İstanbul
Oman LNG Üst Yöneticisi (CEO) Hamed Al Naamany, Anadolu Ajansının (AA) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayesinde, "Ortak Gelecek, Ortak Hedefler" teması ile düzenlediği İstanbul Energy Forum'un "Gaz Güvenliğinin Yeni Dinamikleri: Bölgesel Perspektifler" başlıklı Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) Özel Oturumu'nda değerlendirmelerde bulundu.
Enerji sektörünün geleceğine yön verecek İstanbul Energy Forum başladıEnerji konusunda esneklik ve istişarelerin kendileri için mühim olduğunu anlatan Al Naamany, şunları kaydetti:
"Türkiye piyasası bizim için çok önemli. Zamanın zorluklarının aşılabilmesi için bu bölgede iyi niyetle birlikte çalışmamız, oturup el sıkışıp anlaşmamız gerekiyor. Birbirimizle konuşmaya devam etmemiz gerekiyor. Sorun çıktığında tekrar buluşup çözmemiz gerekiyor. Dostane çözümlerle sorunları aşabileceğimize inanıyoruz."
Al Naamany, enerjide maliyet unsurunun önemini koruyacağına inandıklarını dile getirerek, "Maliyeti azaltabilmek için rekabete ve teknolojiye kendimizi açabilmemiz lazım. Ekipman imal edebilmek, tecrübemizi kullanabilmek, belli varlıkları işletebilmek için buna önem veriyoruz, rekabetçi bir avantajımız olursa ve sizde bu varsa gelip lütfen bizimle konuşun." dedi.
Oman LNG olarak yatırım yanında esnekliğin kendileri için önem taşıdığını belirterek, "Biz ortaklarımızla çalışırken kazan-kazan temelini istiyoruz. İşimiz ve iş dünyası, enerji dünyası ne yöne giderse tabii ki yakından takip edeceğiz ama Oman LNG olarak müşteri bizim için çok önemli, her zaman onlara iyi, düzgün, dürüst davranan bir şirket olmak önceliğimiz." ifadelerini kullandı.
Al Naamany, Umman'da da yatırımlar görmek istediklerine dikkati çekerek, "Ortaklarımızın gelmesiyle geliştirilecek altyapı yatırımları var. Devlet desteğiyle olacak bunlar. Devletin şu an sunduğu fırsatlar bulunuyor. Pek çok kaynak bu desteklerle ihraç edilebilir ürünlere dönüşecek." diye konuştu.
"Türk piyasasına inanıyoruz"
SOCAR Başkanı Rövşen Necef, 2050'ye kadar iklim değişikliği ile mücadelede net sıfır hedefleri bulunduğunu belirterek, "Potansiyel üçüncü ülke işbirliklerini konuşuyoruz. Tabii ki dünyanın enerjiye ihtiyacı var. Mümkün olduğunca temiz enerjiye geçiş istiyoruz. Sürdürülebilir standartlarımız var. Aynı zamanda enerji güvenliğini temin etmek birinci hedeflerimizden biri. Teknolojik gelişmeler, bilim, ortaklık içerisinde bunu yapabiliriz. Tek başımıza değil. Bunu yapacağımıza inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Necef, Türk piyasasına güvendiklerini ve Türkiye'deki petrokimya tesislerini modernize edeceklerini anlattı.
Yakında detayları paylaşacaklarını dile getiren Necef, "Türk piyasasına inanıyoruz, güveniyoruz. Ayrıca, potansiyel projeleri konuşuyoruz ortaklarımızla. Enerji sektöründe, Türkiye'de, BOTAŞ ve TPAO gibi ortaklarla çalışmak bize hem Türkiye'de hem de dışarıda güven veriyor." ifadelerini kullandı.
MVM CEEnergy CEO'su Laszlo Fritsch, doğal gazın rolünün Macaristan ötesinde de çok önemli olduğunu ve tüm komşu ülkelerle ortaklıkların devam edeceğini vurgulayarak, "Tüm bölge için aslında bu işbirliği çok önemli elbette." dedi.
