Türk sinemasının emektarlarından Arif Keskiner ve yazar Melih Güneş’in birlikte hazırladıkları “Nâzım’ın Evinde Vera’nın Sofrasında” adlı kitabın söyleşisi ve kitapta yer alan görsellerden oluşan sergi ile Nâzım Hikmet’i farklı yönleriyle aktaran iki kısa film gösterimi sanatseverlerle buluştu.
Özdilek Sanat Merkezi’nde gerçekleşen gösterim ve sergiye, pek çok Nâzım dostu ile birlikte, Türk sinemasının tanınmış simalarından Tunç Başaran da katıldı. Tarihe bir yolculuk niteliği taşıyan “Nâzım’ın Evinde Vera’nın Sofrasında” sergisi, kitapta ilk kez gün ışığına çıkan, konukların el yazılarıyla yazdıkları notlar ve bugüne kadar görülmemiş fotoğraflardan oluşuyor. Sergi ve kitap, Nâzım Hikmet’in etkilerinin izini sürerek, bunların kaybolmadan belgelenmesini amaçlıyor.
Daha önce Nâzım’la ilgili araştırma kitapları bulunan Melih Güneş, bir süre Leningrad’da iş nedeniyle bulunduğunu belirterek, Nazım Hikmet’in yalnızlığının ve trajedisinin hep ilgisini çektiğini bildirdi. Nazım Hikmet’in eşi Vera Tulyakova ile tanıştığını ve birlikte yaşadıkları eve gittiklerini anlatan Güneş, Nazım’a ait biriktirilmiş olan pek çok şeyle burada tanıştığını ve bunları kitaplaştırmaya karar verdiğini ifade etti. Vera’nın, ‘Ben ölürsem, beş yıl Nâzım’a ait arşive dokunulmasın’ dediğini aktaran Güneş, Nazım Hikmet’in sözünü sakınmayan bir insan olduğunu da sözlerine ekledi.
MOSKOVA’DAKİ MEZARINA FİDAN GÖNDERİLDİ
Selvi Boylum Al Yazmalım filmi başta olmak üzere, Türk sinemasının seçkin ürünlerine imzasını atan sinemacı Arif Keskiner de, bir sinema festivali için gittiği Moskova’da Nâzım’ın eşi Vera ile tanıştığını ve o yıllarda Nâzım’ın evini ziyaret etme fırsatını yakaladığını ve bu kitabı oluşturma düşüncesinin de o yıllarda ortaya çıktığını aktardı.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ise, konuklara teşekkür ederek, yıllar önce Nâzım ile ilgili yaptıkları çalışmaları anlattı. 2001 yılında Nâzım Hikmet’in 100. doğum yıldönümünde bir defaya mahsus ‘Şiir Ödülü’ düzenlediklerini ve Moskova’daki mezarına ağaç fidanı gönderdiklerini, 2003 yılında da Atatürk’le birlikte bir de Nâzım büstünü kardeş şehir oldukları Havana’nın Boyeros bölgesinde bulunan Devrim Parkı’na dikilmesini sağladıklarını dile getirdi.
Söyleşinin ardından Keskiner ve Güneş, “Nâzım’ın Evinde Vera’nın Sofrasında” adlı kitabı okurları için imzaladı.
(İHA)
Özdilek Sanat Merkezi’nde gerçekleşen gösterim ve sergiye, pek çok Nâzım dostu ile birlikte, Türk sinemasının tanınmış simalarından Tunç Başaran da katıldı. Tarihe bir yolculuk niteliği taşıyan “Nâzım’ın Evinde Vera’nın Sofrasında” sergisi, kitapta ilk kez gün ışığına çıkan, konukların el yazılarıyla yazdıkları notlar ve bugüne kadar görülmemiş fotoğraflardan oluşuyor. Sergi ve kitap, Nâzım Hikmet’in etkilerinin izini sürerek, bunların kaybolmadan belgelenmesini amaçlıyor.
Daha önce Nâzım’la ilgili araştırma kitapları bulunan Melih Güneş, bir süre Leningrad’da iş nedeniyle bulunduğunu belirterek, Nazım Hikmet’in yalnızlığının ve trajedisinin hep ilgisini çektiğini bildirdi. Nazım Hikmet’in eşi Vera Tulyakova ile tanıştığını ve birlikte yaşadıkları eve gittiklerini anlatan Güneş, Nazım’a ait biriktirilmiş olan pek çok şeyle burada tanıştığını ve bunları kitaplaştırmaya karar verdiğini ifade etti. Vera’nın, ‘Ben ölürsem, beş yıl Nâzım’a ait arşive dokunulmasın’ dediğini aktaran Güneş, Nazım Hikmet’in sözünü sakınmayan bir insan olduğunu da sözlerine ekledi.
MOSKOVA’DAKİ MEZARINA FİDAN GÖNDERİLDİ
Selvi Boylum Al Yazmalım filmi başta olmak üzere, Türk sinemasının seçkin ürünlerine imzasını atan sinemacı Arif Keskiner de, bir sinema festivali için gittiği Moskova’da Nâzım’ın eşi Vera ile tanıştığını ve o yıllarda Nâzım’ın evini ziyaret etme fırsatını yakaladığını ve bu kitabı oluşturma düşüncesinin de o yıllarda ortaya çıktığını aktardı.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ise, konuklara teşekkür ederek, yıllar önce Nâzım ile ilgili yaptıkları çalışmaları anlattı. 2001 yılında Nâzım Hikmet’in 100. doğum yıldönümünde bir defaya mahsus ‘Şiir Ödülü’ düzenlediklerini ve Moskova’daki mezarına ağaç fidanı gönderdiklerini, 2003 yılında da Atatürk’le birlikte bir de Nâzım büstünü kardeş şehir oldukları Havana’nın Boyeros bölgesinde bulunan Devrim Parkı’na dikilmesini sağladıklarını dile getirdi.
Söyleşinin ardından Keskiner ve Güneş, “Nâzım’ın Evinde Vera’nın Sofrasında” adlı kitabı okurları için imzaladı.
(İHA)