USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Çevre-Hayat

'Oğlumun son çözdüğü testleri bile atamadım'

Terör örgütü PKK'nın Diyarbakır'da 3 Ocak 2008'de düzenlediği terör eyleminde oğlu Eren'i kaybeden Oya Eronat, "Oğlumun odasındaki son yediği çikolataların kağıtlarını, son çözdüğü testlerin kağıtlarını bile atamadım, duruyor." dedi.

'Oğlumun son çözdüğü testleri bile atamadım'
02-01-2018 18:37
Google News

ANKARA - Aynur Ekiz

AK Parti Sosyal Politikalar Başkanlığında başkan yardımcılığı görevini yürüten Oya Eronat, terör örgütü PKK'nın Diyarbakır'da 3 Ocak 2008'de bir dershane önünde askeri servis aracının geçişi sırasında gerçekleştirdiği terör saldırısında oğlu Eren Şahin'i kaybetti. Eronat, dershanenin bulunduğu o caddeden o günden sonra hiç geçmediğini, oğlu Eren'in sevdiği yemeklerin evde hiç pişmediğini anlattı.

AA muhabirine konuşan Eronat, Diyarbakır'daki katliamın üzerinden 10 yıl geçtiğini hatırlatarak, Victor Hugo'nun "Çocuğunu kaybeden bir anne için her gün ilk gündür; bu ızdırap ihtiyarlamaz." sözüne atıfta bulundu.

Eronat, kendisi için aradan geçen 10 senenin 10 gün gibi olduğunu belirterek, "Daha da kötüye gidiyor, zaman geçtikçe özlem artıyor. Bir laf vardır, 'Zamanla her şey unutulur'. Ama bu evlat olunca görmediğiniz süre zarfında ona özleminiz artıyor. Zaman geçtikçe acı daha da çoğalıyor." dedi.

"Silah alıp dağa çıkacak halim de yoktu"

Eronat, bu olay üzerine oturamadığını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Silah alıp dağa çıkacak halim de yoktu. İntikam hisleri hiç taşımadım. Çünkü ben çok inançlı bir insanım. Benim inancıma göre, intikam çok ters bir duygu. Ben, oğlumdan önce de hiç kimseye beddua etmemiş, kötü niyetler beslememiş biriydim. Ama öfkem de çok büyük, bir mücadele vermeliydim. Mücadeleyi de siyaset zemininde yakaladım. Sesimi duyurmalıydım. Güneydoğu'daki insanların çektiklerini, 'Kürt haklarını koruyoruz' diye PKK'nın yaptığı zulümleri anlatmalıydım. Daha açmadan koparılan bu çiçeklerin ailelerinin çektiği acıları anlatmalıydım. Bu şekilde siyasete girdim. Sayın Cumhurbaşkanımızın olurlarıyla şehit yakınları ve gazilerle ilgileniyorum. Genel Merkezde Sosyal Politikalar Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyorum. Türkiye'nin bütün şehit yakınları bulur beni. Sorunlarını anlatırlar, o sorunları çözmeye çalışırım."

Oğlu Eren'den kimi zaman feyz aldığını dile getiren Eronat, "Eren iyiydi. Kimsenin arkasından konuşturmazdı, dedikoduyu sevmezdi. İnsanları kırmaktan hoşlanmazdı. Ben, birine sinirlensem sakinleştirmeye çalışırdı. Özeldi. Şu anda onun iyiliğinden bile feyz alıyorum. Genelde evlatlar anneyi, babayı örnek alır ama ben oğlumu örnek alabiliyorum." dedi.

"Oğlumun son yediği çikolataların kağıtlarını atmadım"

Diyarbakır'daki evinde oğlunun odasına hiç dokunmadığını anlatan Eronat, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben, oğlumun odasındaki son yediği çikolataların kağıtlarını, son çözdüğü testlerin kağıtlarını bile atamadım, duruyor. Test kitapları duruyor. On yıl önce o kurşun kalemlerle işaretlemiş kitaplara bakıyorum. Oyuncakları, romanları duruyor. Yatağına hiç dokunmadık, bayrağı üzerinde duruyor. Onun anılarıyla yaşıyoruz, anılarını yaşatıyoruz. Bizim için gitmedi. Bu gitmeyi kabul etsek, yıkım olur diye düşünüyorum.Bizim için yaşıyor o. Başkasına yaptığımız bir güzellikle yaşıyor. Onun sevdiği bir şeyden bahsederken yaşıyor. Gerçi onun sevdiği yemekleri de evde pişirmiyoruz artık, çünkü yiyemiyoruz."

"Çocuğu dağda olan anneler bir rehin"

Diyarbakır'da esnaf, ev ziyaretlerinde terör örgütü PKK tarafından dağa çıkarılmış çocukların aileleri ile karşılaştıklarını kaydeden Eronat, kendisine bu ailelerden çok mektup geldiğini bildirdi.

Hiçbir annenin, evladının dağa gitmesini istemediğini vurgulayan Eronat, "Keşke oğlumun bir mezarı olsa, her gün gelip burada bir Fatiha okuyabilsem" diyen evladını dağda kaybetmiş bir annenin, oğlunun cenazesini getirdiklerinde "Dileğim oldu. Hiç olmazsa biliyorum oğlum burada." dediğini aktardı.

Çocuğu dağda olan annelerin birer rehin olduğuna dikkati çeken Eronat, "Eğer çocuğunuz dağdaysa ve siz bir anneyseniz aleyhte konuşamıyorsunuz. Acaba ben aleyhte konuşursam, dağda çocuğumun başına bir şey gelir mi endişesi taşıyorsunuz. Anneler her türlü yanıyor. Çocuğu dağda olan anne de yanıyor, konuşamıyor." diye konuştu.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