Abuja
Nijerya'da yaşayan Ezgi Tafida Deniz, yaşadığı bölgede elde ettiği doğal malzemelerle sabun, krem ve yağ gibi cilt bakım ürünleri hazırlıyor.
Üniversitede tanıştığı Nijeryalı gençle evlenip 4 yıl önce başkent Abuja'ya yerleşen bir çocuk annesi Deniz, hazırladığı cilt bakım ürünlerini ve bir kadın olarak Nijerya'daki hayatını anlattı.
Hamilelik sürecini Nijerya'da geçirdiğini belirten Deniz, "Doğumu Nijerya'da yapmaya karar verdiğimde cildiye doktoru bulmakta sıkıntı yaşamıştım. Bu nedenle Nijerya'nın doğal ürünlerini kullanmaya başladım ve bunlardan karışımlar hazırlayarak yeni kremler, yağlar ve sabunlar elde ettim." dedi.
Deniz, hazırladığı cilt bakım ürünlerinin kendisine çok iyi geldiğini ve çevresindekilere de denemeleri için yolladığını dile getirerek, olumlu geri dönüşler aldığı için bu karışımları yapmayı sürdürdüğünü söyledi.
Cilt bakım ürünleriyle ilgili on-line eğitim aldığını bildiren Deniz, ürünlerine Nijerya yerel dillerinden Fulanice'de "özenle seçilmiş" anlamına gelen "Chubado" adını verdiğini belirtti.
Afrika ve Türkiye'ye özgü malzemeler kullanıyor
Afrika'ya özgü doğal malzemelerin yanı sıra Türkiye'de yetişen otları da kullanan Deniz, "Nijerya, kakao tozu ve yağı, shea yağı, moringa tozu ve yağı ile baobaba yağı olmak üzere birçok doğal ürünün ana yurdu. Ben de bu yağların ve tozların hepsini Türk ham maddeleriyle harmanlayıp kullanıyorum." ifadelerini kullandı.
Ürünlerin içeriğinde İstanbul'da taze öğütülmüş Türk kahvesi ile Nijerya'da yetiştirilip toz haline getirilmiş kakaoyu birlikte kullandığını ifade eden Deniz, bu ürünü "Türk kahve kakaolu sabun" şeklinde satışa sunduğunu bildirdi.
Deniz, ürünlerini yerel Ankara kumaşından dikilen rengarenk çantalara koyarak Nijerya ve Türkiye'deki müşterilerine gönderdiğini anlattı.
Shea yağı Nijerya'nın en önemli doğal zenginliklerinden biri
En önemli hammaddesinin shea yağı olduğuna dikkati çeken Deniz, "karite" ağaçlarının meyveleri toplanıp işlemden geçirilmesiyle bu yağın elde edildiğini söyledi.
Deniz, "Üretimin her aşamasında kadınlar yer alıyor. Toplanan meyveler yıkanıp güneşte kurutuluyor. Sonrasında kabuklar soyulup kavuruluyor. Kavurma işleminden sonra öğütülerek yağ meyveden ayrılıyor ve en az 2 saat boyunca kadınlar tarafından çıplak elle yoğuruluyor. Sonrasında soğumaya bırakılıyor ve beyazımsı shea yağı kullanıma hazır hale geliyor." diye konuştu.
Shea yağının çok zor elde edildiğine işaret eden Deniz, şu bilgileri verdi:
"Bu yağ ormanlık alanlardan toplanıyor. Yağmur mevsiminde yollar kapanıyor. Harmattan (sıcak) mevsiminde ise kadınlar yılanların saldırısına maruz kalabiliyor. Hala geleneksel yöntemlerle üretim devam ediyor."
Nijeryalıların kendi ürünlerine sahip çıkmadıklarını dile getiren Deniz, "Ganalıları bu konuda tebrik ediyorum. Ganalılar, shea yağını Amerika'da ünlü mağazalarda satıyorlar. Bir yandan geleneksel değerlerini korurken bir yandan da modern dünyaya ayak uyduruyorlar. Bugün shea yağından en fazla Ganalılar kazanç sağlıyor." dedi.
Shea yağının dünyada 10 milyar dolarlık pazarı olduğunu vurgulayan Deniz, Nijerya'nın ise en büyük üretici olmasına rağmen bu pazardan sadece 72 milyon dolar kazanabildiğini söyledi.
"Türkiye'deki Afrika algısını değiştirmek istiyoruz"
Afrika'nın Türkiye'de olumsuz bir imajının olduğuna dikkati çeken Deniz, şunları kaydetti:
"Nijerya doğal kaynaklar açısından oldukça zengin. Petrol ve madenler dışında meyveleri, sebzeleri, şifalı bitkileriyle ön plana çıkması gereken nadir ülkelerden birisi. Ancak petrol zengini bir ülke olmanın dezavantajlarından birisi olarak bu kaynaklar doğru ve etkin bir şekilde kullanılmadığı için neredeyse her şey yurt dışından geliyor. Ben de ürünlerimle Türkiye'deki Afrika algısını değiştirmek istiyorum."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com