Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 'Suriye’de de
yeni bir Suriye’nin kurulacağına yürekten inanıyoruz. Demokratik, toplumun
bütün kesimlerinin
temsil edildiği ve insanların
insan hak ve özgürlükleri çerçevesinde başları dik yaşadığı bir Suriye’yi inşallah hep beraber göreceğiz” dedi.
Tören, ATO Congresium’da gerçekleştirildi. Törene
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekci, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Orman ve Su İşleri Bakanı
Veysel Eroğlu,
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve
Parti Sözcüsü Beşir
Atalay ve
AFAD Başkanı Fuat Oktay katıldı. Törende yaptığı konuşmada Kurtulmuş, lojistik merkezlerin, AFAD’ın afetler konusunda,
kriz yönetiminden
risk yönetimine geçmesinin
önemli adımlarından
olduğunu belirterek,
Türkiye’nin her
yerinde afetlere sıfırıncı dakikada
müdahale edilmesi
için bu lojistik merkezlerin oluşturulmasının önem olduğunu
ifade etti.
'AFETE HAZIR AİLE', 'AFETE HAZIR OKUL', 'AFETE HAZIR İŞ YERLERİ' VE 'AFETE HAZIR GENÇLER'İN OLUŞMASI ÇERÇEVESİNDE CİDDİ BİR EĞİTİM PROGRAMI DA BAŞLATILMIŞTIR'
Türkiye’nin 'Afete Hazır Türkiye' sloganıyla
hareket ettiğini kaydeden Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
'1999’da karşılaştığımız
Marmara Depremi’nde
bırakın sıfırıncı dakikada müdahale edebilmeyi,
afet bölgesine ertesi gün bile ulaşamayan bir Ankara’nın var olduğunu hatırlarsak Türkiye’nin gelmiş olduğu noktanın, fevkalade önemli bir nokta olduğunu hepimiz
görüyor ve biliyoruz. Bu çerçevede sıfırıncı dakikadan itibaren Türkiye’nin hazır olabilmesi için
sadece lojistik merkezlerimizin var olması da yeterli değil. Bunun için Türkiye’nin bir afet bilincinin oluşması, bütün Türkiye’nin afete hazır
hale getirilmesi için 'afete hazır aile', 'afete hazır okul', 'afete hazır iş yerleri' ve 'afete hazır gençler'in oluşması çerçevesinde
ciddi bir eğitim
programı da başlatılmıştır.”
Ulusal Deprem Stratejisi ve
Eylem Planı 2023’ün hazırlandığını ve
uygulamaya konulduğunu bildiren Kurtulmuş, bu plan çerçevesinde hem
riskleri azaltma
çalışmaları yapılırken, diğer taraftan şehirlerin
yeniden kurulması için de kentsel dönüşüm ve
doğal afet sigortaları yasalarının da ciddi şekilde ele alındığını ifade etti.
“AFAD’I BİR DÜNYA MARKASI HALİNE GETİREN EN ÖNEMLİ ÇABASI, SURİYELİ VE IRAKLI MÜLTECİLER KONUSUNDA GÖSTERDİĞİ OLAĞANÜSTÜ GAYRETTİR”
Türkiye’nin, dünyanın her yerinde insanlara gerektiği anda ulaşabilecek beceriyi ortaya koyduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Dünyanın birçok
yerinden AFAD’ın öncülüğünde, bin 200 tane yaralının ve hastanın
özel uçaklarla Türkiye getirilmesini bunlardan birisidir. Ayrıca Libya’da
çıkan kaosta, yaklaşık 20 bin kişinin önemli kısmı Türkiye
vatandaşı olmak
üzere çok kısa sıra sürede
tahliye edildiğini hepimiz biliyor ve
bunları da Türkiye’nin başarısı
olarak AFAD’ın başarısı olarak hatırlıyoruz. Türkiye ebolaya
yardım konusunda da geçtiğimiz günlerde Ankara’da yaptığımız Liberya, Sierra Leone ve Gine’ye 2,5
milyon lira değerinde 150 tonluk tıbbi yardım ve ilaç
desteğini gönderebilmiştir. AFAD’ı bir
dünya markası
haline getiren ve AFAD’ın başarılarını hepimiz için övünç kaynağı haline getiren en önemli çabası,
Suriyeli ve Iraklı mülteciler konusunda gösterdiği olağanüstü gayrettir” diye konuştu.
