Diyarbakır’da 1992 yılında yazar Musa Anter’in uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmesine ilişkin davada sanık korucu Hamit Yıldırım’ın tutukluluk halinin devamına karar verilerek duruşma 11 Aralık’a ertelendi.
JİTEM ana davasıyla birleştirilen Musa Anter davası, Ankara Adliyesi 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Güvenlik gerekçesiyle Diyarbakır’dan Ankara’ya taşınan davada savunma yapan sanık korucu Hamit Yıldırım, “Musa Anter ile ilgili hiçbir faaliyette bulunmadım. Ben bir korucu olmam nedeniyle benim üzerime yıktılar. Ben şehit ailesiyim. JİTEM veya MİT ile hiçbir alakam yok. 3.5 yıldır beni burada tutuyorsunuz. Benim hiçbir faaliyet ile bir alakam yok. Kendi tahliyemi istiyorum” ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’a ait olduğu iddia edilen DNA sonuçlarının ise adli tıptan istenmesine karar verdi. Mahkeme, korucu Hamit Yıldırım’ın tutukluluk halinin devamına karar verilirken duruşma 11 Aralık 2015 tarihine ertelendi.
Mahkeme heyetinin verdiği kararın ardından Ankara Adliyesi önünde açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, " 90’lı yılların en simge davalarından bir tanesinin duruşması bugün yapıldı. Musa Anter hepimizin büyüğüydü. Vahşice katledildi. Ama adalet arayışı Ankara’da devam ediyor. Olayın olduğu yer Diyarbakır ancak her nedense bu dava Ankara’ya nakledildi. Geçtiğimiz hafta bu davanın bir benzeri olan ve 21 maktul ile ilgili dava da Eskişehir’de beraat ile sonuçlandı. Biz her ne kadar adaletin Türkiye’de gerçekleşmesinden yana olsak da maalesef gerçekleşmiyor. Ama bu davayı takip etmeye devam edeceğiz" ifadesini kullandı.
Tanrıkulu’nun yaptığı konuşma sırasında sanık Hamit Yıldırım’ın oğlu Muzaffer Yıldırım araya girerek şunları söyledi:
“Burada bir mağduriyet söz konusudur. Babam Hamit Yıldırım’ın bu olayla hiçbir alakası yoktur. Bu bütün delillerde de mevcuttur. Burada bir mağduriyet söz konusudur. Devlet de, hükümet de şuan araştırmasını yapıyor. 3.5 yıl oluyor. Babam, Musa Anter’in katili değildir. 9 kardeşle ortada kaldık. Burada tamamen biz mağduruz sayın vekilim.”
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş da şunları söyledi:
“Biz hem Anter davasının hem de diğer faili meçhul cinayetlerin adil bir şekilde yapılması gerektiğinin mutlaka zorunluluk olarak yapılması gerektiğini ifadeye de geldik. Çözüm süreci, bu meselelerin konuşulduğu alandı ve en büyük taleplerden biri buydu. Kürt sorununu çözecekseniz, Türkiye’ye demokratikleştirme iddianız varsa ki bizim var, kesinlikle geçmişte yaşanan suçların da açığa çıkması gerekiyor.”
Hamit Yıldırım’ın oğlu Muzaffer Yıldırım, “Babam 3.5 yıldır cezaevinde. Siz bunu kalkıp da beyaz Toroslar ile ilişkilendiremezsiniz. Bizim onlarla bir alamız yok. Burada bir mağduriyet var” derken, Beştaş ise, “Biz isim kullanmıyoruz. Bizim muhatabımız siz değilsiniz.”
Beştaş’ın basın açıklamasının ardından açıklama yapan Muzaffer Yıldırım, babasının hiçbir zaman PKK’ya katılmadığını ifade ederek, “Bizi mağdur eden PKK’dır. 2004 yılında özgür gündem gazetesi tarafından babam hedef haline getirildi. Biz şehit ailesi olduğumuz için PKK ve HDP tarafından bizi hedef gösterdiler. Biz burada mağduruz" şeklinde konuştu.
