Mücevher İhracatçıları Birliği'nden yapılan açıklamaya göre, geçen yıl mücevher ihracatı 4,1 milyar dolar, dahilde işleme rejimi kapsamında gönderilen altın bedeliyle birlikte toplam 7,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. 201 için 6 milyar dolar ihracat hedefi belirleyen Mücevher İhracatçıları Birliği rekora da imza atmış oldu.
İngiltere ihracatta en öndeAçıklama kapsamında ihracat miktarının 4,1 milyar dolar, Dâhilde İşleme Rejimi kapsamında işlenen altın bedelinin de 3,1 milyar dolar olduğu belirtildi. Bu çerçevede 2019 yılında en çok ihracat yapılan 5 ülke, İngiltere, BAE, ABD, Hong Kong, İsviçre şeklinde sıralandı.
Toplam mücevher ihracatında Altından Mamul Mücevherci ve Kuyumcu Eşyası, 2 milyar dolarlık hacmiyle lider olurken bu grupta en çok ihracat gerçekleştirilen ilk 5 ülke, Birleşik Arap Emirlikleri, Amerika Birleşik Devletleri, Hong Kong, Libya, İsrail olarak kayıtlara geçti. Diğer ürün grupları ve bu gruplarda gerçekleşen ihracat miktarları ise İşlenmemiş veya Yarı İşlenmiş Altın, 1,7 milyar dolar, Pırlantalı Altından Mücevherci Eşyası: 151 milyon dolar, Gümüşten Mamul Mücevherci ve Kuyumcu Eşyası: 115 milyon dolar olarak sıralandı.
Üyeleri ülkelere tanıtmanın etkisiAçıklamada görüşlerine yer verilen Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar, birlik olarak hedef pazarlarla dostlukları ilerlettiklerini, böylelikle üyelerini ülkelerde çok daha iyi tanıtabildiklerini ifade etti.
Kamar, bir mottolarının olduğunu, bu mottoyu tamamen ilişki ve iletişim üzerine kurduklarını kaydederek, “Artık dünyada ticaret, bu sisteme dayalı. Bu çerçevede geçen sene Suudi Arabistan’dan, Hong Kong’dan Miami’ye kadar dünyanın dört bir yanına giderek o bölgelerdeki mücevher alıcıları ile bir araya geldik. Bunun yanı sıra birliğimizin organize ettiği yabancı satın almacılardan oluşan alım heyeti ve 8. Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) Değerli Taş ve Mücevher Birlikleri Konferansı’nın da çok güçlü katkıları ile 7,2 milyar dolar ihracata imza attık.” değerlendirmesinde bulundu.
Yakalanan ivmenin artarak devam edebilmesi için dâhilde işleme rejimine ihtiyaçlarının olduğunu belirten Kamar, “Ticaretimizi geliştirip ekonomimizi yüceltmek amacıyla ihraç ürünleri üretmek için gerekli olan, dışarıdan ithal edildiği için gümrük vergisi vb. girdilere muafiyet getiren Dâhilde İşleme Rejiminin önü açılmalı.
Çünkü dünya ülkeleri bu sistemle Türkiye’ye kendi altınlarını göndererek, işlememizi ve tekrar kendilerine göndermemizi istiyor. Dâhilde İşleme Rejiminin kullanılabilmesi için herhangi bir serbest ticaret anlaşmasına ve gümrük mevzuatına da gerek yok. Bu sistemi, her ülke ile işleme alabilirsek 2020 yılında çok daha büyük ihracat rakamlarına imza atarız." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com