Hem teknik olarak hem de hastanın önceki olumsuz tecrübesinden dolayı zor olan bu operasyonla ilgili Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Erdem Tezel’in geliştirdiği yeni yöntem, bu hastalara umut oldu.
Uluslararası yayınlanan en prestijli bilimsel dergilerden “Annals of Plastic Surgery”nin Eylül 2016 sayısında basılan makale ile Prof. Dr. Tezel tarafından onarılması zor burunlara yeni bir bakış açısı getiriliyor ve yeni bir yöntem tanımlanıyor.
Prof. Dr. Erdem Tezel, burun ameliyatından sonra memnuniyetsizlik oluşturan en sık şikayetin burun ucu pozisyonundan kaynaklandığını belirterek, "Aslında burnun destek noktalarındaki eksiklikten kaynaklanan hata zincirleme olarak tüm burnu etkiliyor. Örneğin en çok rastladığımız burun düşmesidir. Burun ucunun düşük olması, kanatlarının geniş gözükmesine, supratip deformitesi dediğimiz burun ucunun hemen yukarısında çıkıntıya, karşıdan bakıldığında burun sırtında ters ‘V’ görüntüsüne hatta kemik bölgesinin problemli gözükmesine neden olmaktadır. Burnun olması gerekenden uzun veya kısa gözükmesi, çok geniş veya çok dar burun ucu, çok yüksek veya çok alçak burun ucu, yandan bakıldığında orta bölümden deliklerin içinin gözükmesi hep burnun taşıyıcı bölgelerinin birbiriyle bağlantısının doğru ve sağlam yapılmamasından kaynaklanmaktadır" dedi.
"Hastalar daha rahat nefes alıyor"
Burun ucunu ayakta tutan en sağlam dokunun, burnun orta bölümünde bulunan septum kıkırdağı olduğunu ifade eden Tezel şöyle devam etti: "Bu kıkırdak ‘deviasyon’ ve hava yolu tıkanıklığına neden olan kıkırdak olarak bilinir ve iki burun deliğini birbirinden ayırır. Eski yöntemde burnu kaldırmak ve kısaltmak için veya eğriliği gidermek için bu kıkırdağın uç kısmı kesilip atılır ve uç desteksiz kalınca düşer, yukarıda saydığımız sorunlar ortaya çıkar. Biz yeni yöntemde burnun uç bölümündeki bu desteği yine burnun içinden aldığımız kıkırdağı buraya (bir puzzle gibi oturacak şekilde biçimlendirip) ekliyoruz. Bunu yaparken burnun dışından hiç kesi yapmıyoruz. Önceden burun ucu açılmış yani delikler arasındaki deri kesilerek yapılmış olsa bile biz dışarıdan kesmeden burnu onarıyoruz. Hastaların çoğunda kemiğe bile müdahale etmeden sorunlar gideriliyor. Bu yöntemle hava yolunun ana girişi; buradaki burun valfi açılıyor ve hastalar rahat nefes alıyor. Böylece daha önce kötü tecrübe yaşamış başarısızlıkla sonuçlanmış burunlar, hatta birkaç kez ameliyat edilmiş hastalar doğal, sağlam estetik ve fonksiyonel burna kavuşuyorlar. Çünkü burada sorunun temeline iniliyor. Burnu bir mimari yapı olarak düşünürsek taşıyıcı kolon güçlendiriliyor ve kirişlerle bağlantısı yapılıyor."
"Bu yapı hem estetik hem sağlam"
Prof. Dr. Tezel’in geliştirdiği yöntemden bu güne dek yüzlerce hasta yararlanmış ve hastalar önceki tecrübelerine kıyasla daha çabuk iyileştiklerini, hiç kavuşamayacaklarını düşündükleri doğal, güzel ve fonksiyonel burunlara kavuştuklarını söylüyor. Prof. Dr. Tezel yöntemi birçok meslektaşına da kazandırmış ve bu yayınla dünyada da daha çok plastik cerrah tarafından kullanılmasını hedeflemiştir. "Bilgi paylaşıldıkça; yöntem kullanıldıkça değer kazanır" diyen Tezel, bilime katkıda bulunmaktan onur duyduğunu belirtti.