Edinilen bilgiye göre, geçen Şubat ayında meydana gelen olayda Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda memur olarak görev yapan 23 yaşındaki Necla Sağlam, Meşrutiyet Mahallesi’ndeki yalnız yaşadığı apartman dairesinde boğazı kesilerek ölü bulundu.
Genç kızın tırnaklarındaki DNA örneği ile başına geçirilen çöp poşeti rulosunda parmak izi tespit edilen 34 yaşındaki Tolga K., cinayetten 20 gün sonra yakalanarak gözaltına alındı ve tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İkinci kez hakim karşısında
Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ikinci duruşmada, Kocaeli Cezaevi’nde bulunan tutuklu sanık hazır bulunduruldu. Öldürülen Necla Sağlam’ın annesi Serpil Gökyer ile taraf avukatları da mahkemeye katıldı. Tanıkların dinlendiği duruşmada, mahkeme başkanı delil torbasından çıkartılan çöp poşetini sanığa göstererek parmak izlerine rastlandığını hatırlattı. Tutuklu sanık ise parmak izinin kendisine ait olmadığını iddia etti.
Zonguldak Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin 10’a yakın güvenlik kamerasından elde ettiği görüntüler de mahkemede delil olarak sunuldu. Görüntüleri izleyen tutuklu sanık, görüntülerde kendisinin olduğunu kabul etti. Yaklaşık 45 dakika zaman diliminde geçirdiği sürenin hatırlatılması üzerine çelişkili ifadeler veren Tolga K., arkadaşını aradığını; ulaşamayınca geri döndüğünü söyledi.
"Kasaplık yaptın mı?" sorusu
Necla Sağlam'ın avukatlığını yaptığı Merve Kır ise tutuklu sanığa hayatı boyunca kasaplık yapıp yapmadığını sordu. Tutuklu sanık; ağabeylerinin kasap olmasına rağmen kendisinin hiçbir şekilde kasaplık yapmadığını söyledi. Duruşma çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kır, "Duruşmaya katıldık, yargılama devam ediyor. Dosyada birkaç eksik var. Dinlenecek şahitler var. Kasım ayında o şahitler de dinlenirse sonraki celsede karar bekliyoruz. Sanık hiçbir şeyi kabul etmiyor. Tırnak içindeki DNA'ları da kabul etmiyor, parmak izini de kabul etmiyor. Hiçbir şey yapmamış gibi görünüyor" diye konuştu.
Duruşma ise eksikliklerin giderilmesi için ileri bir tarihe ertelendi. Tutuklu sanık Tolga K., cezaevi aracından taşındığı sırada gazetecilere "Doğruyu yazın, masumluğumu yazın" diye tepki gösterdi.
Onur Altındağ - Sertaç Özdemir