Mutlu olmanın formülü bulundu: “Hayır demeyi öğrenin, Negatif insanlardan uzak durun, Kimseyi değiştirmeye kalkmayın, Hayatınızı başka insanların hayatıyla kıyaslamayın.”
Psikolog Barış Gürkaş, mutlu insanların dört temel alışkanlığını anlattı. “Hayır demeyi öğrenin, Negatif insanlardan uzak durun, Kimseyi değiştirmeye kalkmayın, Hayatınızı başka insanların hayatıyla kıyaslamayın” diyen Psikolog Barış Gürkaş, ’hayır’ diyebilmeyi öğrenmenin hayatı oldukça kolaylaştıracak bir alışkanlık olduğunu söyledi. Hayır demenin önemini anlatan Gürkaş, şunları kaydetti;
"Birçok zaman hayır diyemediğimiz için kendi hayatımızı zorlaştırırken buluyoruz kendimizi. Yardım edemeyeceğimiz projelere girişiyor, gitmek istemediğimiz yerlere gidiyoruz. İnsanlar hayır dediklerinde karşısındaki insanı kıracaklarını düşündükleri için yapamayacakları işleri üstlenirler, istemedikleri davranışlara maruz kalırlar. Ancak bu durum günün sonunda kişinin daha mutsuz olmasına, ilişkilerinin daha kötüye gitmesine sebep olur. Hayır diyebilmek için ilk önce beden dilinizle, duruşunuzla hayır diyebilmelisiniz. Sonrasında hâla ’hayır’ demeniz kabul görmüyorsa, bir neden sunmanız karşınızdakini ikna etmenizi sağlayacaktır."
"NEGATİF İNSANLARDAN UZAK DURUN"
Negatif insanların hayata karşı bakış açımızı olumsuz etkileyeceğini anlatan Gürkaş, şöyle konuştu: "Birçok zaman kendi hayatlarında da mutsuz olan bu insanlar, çevrelerindeki insanları da mutsuz edebilme yeteneğine sahiptir. Çünkü stresin yayılmacı etkisi, girdiği ortamda herkesi bir anda sarabilir. Örneğin: Arkadaş ortamınızda gergin bir arkadaşınızın aranıza geldiği anları hatırlayın, nasılda herkes bir anda geriliyor. Bu sebeple bu insanlardan uzak durmaya çalışmak sizi bir miktar da olsa koruyacaktır. Unutmayın siz psikolog değilsiniz. Uzak duramayacak bir ilişkiniz varsa, unutmayın bu olumsuz ruh hali sizinle alakalı değil."
"KİMSEYİ DEĞİŞTİRMEYE KALKMAYIN"
Psikoterapiler boyunca sıklıkla karşılaştığı bir diğer konuya değinen Gürkaş, "İnsanların bir diğer insanı değiştirmek için almaya çalıştıkları öneriler oluyor. Örneğin, ’Ben eşimi nasıl değiştirebilirim? Çocuğumu nasıl değiştirebilirim?’ gibi sorularla karşısındaki insanı değiştirmek için kendisini zorlayan hatta kendisini suçlayan insanlarla sürekli karşılaşıyorum. Ancak, psikologlardan karşısındaki insanı değiştirmek için öneriler duymak isteyen kişi, terapi süreci sonunda kendi davranış ve beklentilerini değiştirerek, karşısındaki insanın ona adapte olmasını sağlayarak başarıyor. Yani karşınızdakini değiştirmeye kalkmadan önce değişime kendimizden başlamamız gerekiyor" diye konuştu.
HAYATINIZI BAŞKA İNSANLARIN HAYATIYLA KIYASLAMAYIN
Kıyaslamanın günümüzde her zamankinden çok daha fazla karşılaştığımız bir durum olduğunu anlatan Gürkaş, sözlerini şöyle tamamladı: "Bunun en önemli nedeni sosyal medyanın bu kadar hayatın içinde olması. İnsanların hayatlarını sosyal medya yüzünden çok daha farklı algılıyoruz. Sosyal medyanın insanların teşhirci yanlarını çok daha fazla ortaya çıkarması, kişilerin yaşamadıkları hayatları yaşıyormuş gibi göstermelerine sebep olabiliyor. Bu durumda kendimizi başkalarıyla kıyasladığımızda daha eksik hissetmemize neden olabiliyor.”
(İHA)