Suriye’de 12 milyon kişinin evlerini
terk etmek
durumunda kaldığını ve
bunların 3,2 milyonunun ülkelerinin
dışına çıkmak durumunda kaldığını belirten Kurtulmuş,
ülke dışına çıkanların 1,7 milyonun Türkiye’ye geldiğini kaydetti.
“TÜRKİYE BU İNSANİ YARDIMLAR KONUSUNDA OLAĞANÜSTÜ BİR DESTAN YAZDI”
Türkiye’nin ilk günden bu
yana açık kapı politikasını sürdürdüğünü hatırlatan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 'Maalesef dünyanın çok konuşan birçok ülkesinin sınıfta kalmış olmasına rağmen Türkiye bu insani yardımlar konusunda olağanüstü bir destan yazdı' ifadesini kullandı.
Kurtulmuş, AFAD’ın organize ettiği 25 kampta 250
bine yakın Suriyeli ve Iraklının
misafir edildiğini belirterek, şehirlerdeki Suriye ve Iraklılara hem resmi hem
sivil toplum kuruluşlarının elinden
gelen her türlü desteği verdiğini de anlattı.
Türkiye’nin, Suriyelilere yaptığı
yardımların Birleşmiş Milletler rakamlarıyla karşılığının yaklaşık 5,2
milyar dolar olduğuna değinen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
'2014 Dünya İnsani Yardım Raporu’na göre, Türkiye 2013 yılında gayri safi milli hasılasının binde 21’ini insani yardımlara harcayan ülke olarak bu alanda dünya birincisi olmuş, dünyanın öncüsü olmuştur. Biz dünyanın en zengin ülkesi, en
fazla imkanı olan ülkesi olduğumuz için
değil eğer kardeşlerimize insani yardım konusunda dünyanın en cömert ülkesi haline geldiysek bu inancımızdan kaynaklanmaktadır, milletimizin hamiyetperverliğinden kaynaklanmaktadır.”
“İSLAM DÜNYASININ SURİYELİ MÜLTECİLER KONUSUNA DUYARLI OLDUĞUNU SÖYLEMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Türkiye’nin Suriyelilere yaptığı 5,2 milyar dolar yardımdan sadece 256 milyon dolarının uluslararası camiadan geldiğini bildiren Kurtulmuş, 'Gerçekten kabili ihmal bir destektir. Neredeyse her
hafta yabancı bir kuruluş Türkiye’ye geliyor. Her birinden övgü dolu sözler işitiyoruz. Türkiye’nin bu anlamda gösterdiği çalışmaların ne
kadar takdire şayan olduğunu ifade ediyorlar ama maalesef
maddi anlamda ve organizasyon anlamında uluslararası camianın zengin ülkelerinin,
Batı ülkelerinin ve hatta
İslam dünyasının Suriyeli mülteciler konusuna duyarlı olduğunu söylemek
mümkün değildir. Türkiye sonuna kadar bu çalışmalarını ve çabalarını
maliyeti ne olursa
olsun sürdürecek, bunu bir insanlık, bir kardeşlik, bir komşuluk vazifesi olarak
yerine getirmeye
devam edecektir' şeklinde konuştu.
“TÜRKMEN VE EZİDİLERİN DE TÜRKİYE’DEKİ SAĞLIK HİZMETLERİNİN, ACİL HİZMETLER DE DAHİL BEDAVA OLMASINI SAĞLAYACAK KARARI ALDIK”
Günde yaklaşık 12 bin Suriyelinin Türkiye’nin
sağlık kurumlarından, hizmetlerinden istifade ettiğini ifade eden Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Suriyeliler sağlık hizmetlerinden istifade ederken maalesef
bazı politik çevreler siyasi istismarlar içine girerek, ’Siz Suriye’den gelen Sünnilere, Araplara yardım edersiniz ama Irak’tan gelen Türkmenlere yardım etmezsiniz’ gibi birtakım siyasi söylemler
içinde oldular. Geçtiğimiz ay Bakanlar Kurulu’nda aldığımız kararla Irak’tan gelen Türkmen ve Ezidilerin de Türkiye’deki sağlık hizmetlerinin, acil hizmetler de dahil olmak üzere,
tamamen serbest olmasını, tamamen bedava
olmasını sağlayacak
kararı aldık. İnşallah Sağlık Bakanlığımızla
yapılacak global sağlık bütçesi çerçevesinde çalışmalarımızı sona erdiriyoruz. Bütün Türkiye’deki mültecilerin hepsinin bundan istifade etmesi sağlanacaktır.'