Fritsch, şirket olarak küreselleşme bağlamında LNG faaliyetlerini artıracaklarını belirterek, "Kaynaklarla, köklerle bir denge tesis etmek istiyoruz. Daha çok geliştireceğiz. Yine de kendi kaynağını kullanıyor olmak hala çok önemli." görüşünü paylaştı.
"Karadeniz'de arama keşif çalışmaları Bulgaristan ve Romanya'da olduğu gibi devam edecek"
OMV Yönetim Kurulu Üyesi Franck Neel, şirketin yatırımlarının Karadeniz bölgesi dahil pek çok yerde hızla devam ettiğini belirterek, "Karadeniz'de arama keşif çalışmaları Bulgaristan ve Romanya'da olduğu gibi devam edecek. 2026'ya kadar planımız bu." dedi.
Neel, şirketin bu yıl önemli yatırım kararları aldığına işaret ederek, "Enerji sektöründe yenilenebilir enerji sektöründe şu an çok ciddi yatırımlar devam ediyor. Enerji dönüşümü de gündemde, o yüzden en büyük elektrikli araç şarj merkezini kurmaya çalışıyoruz." diye konuştu.
Neel, şirketin tarihindeki en büyük yatırımlarını 2-3 yıl içinde gerçekleştirileceğini sözlerine ekledi.
Rusya Enerji Bakan Yardımcısı Pavel Sorokin ise tüm dünyanın enerjinin erişilebilirliği ve uygun fiyatlı olması yönünde çalışmalarda bulunduğunu ancak bu kaynakları tedarik etmenin giderek zorlaştığını bildirdi.
Enerji maliyetlerinin belli bir seviyenin altına inemediğini, bunun da üretim tesislerini etkilediğini dile getiren Sorokin, "Bu sebeple yeniden finansman oranlarının sıfıra yaklaştığı durumda artık Capex kavramını tamamen akıllarımızdan çıkarmamız gerekiyor. Projelerimizi de buna göre planlamamız gerekiyor." diye konuştu.
Sorokin, dünyanın değiştiğini, enflasyonun arttığını, enerji alanında politik gerginliklerin artmasıyla pazarların yavaş yavaş ayrıştığını vurguladı.
Küresel bir pazar bile olsa herkesin "kendi köşesi"nde faaliyetlerini yürüttüğü bir küresel pazarla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Sorokin, şöyle devam etti:
"Tüm dünya enerjinin erişilebilirliği ve uygun fiyatlı olması yönünde çalışmalarda bulunuyor. Ancak bu kaynakları tedarik etmek giderek zorlaşıyor. Farklı ülkeler elbette kendi enerji ve ekonomik güvenlikleriyle ilgileniyor ama bu da maliyetlerin arttığı anlamına geliyor. Sayın Başkan İlham Aliyev'in COP'ta da söylediği gibi her ülkenin kendi kaynakları, kendi fırsatları vardır. Türkiye'de de mesela benzer bir durum söz konusu. Bu kaynakları alıp kendi vatandaşlarına uygun bir fiyatta satabilme imkanı var. Enerjinin maliyetini, yasal düzenlemeleri de etkilemeye başlıyor. Ek gümrük tariflerini planlarken ülkelerin de bunu bir maliyet süzgecinden geçirerek düşünmeleri gerekiyor."
Sorokin, Asya Pasifik'teki ve Orta Asya'daki büyük oyuncuların neredeyse hepsiyle ortak bir şekilde çalıştıklarını ve daha adil ama rekabetçiliği sağlamaya gayret ettiklerini belirterek, "Bu noktada aynı zamanda BOTAŞ'ı da kutlamak istiyorum 50. yıl dönümlerinden ötürü çünkü çok rekabetçi, zorlu bir pazarda sürdürülebilir bir şirket olmaya devam ettiler. Bu çok kolay bir şey değil." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com