Antalya
Şanlıurfa'da yaşayan Mustafa-Filiz Göçer çiftinin dördüncü çocuğu olarak dünyaya gelen Zeynep, doğduğu günden bu yana sık sık hastalanmaya başladı.
Sürekli halsizlik yaşayan ve hastalık nedeniyle ilaç kullanan Zeynep'in, 1,5 yaşına ulaştığında göğsünde ve karnında şişlik oluştu. Şanlıurfa'da gittiği hastanede böbreğinde doğuştan protein kaçağı olduğu tespit edilen Zeynep, bir süre daha ilaç tedavisi gördü. Doktorlar 3,5 ay önce Zeynep'in yaşaması için ya nakil olması ya da diyalize girmesi gerektiğini bildirdi.
Zeynep'in diyalize girmesine gönlü el vermeyen anne, böbrek nakli için hiç düşünmeden gönüllü oldu. Nakil için Antalya'ya gelen ailenin, gerekli testlerin ardından Zeynep'in doğum gününden bir gün önce Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne yatışı yapıldı.
Hastanede doğum günü pastasını üfleyen Zeynep, aynı gün ameliyata alındı.
Annesinden alınan böbrek başarıyla nakledilen minik Zeynep, sağlığına kavuştu.
Enerjisi ve sürekli gülümseyen yüzü ile hastanenin maskotu haline gelen Zeynep, büyüyünce "Zeynep doktor" olacağını söyleyerek "Organ bağışında bulunun. Benim gibi çocukların yüzü hep gülsün." mesajı verdi.
"Elimde olsa keşke başka çocuklara da 'can' olabilsem"
Anne Filiz Göçer, AA muhabirine, Zeynep'in çok halsiz ve sürekli hasta gibi bir duran çocukken nakilden sonra çok enerjik, mutlu bir çocuğa dönüştüğünü anlattı.
Zeynep'in nakilden sonra hızla kilo da aldığını aktaran Göçer, duygularını şu sözlerle dile getirdi:
"Ben nakilden önce bu konuda çok cahildim. İnsanlar arasında 'Böbreğini verirsen yarım bir insan olursun. Diğer çocuklarına yetemezsin.' gibi söylemler oldu. Ama ben yine de tereddüt etmeden böbreğimi verdim. Elimde olsa keşke başka çocuklara da 'can' olabilsem. Kızımın bu kadar mutlu, sağlıklı bir çocuk haline geleceğini beklemiyordum. Bir böbrek ile benden bir eksiklik olmadı ama kızım hayata döndü, sürekli gülen bir çocuk haline dönüştü."
Kızının doğum gününde nakil olmasının kendisini de mutlu ettiğini aktaran 38 yaşındaki Göçer, "Kızım 27 Temmuz'da doğdu. 27 Temmuz'un gecesinde de nakil olduk. Artık doğum günlerinde 2 pasta keseceğiz. İki defa kutlama yapacağız." diye konuştu.
"Çocuklar nakilden sonra hızla iyileşiyor"
Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Koordinatörü Nilgün Bilal de çocuklara kadavradan nakil için uygun organ bulunmayınca anne ve babadan da nakil yapılabildiğini söyledi.
Bilal, naklin ardından çocukların hızlı bir iyileşme sürecine girdiğini ifade etti.
Her yıl dünyada milyonlarca insanın organ beklerken yaşamını yitirdiğine dikkati çeken Bilal, şöyle devam etti:
"Türkiye'de her yıl organ bekleyen hasta sayısı hızla artarken, organ bağışı yeterli seviyeye ulaşamadığı için hastalar kaderleriyle baş başa kalıyor. Türkiye'de organ bağışları, Sağlık Bakanlığının kontrolü ve denetiminde yapılmakta. Nakil sayısı bakımından Avrupa'da üst sıralarda yer alan ülkemizde, nakillerin büyük çoğunluğu canlıdan gerçekleştiriliyor."
Bilal, bağışlanmış bir organın, başarılı bir nakilden sonra gerçek bir yaşam armağanı olduğunu dile getirdi.
Zeynep'e nakil yaparken tercihlerinin annesi değil bağışla kadavradan organ olduğunu vurgulayan Bilal, "Yetersiz organ bağışı nedeniyle binlerce hasta organ nakline yani sağlığına kavuşamamakta. İyi ki annesinin böbreği kızımıza uydu ve onu sağlığına kavuşturduk. Organ bağışı konusuna toplum olarak hassasiyet göstermeliyiz. Organ nakli gerektiren hastalıkların her an bizim ve sevdiklerimizin de başına gelebileceğini unutmamalıyız." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com