15 Temmuz darbe girişiminin ardından askeri alanların şehir dışına taşınması gündeme gelmişti. İstanbul içinde yer alan askeri alanların şehrin dışına taşınmasını değerlendiren Mimar ve İç Mimar Leyla Yücel, açıklamalarda bulundu. Askeri alanların şehir merkezinden dışarıya taşınmasıyla birlikte bu alanlarda tekrardan kullanıcı değişikliği ve fonksiyon değişikliği söz konusu olduğunu belirten Yücel, “Boşaltılan alanlar ne olarak kullanılmalıdır denildiğinde; kentin nefes aldığı alanlar, yeşil alan dokusunu koruyan, birincisi öncelikle yeşil alan dokusu tamamen korunmalıdır, muhafaza edilmelidir. Bir kentin oksijen almasını sağlayan alanları bina yapmak gibi bir düşünce barındırmamalıdır ve bir yönetmelikle belki özel mülkiyet hakkı verilmemelidir” dedi.
“Halkın ve kentin yararına çalışmalar yapılmalı” Kesinlikle bu dönüşümde halkın yararına, kentin yararına olacak çalışmaların yapılmasının en doğrusu olduğunun altını çizen Yücel, “Kent ölçeğimize baktığımız zaman son yıllarda artan rezidanslaşma, yapılaşma, binalar, trafik sıkışlığı ve artı bununla gelen kent yaşamının getirmiş olduğu stresler vardır. Bu streslerden insanları uzaklaştırmak gerekiyor. Bu alanları büyük kent bahçeleri olarak değerlendirebiliriz. Hem içinde bilimi barındıran, halka açık, keyifli an geçirirken aynı zamanda bilgi ve becerilerini de arttırdığı sosyal donanımda olan yapılara dönüştürmek ve bu yapıları da öyle bir yapmak lazım ki anıtsal yapılar olmalıdır. Şehrin simgesi haline gelmeli ve bu tarihinde önemini yapıtıyla eser olarak bir sonraki nesillere bırakmalıdır” şeklinde konuştu.
“Afet zamanlarında kentimizin böyle boşluklara ihtiyaçları var” 17 Ağustos depreminin unutulmaması gerektiğinin altını çizen Yücel, “Bunlar hem kent bahçeleri, dinlenme alanları olarak düzenlenmesinin yanı sıra herhangi bir afet olduğu zamanda da insanların toplanma, barınma, o anki ihtiyaçlarını giderme bölgeleri olarak da düşünülmesi gerekir. Özellikle afet zamanlarında kentimizin böyle boşluklara ihtiyaçları var” ifadelerini kullandı.
dikGAZETE.com