Uyuşturucu madde kullanımına yönelik istatistiksel verilere ulaşmak amacıyla anket çalışması yapılacak. Okullarda gerçekleştirilecek taramalarda, uyuşturucu maddeyle tanışan, herhangi bir şekilde kullananların oranı tespit edilecek.
Uyuşturucu Mücadele Kurulu Başkanı olan TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Vural Kavuncu, bu çerçevede yapılan çalışmaları AA muhabirine anlattı.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş başkanlığında 8 bakanın yer aldığı Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurulu üyeliği görevinde de bulunan Kavuncu, hareket yöntemleri ve politikaların bu kurulda belirlendiğini ifade etti.
Bunun altında da başkanlığını kendisinin yaptığı Uyuşturucu Mücadele Kurulunun çalıştığını söyleyen Kavuncu, burada müsteşarlar, kurumlardan yetkililer, Yeşilay, Diyanet, Dışişlerinden üyelerin bulunduğunu, bugüne kadar 18 toplantı yaptıklarını belirtti.
Kavuncu, Sağlık Bakanlığının koordinasyonunda da bir altta teknik kurulun çalıştığını aktardı.
Yeni eylem planına geçiş
Kavuncu, 2014'ten bu yana acil eylem planının yürütülerek tamamlandığını, orta ve uzun vade eylem planına geçiş döneminde olduklarını, bununla ilgili ocak ayında geniş katılımla ikinci şurayı yapacaklarını ve yeni bir eylem planına geçeceklerini bildirdi.
Çok önemli çalışmalar yapıldığına işaret eden Kavuncu, çalışmaların üç ana başlıkta toplanabileceğine anlattı. Bunlardan birinin "arzla mücadele" olduğunu dile getiren Kavuncu, emniyet, gümrük, narkotimler, illerde oluşturulan özel birimlerin çok aktif çalıştığını ifade etti.
Talebi de azaltmaya çalıştıklarını, riskli, hedef gruplara, gençlere yönelik özel çalışmaların bulunduğunu anlatan Kavuncu, AMATEM'lerin yeniden şekillenmesi, çoğaltılmasının da gündemde olduğunu belirtti.
Sosyal uyum merkezleri kuruluyor
Yeni bir kavram üzerinde çalıştıklarını vurgulayan Kavuncu, bunun sosyal uyum merkezleri olduğunu söyledi. Kavuncu, bu merkezlerin tedavi amaçlı olmadığına dikkati çekerek, sosyal uyum merkezlerine dair şu bilgileri verdi:
"AMATEM'lerde tedavi olmuş ancak daha sonra doğrudan topluma ve aynı ortama o kişi kavuşunca, aynı risklerle, uyuşturucuyla karşı karşıya kalması çok büyük ihtimaltı. Modern dünyada da yer alan yeni bir konsepti, sosyal uyum merkezini oluşturuyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız ana sorumlu. Sağlık Bakanlığının da desteğiyle belirli pilot projeler oluşturuldu. Bunu oluşturmak kolay değil. Toplumumuzun özelliği, İtalya, Hollanda toplumuna birebir uyuşmuyor. Buralar yatılı merkezler de olacak. Arınmış, uyuşturucudan, bağımlılıktan kurtarılmış, tedavi edilmiş kişiler toplum hayatına, sosyal yaşama geçmeden önce bu merkezlerde hayatın yeni renkleriyle tanışacaklar, hobiler, yeni mesleki uğraşlar, psikoterapi, iş, meslek terapileri olacak. Bu kişilere başarı ödülleri de ortaya konulacak. Sosyal uyum merkezlerinde belirli başarı gösterenlere iş imkanı sağlanacak. Ümit ediyoruz ki bu merkezlerle birlikte artık kişi toplumda yaşamaya hazır hale gelsin. Kendi mücadele gücünü elde etsin."
Kavuncu, mücadelenin üçüncü boyutunun ise iletişim olduğunu, iletişimin uyuşturucuda çok önemli rol aldığını, geniş kitlelere ulaşıldığını dile getirdi.
Vural Kavuncu, şunları kaydetti:
"Uyuşturucuyla mücadele sıfırlanacak değil. Gönlümüz tamamen yok olmasını arzu ediyor. Ama dünyada bir takım güçlerin kullandıkları önemli bir enstrüman olduğu ve bölgede karışıklıklar olduğu sürece bunun sıfırlanması mümkün değil. Toplumumuzu, gençliğimizi tehlikeye sokacak bir düzeyde olmaması ve bunu en aza indirgememiz ve bunun için alanı en geniş şekilde daraltmamız gerekir. Uyuşturucu tacirlerinin ve terör örgütlerinin atacağı adımlardan her zaman önde olabilmemiz ana hedefimiz. Bununla ilişkili olarak da başarılı sonuçlar alınıyor.
İstatistikler Avrupa ile kıyaslandığımızda çok daha düşük düzeyde olduğumuzu gösteriyor ama biz bunu rahatlık olarak görmüyoruz. Biz daha da düşük olmalıyız. Elimizde gerçek bir veri, istatistiksel bir veri tabanı, nereden nereye geldiğimizi, çalışmalarımızı değerlendirecek birşey yok. Dolaylı olarak var, kaçakçılıktan, organize mücadele, yapılan operasyonlardan, AMATEM'lerden var. Bunun temeline inmek anlamında Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte anket sistemine geçilecek. İçeriği, soru sorma şekli, örneklem şekli çok tartışıldı. Anketler tüm Türkiye'de belirli şekilde, sistematikle değerlendirilecek. Bu maddeyle tanışmış, herhangi şekilde kullanmış olan, toplum oranını bulacağız. Toplumdaki kullanma oranı. Okullarda yapılacak taramalar bunlar. Bununla birlikte belirli veriye daha net ulaşacağız. "
dikGAZETE.com