(İHA)
JİTEM ana davasıyla birleştirilen Musa Anter davası, Ankara Adliyesi 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Güvenlik gerekçesiyle Diyarbakır’dan Ankara’ya taşınan davada savunma yapan sanık korucu Hamit Yıldırım, “Musa Anter ile ilgili hiçbir faaliyette bulunmadım. Ben bir korucu olmam nedeniyle benim üzerime yıktılar. Ben şehit ailesiyim. JİTEM veya MİT ile hiçbir alakam yok. 3.5 yıldır beni burada tutuyorsunuz. Benim hiçbir faaliyet ile bir alakam yok. Kendi tahliyemi istiyorum” ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’a ait olduğu iddia edilen DNA sonuçlarının ise adli tıptan istenmesine karar verdi. Mahkeme, korucu Hamit Yıldırım’ın tutukluluk halinin devamına karar verilirken duruşma 11 Aralık 2015 tarihine ertelendi.
Mahkeme heyetinin verdiği kararın ardından Ankara Adliyesi önünde açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, " 90’lı yılların en simge davalarından bir tanesinin duruşması bugün yapıldı. Musa Anter hepimizin büyüğüydü. Vahşice katledildi. Ama adalet arayışı Ankara’da devam ediyor. Olayın olduğu yer Diyarbakır ancak her nedense bu dava Ankara’ya nakledildi. Geçtiğimiz hafta bu davanın bir benzeri olan ve 21 maktul ile ilgili dava da Eskişehir’de beraat ile sonuçlandı. Biz her ne kadar adaletin Türkiye’de gerçekleşmesinden yana olsak da maalesef gerçekleşmiyor. Ama bu davayı takip etmeye devam edeceğiz" ifadesini kullandı.
Tanrıkulu’nun yaptığı konuşma sırasında sanık Hamit Yıldırım’ın oğlu Muzaffer Yıldırım araya girerek şunları söyledi:
“Burada bir mağduriyet söz konusudur. Babam Hamit Yıldırım’ın bu olayla hiçbir alakası yoktur. Bu bütün delillerde de mevcuttur. Burada bir mağduriyet söz konusudur. Devlet de, hükümet de şuan araştırmasını yapıyor. 3.5 yıl oluyor. Babam, Musa Anter’in katili değildir. 9 kardeşle ortada kaldık. Burada tamamen biz mağduruz sayın vekilim.”
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş da şunları söyledi:
“Biz hem Anter davasının hem de diğer faili meçhul cinayetlerin adil bir şekilde yapılması gerektiğinin mutlaka zorunluluk olarak yapılması gerektiğini ifadeye de geldik. Çözüm süreci, bu meselelerin konuşulduğu alandı ve en büyük taleplerden biri buydu. Kürt sorununu çözecekseniz, Türkiye’ye demokratikleştirme iddianız varsa ki bizim var, kesinlikle geçmişte yaşanan suçların da açığa çıkması gerekiyor.”
Hamit Yıldırım’ın oğlu Muzaffer Yıldırım, “Babam 3.5 yıldır cezaevinde. Siz bunu kalkıp da beyaz Toroslar ile ilişkilendiremezsiniz. Bizim onlarla bir alamız yok. Burada bir mağduriyet var” derken, Beştaş ise, “Biz isim kullanmıyoruz. Bizim muhatabımız siz değilsiniz.”
Beştaş’ın basın açıklamasının ardından açıklama yapan Muzaffer Yıldırım, babasının hiçbir zaman PKK’ya katılmadığını ifade ederek, “Bizi mağdur eden PKK’dır. 2004 yılında özgür gündem gazetesi tarafından babam hedef haline getirildi. Biz şehit ailesi olduğumuz için PKK ve HDP tarafından bizi hedef gösterdiler. Biz burada mağduruz" şeklinde konuştu.
(İHA)