ANKARA
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığını (ÖKK) ele geçirmek isteyen cuntacı general Semih Terzi'yi vurarak darbe girişiminin seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir'in şehit edilmesine ilişkin 18 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar ve avukatları ile müştekiler şehit Halisdemir'in kardeşleri Soner ve Savaş Halisdemir, karargahtaki olaylarda yaralanan Astsubay İsmail Oğuz ve darbeciler tarafından öldürülen Astsubay Nedim Şahin'in eşi Ayşe Şahin ve çocukları hazır bulundu.
Davanın 10'uncu duruşmasına, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakcı ile AK Parti milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı, Hüsniye Erdoğan ve bazı sivil toplum kuruluşu üyeleri de katıldı.
Duruşmada TBMM, Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı ve bazı müşteki avukatları sanıklara çapraz sorguda bulundu.
Başbakanlık Avukatı Alaaddin Varol, sanık Hasan Aksoy'a şehit Halisdemir'i nereden tanıdığını ve cuntacı general Terzi ile karargaha gelmesinden sonra Halisdemir'in kendisi ile ne konuştuğunu sordu.
Sanık Aksoy, "Ömer Halisdemir ile 2013'te kursta tanıştık. Ömer Astsubay 15 Temmuz gecesi, bana ne işiniz var diye sormadı. 'Nereden geliyorsunuz, Diyarbakır'da neler oluyor?' diye sordu. Ben de bir şey bilmediğimi söyledim. Biz en arkadaydık, Ömer Astsubay hızla geçerek komutanın yanına gitti." yanıtını verdi.
Silah sesi duyulduktan sonra eski tabur komutanı sanık Fatih Şahin'in "ateş baskısı oluşturun" emri verdiğini ve çalılıklara koşan birisine ateş edildiğini belirten Aksoy, "Ateş sonrası Şahin, 'Tamam, etkisiz hale getirdim, öldürdüm.' dedi. Çalılıklara doğru giderken yerde kamuflajlı birinin yattığını gördüm, yaklaştığımda Semih Terzi'nin vurulduğunu gördüm. Herkes şok olmuştu. Terzi'yi içeri aldıktan sonra Mihrali Atmaca, 'tedbir alalım' dedi. Daha sonra Ömer Astsubay'ı ayaklarından çekerek, güvenli bir bölgeye aldık. Kötü bir niyetle değil, operasyonlarda da böyle çekiliyor." ifadelerini kullandı.
Yüzbaşı Volkan Vural Bal'ın Halisdemir'in vurulmasından sonra nabız kontrolü yaptığını ileri süren Aksoy, "Mevziye gittiğimde, ambulans geldi. Askerlerden biri, 'Çok küçük bir nabız var.' deyince, Volkan Yüzbaşıya, 'Hastaneye götürelim, Ömer Astsubayı konuştururuz, şebeke işi olabilir, şebekeyi çökertiriz.' dedim. Mevziye bakarken, iki el silah sesini duydum, arkamı döndüğümde Mihrali Üsteğmen'in silahını kılıfına koyduğunu gördüm." diye konuştu.
Başbakanlık Avukatı Varol, sanık Mihrali Atmaca'ya daha önce başka bir şehirden Ankara'ya gelip buradan operasyona gidip gitmediklerini sordu. Sanık Atmaca da daha önce böyle bir uygulamalarının olmadığını belirterek, Ankara üzerinden daha önce böyle bir tecrübe edinmediğini söyledi.
TBMM Avukat Sinan Kılıçkaya da Atmaca'ya, 68 sanıklı Özel Kuvvetler Komutanlığı davasının bir numaralı sanığı eski kurmay albay Ümit Bak'ın üzerinde çıktığı iddia edilen isim listesini gösterdi. Atmaca, gösterilen listenin kendisinin bulduğu liste olmadığını savunarak, bulduğu listenin küçük ve kenarları tırtıklı olduğunu öne sürdü.
Sanık İsmail Çınar da TBMM avukatı Kılıçkaya'nın gösterdiği listenin darbe girişiminde buldukları liste olmadığını ileri sürerek, "Mihrali Atmaca yanlış hatırlıyor, biz Mehmet Ali Çelik'ten çıkan 17 kişilik listenin tutanağını imzaladık." dedi.
Sanık Mehmet Bilge de sorulacak sorulara cevap vermeyeceğini kaydetti.
Duruşmaya ara verildi.
Muhabir: Zafer Fatih Beyaz, Enes Duran
dikGAZETE.com