İSTANBUL (AA) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Memur-Sen ve SESRIC organizasyonuyla düzenlenen "İslam Dünyasında Sendikacılık Sempozyumu"ndaki konuşmasında, İslam dünyasında sendikacılık başlığını anlamak için önce İslam'ın çalışmaya ve çalışana verdiği önemi hatırlatmak gerektiğine işaret ederek, "Bir işi bitirince, diğerine başla" ve "Rızkınızı kazanmak için yeryüzüne dağılın" ayetleriyle Kur'an-ı Kerim'in çalışmaya verdiği önemin açık bir şekilde ortaya konulduğunu belirtti.
Müezzinoğlu, sendikacılığın ilk izleri olan söz konusu örgütlenmelerle kısıtlı kalmayan ve sonlanmayan çok geniş bir çalışan hakkının, İslam tarafından tanımlandığını ve uygulandığını dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İlk örnekleri bizde olan bir alanda bugün hakimiyet ise başkalarındadır. Bu alanda söze başlayan İslam medeniyeti iken, bugün söz sahibi maalesef farklıdır. Ayrıca diğer bir pencereden baktığımızda ise biz tek kelimeyle sendikaların amaçlarını belirginleştirmek istesek, bu kelime 'adalet' olacaktır. Tüm dünya sendikaların varlık sebebinin işçilerin çalışma koşullarını iyileştirmek, istismar edilmelerini önlemek ve iyi bir hayat yaşamalarını sağlamak olduğunda hemfikirdir. Sendikaların en önemli amacı adalet ise bu, İslam'ın da en önemli amacıdır. Çünkü her alanda adaleti tesis etmeyi ve ihtiyaç sahibini gözetmeyi şiar edinen dinimiz, sadece ibadet ve duadan ibaret olmayıp, ekonomik ve sosyal hayatı şekillendiren kendi sosyal, ekonomik ve politik kural ve ilkelerine sahiptir.
Dinimiz, bireycilikten çok bir araya gelmeyi teşvik etmesiyle hakları için bir araya gelmeye yani örgütlenme özgürlüğüne, bireyin meşru haklarını inkar edene ya da kötü muamele de bulunana ya da kendi haklarını savunurken haksızlığa maruz kalanlara bu haksızlığa karşı çıkmayı emretmesiyle grev yapılması, özgür iradesiyle iki tarafın yaptığı her türlü meşru anlaşmayı uygun görmesiyle toplu görüşme ve sözleşme gibi sendikaların kullandığı temel mekanizmaları uygun bulmakta ve kapsamaktadır. Bu yönüyle sendikalar, adaletle hakkını arayanının ve ihtiyaç sahibinin yanında durarak aslında yüce dinimizin gelenek ve amaçlarına da hizmet etmektedirler. Bu sebeple sendikacılık alanında ilk ve en güzel örnekleri tarihe kazıyan bir medeniyetin, toplumlara yol gösterici olduğu hususlarda amansızca eleştirilmesi ne vicdana ne de amaca uygun düşmektedir."
Emeklilere banka promosyonu
Toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Müezzinoğlu, emeklilere aylıkları karşılığında banka promosyonu verilmesine ilişkin dün yaptığı konuşma hatırlatılarak sorulan bir soru üzerine, şöyle konuştu:
"Promosyon konusunda isterseniz 1 ay kadar konuşmayalım. Bizim bu rakamlarla emeklimizin beklentisine cevap verebilmemiz mümkün değil. O nedenle Sayın Başbakanımız ve özellikle kamu bankalarının yöneticileriyle birlikte bir çalışmayı yapıp, Sayın Başbakanımızın bir takdirine, müdahalesine ihtiyacımız var. Onu başarabildiğimizde kısmen de olsa, emeklimizin promosyon beklentisine kısmi bir cevap verme imkanımız olacak. Ama şu anda emeklilerimiz için bankalardaki dünkü söylediğim, yılda 24 günlük kalan paranın karşılığında bir hakedişse, bu emeklimizi tatmin edecek bir rakam değil. Dolayısıyla bu rakamla emeklimizin karşısına çıkmak istemiyoruz. Çalışmalara devam ediyoruz. 1 ay süresince bu konuda konuşmayacağım."
