New York
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ile Bay Atlantic Üniversitesi (BAU) ve Bahçeşehir Üniversitesi Medeniyet Araştırmaları Merkezi’nin (MEDAM) iş birliği ile gerçekleştirilen belgesel, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu öncesinde, New York’taki Türk Evi’nde Emine Erdoğan’ın katılımıyla tanıtıldı.
Emine Erdoğan, “Osmanlı’nın Amerikası” belgeselinin Amerika’daki Türk tarihini aydınlattığı gibi, tarih bilimine de büyük bir katkı sunduğunu belirterek hazırlanmasında emeği geçen akademisyenlere ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığına şükranlarını sunarak konuşmasına başladı.
“İnsanlıkla var olmuş bir hareketlilik” olarak nitelediği göçün Amerika özelinde çok daha derin anlamları bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, “Türk, Kürt, Ermeni, Yahudi ve Rum göçmenler, bu yola beraber çıkmış ve Amerika’da da bir arada kalmışlardır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun çok kültürlülüğünü, bu göç serüveninde de görüyoruz. Memleketteki dostluk ve komşuluk ilişkilerini buraya taşımışlardır. Endüstrileşme sürecinde, emekleriyle, alın terleriyle yer almışlardır.” diye konuştu.
Erdoğan, “Vatana bağlılık, gönüllerden hiçbir zaman silinmez. Mesela, 1. Dünya Savaşı başladığında, Amerika’daki Türklerin, maddi birikimlerini ülkelerine göndermeleri, aradaki binlerce kilometrenin bizi hiç ayırmadığının ispatıdır.” dedi.
“Umarım belgesel, bir göç müzesine vesile olur”
Belgeselin sunduğu tarihsel dayanağın Amerika’daki Türkler için önemine vurgu yapan Erdoğan, “Umarım bu belgesel göç tarihimizi kayıt altına alacak bir müzenin kurulmasına vesile olur.” dileklerini ifade etti.
YTB Başkanı Abdullah Eren ise konuşmasında ABD’deki ilk Müslüman diaspora grubunun anavatanının da Osmanlı olduğunu belirtti ve bu durumun Türkiye-ABD ilişkileri açısından da önemli bir başlangıç noktası olduğuna dikkat çekti.
O tarihlerden itibaren ABD’deki Müslüman Türk nüfusun doğrudan anavatanları Anadolu’yu da ilgilendiren ilginç hatıraları olduğunu ifade eden Eren, “Osmanlı’nın Amerikası” belgeselinin ABD’deki benzer öyküleri derlediğini ve gün ışığına çıkardığını söyledi.
Eren, “Müslüman toplumunun ABD’deki köklü tarihini ortaya koyduğu gibi, farklı etnik grupların öykülerini de içermektedir.
Bu haliyle belgesel, Osmanlı medeniyetinin kıtalar ötesine uzanan bir başka yüzünü pek çok arşiv belgeseli ile bizlere tanıtmaktadır.” diye konuştu.
Belgeselde hikayesi yer alan, ABD askeri olarak gittiği Kore savaşında Türk Tugayı'nın misafiri olarak 3 gün kalan ve birinci nesil Türk göçmenlerin hayatta kalan birkaç çocuğundan biri olan Bill Alli de tanıtıma eşi Friede Alli ile birlikte katıldı.
Bill Alli, Emine Erdoğan’a hediye olarak kendi kitabını takdim etti.
“Osmanlı’nın Amerikası” adlı 3 bölümlük belgesel dizi, ABD'de yaşanmış Osmanlı dünyasına ait kişisel öykülerle Osmanlı’dan Amerika’ya göçe ışık tutuyor.
Göçmenlerin Amerika'ya varış noktaları ve Amerika içerisinde yaşadıklarını anlatan belgesel, Amerikan toplumuna, ekonomisine ve siyasetine 1800'lerin sonlarında ve 1900'lerin başlarında katkıda bulunmaya başlayan Osmanlı halkının insan hikayelerini anlatıyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com