Kurtulmuş, kamplarda
yaşayan Suriyeli ve Iraklı sığınmacılardan 44 bin
yeni doğum vakası olduğunu kaydederek, “44 bin
Türkiye’de doğmuş olan Suriyeli ve Iraklı kardeşimiz var” dedi.
“SURİYE’DE DE YENİ BİR SURİYE’NİN KURULACAĞINA YÜREKTEN İNANIYORUZ”
Yeni Suriye’nin kurulmasında birtakım alışkanlıklar kazanmalarını sağlamak için kamplardaki Suriyelilerin muhtar seçimleri yapmasına da özel bir önem verdiklerini kaydeden Kurtulmuş, 'İnşallah insanlık, Suriye’deki bu
insanlık dramına
daha fazla seyirci kalamayacak. Bu kardeşlerimiz ve diğer ülkelerdeki Suriyeli
göçmenler ülkelerine geri dönecek. Ama
artık eski Türkiye
olmadığı gibi eski Suriye de olmayacak. Suriye’de de yeni bir Suriye’nin kurulacağına yürekten inanıyoruz. Demokratik, toplumun bütün kesimlerinin temsil edildiği ve insanların insan hak ve özgürlükleri çerçevesinde başları dik yaşadığı bir Suriye’yi inşallah hep beraber göreceğiz. Bunun için buradaki Suriyeli 1 milyon 700 bin kardeşimizin de büyük bir güç olduğuna, Türkiye’nin dostluğuyla birlikte yeni Suriye’yi
inşa etme alanında çok önemli bir toplumsal güç oluşturacağına da yürekten inanıyorum. Bu çerçevede bütün bu yaptığımız çalışmalar, harcamalar, Türkiye’nin içinden, yüreğinden gelerek yaptığı bütün bu desteklerin çok kısa süre içinde komşumuzda, yanı başımızda yeni bir ülkenin ayağa kalkmasını görerek, bizleri
daha da memnun edeceğine yürekten inanıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin insani yardım konusundaki çalışmalarının uluslararası camiada da takdir edildiğini söyleyen Kurtulmuş, “2016 yılında ilk
sefer düzenlenecek olan BM tarafından düzenlenecek olan Dünya İnsani Yardım Zirvesi’ne Türkiye ev sahipliği yapacak” dedi.
“AFAD VE BM, UNICEF KARŞILIKLI OLARAK BİRBİRLERİNİN LOJİSTİK İMKANLARINDAN FAYDALANABİLECEKLERDİR”
AFAD Başkanı Oktay ise afetlerde sıfırıncı dakikada Türkiye’nin
ortak gücü olarak harekete geçirebilecek bir
yapı oluşturduklarını belirterek, açılışı
yapılan 300 milyon TL değerindeki lojistik depoların bu güçlü altyapının ana unsurlarından olduğunu ifade etti.
Her 13 dakikada bir TIR’ın yüklenerek yola çıkabildiği, malzemelerin uzaktan
takip ve kontrol edilebildiği lojistik merkezler sayesinde, afet anında acil
ihtiyaç duyulan malzemelerin,
gereken yere
zamanında ulaştırılacağını bildiren Oktay, lojistik merkezlerde 110 bin çadır, 60 bin
yatak ve battaniyeyle yeterli miktarda yastık, çarşaf ve mutfak setlerinin hazır bulunduğunu söyledi.
Oktay, 'Lojistik merkezler, uluslararası
operasyonlarda da elimizi güçlendirecek. İmza aşamasına getirdiğimiz protokolle, AFAD ve BM, UNICEF karşılıklı olarak birbirlerinin lojistik imkanlarından faydalanabileceklerdir. Bir diğer ifadeyle afetlerde UNICEF’in küresel lojistik merkez ağını
kullanma hakkını elde etmiş oluyoruz' dedi.
Kaynak: IHA