26-09-2016 19:34
RAMALLAH (AA) - Batı Şeria'da, İsrail'in idari tutukluluk uygulamasını protesto etmek amacıyla 2 ayı aşkın açlık grevinden sonra serbest bırakılan Malik el-Kadı, açlık grevini ölüme değil hayata kavuşmak için yaptığını belirtti.
Özgürlüğüne kavuşmasının ardından Batı Şeria'nın Ramallah kentindeki El İstişari Arap Hastanesi'ne yatırılan 20 yaşındaki Kadı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mahmud Bülbül ve Muhammed Bülbül isimli tutuklu arkadaşlarıyla beraber girdikleri açlık greviyle, İsrail'in idari tutukluluğuna olan tepkilerini ortaya koyduklarını ifade ederek, şunları söyledi:
"Ailemin yanında yaşamak için sahip olduğum en değerli şey olan bedenimle özgürlüğüme kavuşma kararı verdim. İsrail hapishanesindeki idari tutukluluğumu sona erdirecek tüm umutların tükenmesi üzerine ölüme değil, hayata kavuşmak için 69 gün açlık grevi yaptım."
Yorgun ve bitkin görünen Kadı, İsrail'in zorla beslenme uygulamasıyla açlık grevi yapan Filistinli tutukluları öldürmeye çalışmakla suçlayarak, "Baygın haldeyken boynumdan yaptıkları zorla beslenme izlerini görüyorsunuz. Taleplerimizi yerine getirmeyerek bizleri öldürmek istiyorlardı." ifadelerini kullandı.
"Oğluma yaprak sarması yapacağım"
Çektiği ağrı nedeniyle fazla konuşmak istemediğini dile getiren Kadı, "Ölümü değil hayatı istiyorum ancak özgürlüğümün bedeli ölüm olacaksa olsun. İşgalcilere, kendilerini açlığımızla yenmeye kadir olduğumuzu gösterdik." dedi. Kadı, en kısa sürede sağlığına kavuştuktan sonra Kudüs Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde eğitimine devam etmek istediğini de kaydetti.
Oğlunun özgürlüğüne kavuşmasından duyduğu mutluluk yüzüne yansıyan anne Yüsra el-Kadı da zor günler yaşadıklarını belirterek, "Oğlum Malik'in yavaş yavaş öldüğünü görüyordum ancak elimden bir şey gelmiyordu ve sonunda Allah onu bizlere bağışladı. Malik, işgal iradesine karşı zafer kazandı ve hakkındaki yasa dışı idari tutukluluk kararını durdurdu. Malik yemeğini tedricen yemeye başladı. Doktorlar izin verdiğinde oğluma güzel bir yaprak sarması yapacağım." diye konuştu.
Tedavisinin 6 ay sürmesi bekleniyor
Kadı'nın tedavisiyle ilgilenen Dr. İmad Yetim, hastasının sağlığına kavuşması için 6 aylık bir süreye ihtiyacı olduğuna dikkati çekerek, "Bitkin bir halde hastaneye getirilen Kadı için gerekli tıbbi tahlilleri yaptıktan sonra tedavisine ve tedrici beslenmesine başladık. Vücudu da tedaviye olumlu cevap veriyor." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail hapishanelerinde 2 ayı aşkındır açlık grevinde olan Filistinli tutuklular Mahmud Bülbül, Muhammed Bülbül ve Malik el-Kadı'nın, serbest bırakılacaklarını öğrenmeleri üzerine 21 Eylül'de açlık grevlerini sonlandırdıkları duyurulmuştu. Malik el-Kadı, cumartesi günü İsrail'in Wolfson Hastanesi'nden, Ramallah'taki özel El İstişari Arap Hastanesi'ne nakledilmişti.
İsrail'in "idari tutukluluk" politikasını protesto etmek amacıyla Mahmud Bülbül 80, Muhammed Bülbül 77 ve Malik el-Kadı ise 69 gün açlık grevini sürdürdü.
"İdari tutukluluk" adı verilen uygulamaya göre, Filistinliler, istihbarata dayalı olarak 1 ila 6 ay alıkonulabiliyor. Tutuklunun, "İsrail'in güvenliği için tehlike teşkil ettiğine" karar verilmesi halinde ise askeri hakim, suç isnadında bile bulunmadan tutukluluk süresini 5 yıla kadar uzatabiliyor.
