21-09-2016 18:41
ANKARA (AA) - Oxford Üniversitesinden bir ekibin yaptığı araştırma, hüzünlü filmlerin, endorfin hormonu salgılatarak vücutta doğal ağrı kesici etkisi yarattığını ortaya koydu.
Araştırma kapsamında, gönüllülerden oluşan iki gruptan ilkine sorunlu bir çocukluk geçiren evsiz bir adamın dramatize edilmiş öyküsünü anlatan "Stuart'ın Hikayesi" filmi, ikinci gruba ise duygusallık içermeyen bir belgesel izletildi.
Bu arada katılımcılara filmleri izlemeden önce ve izledikten sonra destek alarak çömelme hareketi yaptırıldı, bu sırada yaşadıkları ağrı eşiğindeki değişimler izlendi ve endorfin seviyeleri ölçüldü. "Stuart'ın Hikayesi"ni izleyen grupta endorfin seviyesinin diğer gruptan daha yüksek olduğu gözlendi.
Araştırmacılardan Profesör Robin Dunbar, araştırma sırasında en fazla duygusal tepkiyi verenlerin en yüksek ağrı eşiğine sahip olduklarının ve bu kişilerin, insanlarla daha rahat iletişim kurduğunun tespit edildiğini belirtti.
Dunbar, "Elbette burada insan psikolojisini etkileyen başka faktörler de mevcut. Ancak bu kimyasal değişimin, dramatik yapıtlardan hoşlanmamızda önemli bir etken olduğunu düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Araştırmanın sonuçları, "Royal Society" dergisinde yayımlandı.
Araştırma kapsamında, gönüllülerden oluşan iki gruptan ilkine sorunlu bir çocukluk geçiren evsiz bir adamın dramatize edilmiş öyküsünü anlatan "Stuart'ın Hikayesi" filmi, ikinci gruba ise duygusallık içermeyen bir belgesel izletildi.
Bu arada katılımcılara filmleri izlemeden önce ve izledikten sonra destek alarak çömelme hareketi yaptırıldı, bu sırada yaşadıkları ağrı eşiğindeki değişimler izlendi ve endorfin seviyeleri ölçüldü. "Stuart'ın Hikayesi"ni izleyen grupta endorfin seviyesinin diğer gruptan daha yüksek olduğu gözlendi.
Araştırmacılardan Profesör Robin Dunbar, araştırma sırasında en fazla duygusal tepkiyi verenlerin en yüksek ağrı eşiğine sahip olduklarının ve bu kişilerin, insanlarla daha rahat iletişim kurduğunun tespit edildiğini belirtti.
Dunbar, "Elbette burada insan psikolojisini etkileyen başka faktörler de mevcut. Ancak bu kimyasal değişimin, dramatik yapıtlardan hoşlanmamızda önemli bir etken olduğunu düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Araştırmanın sonuçları, "Royal Society" dergisinde yayımlandı.
