşı sırasında orada da Arnavutlar vardı. Çanakkale Savaşı sırasında bir Yunan askeri Atatürk'ü öldürmek için ateş ediyor, bunu sezen Bekir Çavuş, Atatürk’ün önüne geçiyor, kendisi yaralanıyor ve Atatürk’ün hayatını kurtarıyor. Bu Osmanlı belgesi Arnavutluk arşivlerinde bulunmaktadır." bilgisini aktardı.
Muhabir: Vedat Yücebaş
dikGAZETE.com