Müezzinoğlu, sendikacılığın ilk izleri olan söz konusu örgütlenmelerle kısıtlı kalmayan ve sonlanmayan çok geniş bir çalışan hakkının, İslam tarafından tanımlandığını ve uygulandığını dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İlk örnekleri bizde olan bir alanda bugün hakimiyet ise başkalarındadır. Bu alanda söze başlayan İslam medeniyeti iken, bugün söz sahibi maalesef farklıdır. Ayrıca diğer bir pencereden baktığımızda ise biz tek kelimeyle sendikaların amaçlarını belirginleştirmek istesek, bu kelime 'adalet' olacaktır. Tüm dünya sendikaların varlık sebebinin işçilerin çalışma koşullarını iyileştirmek, istismar edilmelerini önlemek ve iyi bir hayat yaşamalarını sağlamak olduğunda hemfikirdir. Sendikaların en önemli amacı adalet ise bu, İslam'ın da en önemli amacıdır. Çünkü her alanda adaleti tesis etmeyi ve ihtiyaç sahibini gözetmeyi şiar edinen dinimiz, sadece ibadet ve duadan ibaret olmayıp, ekonomik ve sosyal hayatı şekillendiren kendi sosyal, ekonomik ve politik kural ve ilkelerine sahiptir.
Dinimiz, bireycilikten çok bir araya gelmeyi teşvik etmesiyle hakları için bir araya gelmeye yani örgütlenme özgürlüğüne, bireyin meşru haklarını inkar edene ya da kötü muamele de bulunana ya da kendi haklarını savunurken haksızlığa maruz kalanlara bu haksızlığa karşı çıkmayı emretmesiyle grev yapılması, özgür iradesiyle iki tarafın yaptığı her türlü meşru anlaşmayı uygun görmesiyle toplu görüşme ve sözleşme gibi sendikaların kullandığı temel mekanizmaları uygun bulmakta ve kapsamaktadır. Bu yönüyle sendikalar, adaletle hakkını arayanının ve ihtiyaç sahibinin yanında durarak aslında yüce dinimizin gelenek ve amaçlarına da hizmet etmektedirler. Bu sebeple sendikacılık alanında ilk ve en güzel örnekleri tarihe kazıyan bir medeniyetin, toplumlara yol gösterici olduğu hususlarda amansızca eleştirilmesi ne vicdana ne de amaca uygun düşmektedir."
Emeklilere banka promosyonu
Toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Müezzinoğlu, emeklilere aylıkları karşılığında banka promosyonu verilmesine ilişkin dün yaptığı konuşma hatırlatılarak sorulan bir soru üzerine, şöyle konuştu:
"Promosyon konusunda isterseniz 1 ay kadar konuşmayalım. Bizim bu rakamlarla emeklimizin beklentisine cevap verebilmemiz mümkün değil. O nedenle Sayın Başbakanımız ve özellikle kamu bankalarının yöneticileriyle birlikte bir çalışmayı yapıp, Sayın Başbakanımızın bir takdirine, müdahalesine ihtiyacımız var. Onu başarabildiğimizde kısmen de olsa, emeklimizin promosyon beklentisine kısmi bir cevap verme imkanımız olacak. Ama şu anda emeklilerimiz için bankalardaki dünkü söylediğim, yılda 24 günlük kalan paranın karşılığında bir hakedişse, bu emeklimizi tatmin edecek bir rakam değil. Dolayısıyla bu rakamla emeklimizin karşısına çıkmak istemiyoruz. Çalışmalara devam ediyoruz. 1 ay süresince bu konuda konuşmayacağım."