Özgürlüğüne kavuşmasının ardından Batı Şeria'nın Ramallah kentindeki El İstişari Arap Hastanesi'ne yatırılan 20 yaşındaki Kadı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mahmud Bülbül ve Muhammed Bülbül isimli tutuklu arkadaşlarıyla beraber girdikleri açlık greviyle, İsrail'in idari tutukluluğuna olan tepkilerini ortaya koyduklarını ifade ederek, şunları söyledi:
"Ailemin yanında yaşamak için sahip olduğum en değerli şey olan bedenimle özgürlüğüme kavuşma kararı verdim. İsrail hapishanesindeki idari tutukluluğumu sona erdirecek tüm umutların tükenmesi üzerine ölüme değil, hayata kavuşmak için 69 gün açlık grevi yaptım."
Yorgun ve bitkin görünen Kadı, İsrail'in zorla beslenme uygulamasıyla açlık grevi yapan Filistinli tutukluları öldürmeye çalışmakla suçlayarak, "Baygın haldeyken boynumdan yaptıkları zorla beslenme izlerini görüyorsunuz. Taleplerimizi yerine getirmeyerek bizleri öldürmek istiyorlardı." ifadelerini kullandı.
"Oğluma yaprak sarması yapacağım"
Çektiği ağrı nedeniyle fazla konuşmak istemediğini dile getiren Kadı, "Ölümü değil hayatı istiyorum ancak özgürlüğümün bedeli ölüm olacaksa olsun. İşgalcilere, kendilerini açlığımızla yenmeye kadir olduğumuzu gösterdik." dedi. Kadı, en kısa sürede sağlığına kavuştuktan sonra Kudüs Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde eğitimine devam etmek istediğini de kaydetti.
Oğlunun özgürlüğüne kavuşmasından duyduğu mutluluk yüzüne yansıyan anne Yüsra el-Kadı da zor günler yaşadıklarını belirterek, "Oğlum Malik'in yavaş yavaş öldüğünü görüyordum ancak elimden bir şey gelmiyordu ve sonunda Allah onu bizlere bağışladı. Malik, işgal iradesine karşı zafer kazandı ve hakkındaki yasa dışı idari tutukluluk kararını durdurdu. Malik yemeğini tedricen yemeye başladı. Doktorlar izin verdiğinde oğluma güzel bir yaprak sarması yapacağım." diye konuştu.
Tedavisinin 6 ay sürmesi bekleniyor
Kadı'nın tedavisiyle ilgilenen Dr. İmad Yetim, hastasının sağlığına kavuşması için 6 aylık bir süreye ihtiyacı olduğuna dikkati çekerek, "Bitkin bir halde hastaneye getirilen Kadı için gerekli tıbbi tahlilleri yaptıktan sonra tedavisine ve tedrici beslenmesine başladık. Vücudu da tedaviye olumlu cevap veriyor." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail hapishanelerinde 2 ayı aşkındır açlık grevinde olan Filistinli tutuklular Mahmud Bülbül, Muhammed Bülbül ve Malik el-Kadı'nın, serbest bırakılacaklarını öğrenmeleri üzerine 21 Eylül'de açlık grevlerini sonlandırdıkları duyurulmuştu. Malik el-Kadı, cumartesi günü İsrail'in Wolfson Hastanesi'nden, Ramallah'taki özel El İstişari Arap Hastanesi'ne nakledilmişti.
İsrail'in "idari tutukluluk" politikasını protesto etmek amacıyla Mahmud Bülbül 80, Muhammed Bülbül 77 ve Malik el-Kadı ise 69 gün açlık grevini sürdürdü.
"İdari tutukluluk" adı verilen uygulamaya göre, Filistinliler, istihbarata dayalı olarak 1 ila 6 ay alıkonulabiliyor. Tutuklunun, "İsrail'in güvenliği için tehlike teşkil ettiğine" karar verilmesi halinde ise askeri hakim, suç isnadında bile bulunmadan tutukluluk süresini 5 yıla kadar uzatabiliyor.
