Müzakerelerdeki son durumu anlattı

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, müzakerelerde ’yönetim ve güç paylaşımı’ konusunun öne çıktığını ifade ederek, "Bu alanda büyük oranda mesafe alınmıştır" dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bugün basın-yayın kuruluşlarının temsilcileriyle ilk kez Başkent Lefkoşa’da bulunan Golden Tulip Otel’de kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Akıncı’ya Müzakereci Özdil Nami, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Erhan Erçin, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu ile Siyaset ve Tarih Özel Danışmanı, Teknik Komiteler Genel Koordinatörü Meltem Onurkan Samani eşlik etti. Akıncı, kahvaltıda yaptığı açıklamada müzakere görüşmelerinde ele alınan gelişmeleri aktardı. Akıncı, görüşmelerin asıl hedefin elbette Kıbrıs sorununun kapsamlı bir çözüme oluşturulması olduğunu belirterek, “Tam 47 yıldan beri devam eden bir süreçten bahsediyoruz. 1968 yılında Beyrut’ta rahmetli Denktaş ve Klerides’in başlattığı bu süreç zaman zaman çözüme yakın noktalara gelse de ve son olarak 11 yıl önce Annan planı ile yakın olduğunu hissettiğimiz referanduma kadar gelmesine rağmen bir sonuca varamadı” dedi.

"YÖNETİM VE GÜÇ PAYLAŞIMI KONUSU ÖNE ÇIKTI"
Son süreçte 2 kere toplandıklarını müzakerecilerin daha sık bir araya geldiklerini kaydederek, “Çok yoğun çalıştılar ve sonuçta tarama sürecini bitirdiler. Takdir edeceğiniz gibi tarama sürecinin esas yoğunluk alanı yönetim ve güç paylaşımı oldu. Diyebilirim ki bu alanda büyük oranda mesafe alınmıştır. Bizim açımızdan o konu, elbette bütün konular ama bu konu çok çok önemlidir. Çünkü Kıbrıs Türk halkının kurulacak olan yeni yapılanmada, yeni federatif yapılanmada siyaseten eşit ortaklığı önem taşımaktadır. Onun yanında iki kesimlilik, iki toplumluluk yanında siyasal eşitliğin kendini göstereceği alan yönetim ve güç paylaşımı alanı olacak” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun KKTC ziyareti sırasında düzenlediği basın toplantısında sorulara muhatap olduğunu ve bazı konuların zamanı geldiğinde oturup konuşulacağını söylediğini aktardı.
Son zamanlarda çeşitli spekülasyonların olduğunu ve açıklık getirmek istediğini kaydeden Akıncı, “11 Şubat anlaşmasına bakılırsa görülecektir ki, bulunacak çözümün iki kesimli, iki toplumlu olacağı aynı zamanda AB ilkelerini de gözeteceği vurgulanmıştır. Bunun ikisinin bağdaştırılmaması diye bir durum söz konusu değildir. Bir anlaşma iki kesimli, iki toplumlu olabilir hem da Avrupa ilkeleriyle de uyumlaştırılabilir. Bunun yolları vardır” açıklaması yapıldı.

"ERDOĞAN GELDİĞİNDE..."
Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri ile istişare içinde yürütülen bir süreç olduğunu belirten Akıncı, bu süreçte destek gördüklerini kaydederek, “Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu ülkeye 20 Temmuz’da geldiğinde Rum tarafında beklenti, ‘gelecek bu süreci berhava edeceği yönündeydi. Tam tersi oldu. Yaptığımız temaslarda da, baş başa görüşmede de, heyetler arası görüşmede de ve daha sonra kamuoyuna yansıyan yönüyle de çözüm sürecine destek süreci olmuştur. Başka bir şey olmadı. Ve not etmek istediğim konu var, ilk defa Türkiye Cumhuriyeti’nin en üst düzey makamı her iki toplumun liderlerinin de çözüm konusunda kararlı ve azimli bir çalışma içinde olduğunun altını çizdi” ifadelerine yer verdi.
KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, iki tarafta da bir irade olduğunun anlaşılması ve bunun desteklenmesi yeni bir durumun olduğunu belirterek sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Benim tabii ki temennim Türkiye’de şu anda yaşanmakta olan sorunlar var ve bu sorunların bir an önce sürede en demokratik şekilde aşılması, Türkiye’nin sıkıntılara düşmemesi aynı zamanda Yunanistan’ın da ekonomik sıkıntılarını bir an önce aşması ve her iki ülkenin Kıbrıslılara daha fazla yardımcı olmalıdır. Benim temennim bu, bu çözüm sürecinde hem Türkiye’nin hem Yunanistan’ın ortak desteğine ihtiyacımız olduğunun bilinmesine yarar görüyorum.”
(İHA)