Dünyada gün geçtikçe yaygınlaşan “sanat ve sağlık” buluşması drama terapi, bu kez MS hastalarını buluşturdu. Moral ve motivasyon kazanmak için drama terapi çalışmalarında bir araya gelen OMÜ Tıp Fakültesi’nde tedavi gören MS’liler, psikososyal, bedensel ve zihinsel bir bütünlük içinde kendilerini “iyi” hissetmeyi ve yaşama bağlanmayı deneyimliyor. Doç. Dr. Murat Terzi öncülüğünde düzenlenen ve Merck’in sosyal sorumluluk projeleri kapsamında desteklenen “Kronik Rahatsızlıklarda Dramanın Terapötik Etkisi” programı, Shege Atölyesi Dramaterapist Mana Uygur yönetiminde yapılıyor. 11 hafta boyunca 24-48 yaş aralığında 15 MS hastasının katıldığı drama terapi grup çalışması, hastalarda kendilerine dair farkındalık oluştururken, dramanın sağlık alanında terapötik kullanımı ile ilgili bilimsel verileri de ortaya koyuyor.
Çalışmayı yürüten Doç. Dr. Terzi, MS’li hastalar için dünyada ilk kez gerçekleşecek böyle bir çalışmaya imza attıklarını belirterek, birkaç yıldır MS Hasta Okulu adı altında MS haftası etkinlikleri düzenleyerek hastalara tıbbi tedavinin yanı sıra psikolojik ve sosyal destek de verdiklerini, fakat drama terapi ile farklı bir pencere açtıklarını dile getirdi. Bugün özel bir otelde ilk basın toplantılarını gerçekleştiren Doç. Dr. Terzi ve Dramaterapist Uyar, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, MS hastaları Celal Kırımlı (65), İsmail Aksu (38) ve Sebiha Ay (37) drama terapi etkinliğine katıldıktan sonraki izlenimlerini paylaştılar.
“MS HASTALARI OYUN OYNAYARAK HASTALIĞI ANLIYORLAR”
MS hastalarının oyunlarla ve terapilerle hastalığı iyileştirme sürecine getirdiklerini vurgulayan OMÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Terzi, “Kısa adıyla MS dediğimiz (multipl skleroz) hastalık genellikle genç erişkin yaş grubunda 20-40 yaş arasında gördüğümüz bir hastalıktır. Bu hastalık kadınlarda biraz daha fazla görülebiliyor. Beyin ve omurilik hastalığıdır. Görme kaybı, dengesizlik, çift görme, kol bacak uyumsuzluğu gibi şikayetler olabiliyor. Hastalığın ilerleyen dönemlerde yürümedeki dengesizliğe bağlı olarak engellilikte bir artış, cinsel fonksiyon bozukluğu ve idrar kaçırma gibi bozukluklar görülebiliyor. Bu hastalığın tanısı koyulurken beyin ve boyun MR’ı, tetkikler uygulanıyor ve ondan sonra tedavi süreci başlatılıyor. Bağışıklık sistemine bağlı olan bu hastalıkta kullanılan bazı ilaçlar var. Bunun haricinde bu hastalıkta etkinliği arttırmak ve bilinirliği arttırmak için çeşitli etkinlikler yapıyoruz. Bu kapsamda hasta okulları düzenliyoruz, toplantılar düzenliyoruz, sosyal alanlarda bir araya gelmelerini sağlıyoruz. Hastalara bu hastalık tanısı konulduktan sonra hastalar kendilerini suçlayabiliyorlar. Bizde böylece olumsuz bir durumla karşılaşabiliyoruz. Bu durum içerisinde onlara psikoterapi, yoga, plates gibi destekleyici tedaviler yapıyoruz. Türkiye’de ve dünyada ilk olduğunu bildiğimiz ‘drama terapi’ grubu oluşturduk. Yaklaşık 15 kişiden oluşan bir grupla drama terapi yapıyoruz. Her hafta hastalarımız birkaç saat bir araya geliyorlar. Burada Dramaterapist Mana Uygur ve diğer çalışmacı arkadaşlarla beraber oyun oynayarak hastalığı öğrenmeye çalışıyorlar. Bu oyun oynama süreci içerisinde hastalar çok güzel vakit geçiriyorlar. Bu sayede hem MS hastalığını daha iyi anlıyorlar hem de MS ile olan yolculuklarında daha mutlu ve başarılı olmaya çalışıyorlar. Bu tedavi süreci yaklaşık 12 hafta sürecek. Bu tedavi yöntemi bizim için destek tedavi niteliğindedir. Asıl kullanılan ilaç tedavisinin yanında kullanılan bir tedavi değil. Bizim amacımız hastaların yaşam kalitelerini biraz daha arttırabilmek ve onlara destek sağlamaktır. Şu anda 4. haftayı tamamladık. Bugün de ilk basın açıklamamızı gerçekleştirdik. Bu yönetim çok verimli olduğu hem bizler görüyoruz hem de hasta ve hasta yakınları bizzat söylüyorlar. Bu hastalık ve tedavi sürecinde daha neler yapabilirim? Nasıl tedavi olabilirim? Diye düşünceler bu tedavi yöntemi ile cevap buluyor. Amacımız bu tedavi sürecinde oluşan çalışmaları akademik olarak da yayınlamak. Bu tedavinin MS hastalarında olan olumlu etkisini diğer MS hastalarında da uygulanması açısından yapmış olduğumuz çalışmanın verimli ve katkılı olacağını düşünüyorum. Drama terapi ayrıca bütün kronik hastalıklarda kullanılabilir. Özellikle kanser ve diyabet hastalığı gibi kronik hastalarda kullanılır ve dünyada kullanılıyor. Ama MS gibi bir hastalıkta ilk defa kullanılan bir tedavi yöntemi olacak” dedi.
“DRAMA TERAPİ TEDAVİ YÖNTEMİ DEĞİL, DESTEKLEYİCİ TEDAVİDİR”
Drama terapinin bir destek tedavisi olduğunun altını çizen Dramaterapist Mana Uygur, “MS gibi tüm kronik rahatsızlıklarda bu tarz sistemler kişinin ruh sağlığına doğrudan pozitif yönde katkı yapıyor. Fakat biz bu pozitif yönde katkıyı bir destekleyici ve motivasyonu yükseltici bir sistem olarak düşünmeliyiz. Hastalığın direk tedavisi değil ama hastalığın tedavisini iyi anlamda destekleyen bir sistem olarak düşünmeliyiz. Drama terapiyi bir oyun terapisi şeklinde düşünebiliriz. Oyun oynayıp, dış dünyada deneyimlenemeyen şeyleri bizim yaptığımız küçük ve güvenliği bir ortamda deneme şansı buluyoruz. Bu tedavinin amacına ulaşması için katılan hastaların terapilere düzenli gelmesi çok önemli. Drama terapide kişi, kendi ruh sağlığını tamamlanmış ve farkındalığı yüksek bir hale getirebildiği için var olan hastalığında olumlu değişiklikler olmasın için kullanabilir. Drama terapi, hastalara kendisiyle kurması gereken fakat kopmuş bağlantıyı ona hatırlatmasıdır” şeklinde konuştu.
Drama terapi dersi alan MS hastaları da, etkinliklere katıldıktan sonra hem hayatlarında hem de hastalıklarında daha iyi ilerlemeler kaydettiklerini belirterek, drama terapinin kendileri için çok yararlı olduğunu söylediler.
ERDİ DEMÜR - KENAN AKYÜZ
dikGAZETE.com